Astım Teşhisi Konulan Yetişkinlerin 3’te 1’i Aslında Astım Değil
Astım semptomlarını deneyimlemiş olan milyonlarca kişi, solunum problemleri yaşanması durumuna önlem olarak astım spreyi kullanıyor, ancak yeni bir çalışma, çoğunun bu cihaza aslında ihtiyacı olmadığını gösteriyor.

Bu yeni çalışmada, son 5 yılda astım teşhisi konulan bireylerin 3’te 1’inin hastalığa dair bir belirti göstermediğini ve sonuç olarak yanlış teşhis konulmuş olabileceğini ya da teşhis konulduktan sonra astımdan kurtulduklarını gösteriyor.

Araştırmacılar; bulguların, tanısının konulmasının ciddi anlamda zor olduğu astım hastalığı için, doktorlara teşhis ve tedavi aşamasında yardımcı olabileceklerini umuyor. Araştırma sonucu aynı zamanda astım belirtileri gösteren hastaların hepsinin, ömür boyu ilaç kullanmak zorunda kalmadıklarını da gösteriyor.

Buna rağmen, Kanada - Ottowa Üniversitesi’nden doktor Shawn Aaron’un öncülüğündeki ekip, astım tedavisi sırasında doktorunuzun bilgisi dışında değişikliklerin yapılmaması gerektiği konusunda da uyarıyor. Doktor Aaron’un söylemiyle, astım teşhisi konulmuş hastaların ne kadarının aslında yanlış teşhise maruz kaldığı veya hastalığın ne kadar süredir aslında aktif olmadığını tahmin etmek imkansız. Ama, araştırmaya dahil olan hastaların hem pahalı hem de birçok yan etkileri olan bu ilaçları kullanmaktan vazgeçebildikleri gözlemlendi.

Araştırmacılar, Kanada’da son 5 yıl içerisinde astım teşhisi konulan 613 hastayı incelediler. Hastalardan 410 kişiye daha önce konulan astım teşhisinin doğrulanmasına rağmen, geri kalan 203 kişi artık astıma dair bir belirti göstermemektedir. 203 kişinin sadece 3’te 1’i, sadece hastalık belirtilerini hissettikleri zaman astım ilaçları alırken, teşhis konulan 410 kişilik grup gün aşırı astım ilaçları kullanmaktadır. Gözlem süresince 210 kişilik grubun tedavisi periyodik olarak düşürülmekte ve araştırma sonucunda grup ilaç ve astım spreyi tedavisini tamamen bırakmaktadır. Bütün araştırmadan sonra ise tedavisi durdurulan ve artık astım olmayan bu gruptaki kişilerin bir bölümünde mide yanması ve alerji benzeri küçük semptomlar geliştiği ancak geri kalanında herhangi bir problem olmadığı gözlemlenmiştir.

Araştırmacılar, farklı gönüllülerin medikal sonuçlarını da kontrol ettiklerinde ise, hastalık teşhisi konulan durumların %47’sinde aslında Spirometri olarak bilinen ve solunum yolları hastalıklarında gerekliliği olan testin uygulanmadığını farketmişlerdir. Spirometri testinde, hastadan periyodik olarak 1 saniyeliğine nefes alması ve astım solunum cihazına üflemesi istenir. İşlem sırasında değişim gözlendiği takdirde, kişinin solunum yollarında ilaç tedavisi gerektiren bir engelin veya tıkanıklığın olduğu tespit edilir. Bu testi uygulamamak, hatalı olarak astım teşhisi konulmasına sebep olabilmekte çünkü test yapılmayan hastalar ilerleyen zamanlarda solunum güçlüğü problemlerinden kurtulabilmektedirler.

Araştırma sırasında dikkate alınması gereken bazı noktalar bulunuyor. Öncelikle, araştırma sadece Kanada’daki astım hastaları üzerinde yapılmıştır ve farklı ülkelerde astım hastalığının ne kadar yaygın olduğu konusu, bu araştırma kaynak gösterilerek değerlendirilmemelidir. Kısacası; araştırma, kayda değer olabilmesi için yeterince büyük bir alanda uygulanmamıştır ama araştırmacıların hem astım hastaları hem de tanıyı koyan doktorlar için tavsiyeleri bulunuyor. Shawn Aaron’un, ResearchGate ‘te Michelle Kuepper’e olan anlatımında, doktorların astımdan şüphelendikleri durumlarda Spirometri ve uygun akciğer fonksiyon testlerinin mutlaka yapılması gerektiğini vurguluyor. Doktorlar aynı zamanda astım tedavisindeki yönergeleri dikkate almalı ve tekrar değerlendirmeler sonucunda 3 ay kontrol edilen hastalarda ilaç tedavisini azaltmalıdırlar.

Geçmiş dönemlerde size astım teşhisi konulmuşsa ve özellikle Spirometri testine tabi tutulmadıysanız, araştırma ekibi, tekrar doktora gitmenizi ve nefes darlığı gibi durumların gelişme gösterip göstermediğini kontrol ettirmenizi öneriyorlar.

Ama unutmamalıyız ki, astım bazı durumlarda ölümcül sonuçlara yol açabilmektedir. Bu yüzden, doktor gözetimi ve bilgisi dışında ilaç tedavisinden asla vazgeçilmemelidir.

‘’Doktorlarımızı ve tıp çevresini, ilk etapta doğru teşhisin koyulması konusunda eğitmeliyiz.’ Shawn Aaron

Makale, ‘Journal of the American Medical Association’ da yayımlanan araştırmaya dayanmaktadır.
Kaynak: http://www.sciencealert.com/study-shows-one-third-of-adults-diagnosed-with-asthma-don-t-actually-have-it
Kapak Görseli : http://wokuk.com/wp-content/uploads/2016/11/asthma.jpg

Mehmet YAR
İngilizce Öğretmeni / Eskişehir -

0 yorum