Oyuncaklar Saniyeler İçinde Tehlikeli Hale Gelebilir: Bu Noel'de Güvenliği Sağlamak İçin Yapılması Gerekenler
Geçtiğimiz hafta sonu (tamam, aslında üç hafta önce) resmen Noel filmleri izlemeye başladık. Bunlardan biri, Schwarzenegger’ın, Sinbad’in (denizci olan değil, komedyen olan) ve Darth Vader’ı canlandıran çocuğun oynadığı Jingle All the Way adlı son derece komik derecede kötü filmdi.

Birçok yılbaşı filmi gibi, zamanla herkesin kendinden bir şey bulabildiği kült bir klasiğe dönüştü. Noel arifesinde, daha önce işlerini yoluna koyamadıkları için tükenmiş bir süper kahraman oyuncağını bulmaya çalışan iki baba… Bu, pek çok ebeveynin çok iyi bildiği bir çile; benimkiler de dahil. Annem, 90’larda benim için bir Tamagotchi bulmaya çalışırken aklının sınırlarına kadar zorlandığını hâlâ hatırlar. Arnie’nin başaramadığını başardı; çünkü o harika biridir.

Bütün bunlar haklı bir soruyu gündeme getiriyor: Bazı oyuncaklar neden bu kadar umutsuzca bir talep yaratıyor? Üstelik bunların bazıları çok ciddi güvenlik riskleri taşırken?

 

Laklaklar

1960’lar veya 70’lerde doğanlar, çocuk oyuncağı laklakları hatırlayabilir. Bunlar, bir ipin iki ucuna bağlı sert polimer kürelerden oluşuyordu. Yukarı-aşağı bir ritimle sallandıklarında, birbirlerine art arda ve oldukça gürültülü şekilde çarparlardı. Çoğu zaman ürkütücü derecede. Reklamdaki tedirgin yan bakışlar boşuna değildi; çocukların bu oyuncaklardan korkmak için ciddi nedenleri vardı.

Laklaklar, esinlendikleri Arjantin bolas adlı silah kadar yaralanmaya yol açabiliyordu. İlk versiyonlar camdan yapılıyordu ve bu camlar çarpma sırasında sık sık kırılıyor, etrafa ve bazen de gözlere keskin parçalar saçıyordu. Camın yerini plastik alsa da, bu onları pek daha güvenli hâle getirmedi.

Çocuklar onları derme çatma birer topuz gibi kullandılar; bunun sonucunda morarmış gözler, burun kanamaları ve hatta kırıklar meydana geldi. Birçok okul, Just William hikâyelerinden fırlamış conkers ve benzeri “çılgın” oyunlarla birlikte clacker’ları da yasakladı

Daha az kuvvetli, ucuz plastikten yapılmış versiyonları hâlâ mevcut. Hatta yakın zamanda Mısır’da (müstehcen bulunduğu için kısa süreliğine yasaklandılar) ve Endonezya ile Filipinler’de, lato-lato adıyla bir yeniden canlanma yaşadılar ve yarışmalar düzenlendi. Yaralanmaların da muhtemelen devam ettiği söylenebilir.

 

Mıknatıslar

Kızımın bir zamanlar üçgen ve kare şeklinde manyetik yapı bloklarından oluşan bir oyuncağı vardı. Bayılırdı. Mıknatıslar pek çok farklı oyuncakta kullanılıyor ve ne kadar tehlikeli olabilecekleri kolayca gözden kaçabiliyor.

Risk, bir çocuğun bir oyuncağın içindeki mıknatısı yerinden sökebilmesiyle ortaya çıkıyor. Bu durum sadece boğulma tehlikesi yaratmakla kalmıyor, aynı zamanda yutulması hâlinde çok ciddi iç riskler de barındırıyor. Herhangi bir yutma şüphesinde derhal tıbbi müdahale gerekir.

Tehlikenin kaynağı manyetik çekimdir. İki ya da daha fazla mıknatıs (veya başka metal parçalar) yutulursa, bağırsak duvarlarının içinden birbirlerini çekebilir ve bağırsak bölümlerini adeta birbirine yapıştırabilirler. Bu durum tıkanmalara, delinmelere, iç kanamalara ve başka ciddi komplikasyonlara yol açabilir. Yutulan mıknatıslar ya da metal nesneler asla kendiliğinden geçmeleri için beklenmemelidir; her zaman tıbbi bir acil durumdur.

 

Su boncukları

Su boncukları oyuncak dünyasına daha yeni girmiştir. Bunlar, suya konulduğunda dramatik şekilde şişen küçük polimer taneciklerdir. İlk olarak çiçek aranjmanları için pazarlanmış, daha sonra el işi, sanat çalışmaları ve duyusal oyuncaklar olarak popüler hâle gelmiştir.

Boncuklar, süper emici polimerlerden yapılmıştır ve birkaç saat içinde çapları bir-iki santimetreye kadar çıkabilir. Mıknatıslar gibi, boğulma tehlikesi oluştururlar. Yutulduklarında ise vücudun içinde de şişerek bağırsakları tıkayabilirler.

Yakın tarihli bir çalışma, su boncuklarının neden olduğu iki bağırsak tıkanıklığı vakasını tanımlamıştır. Vakaların birinde, bir boncuk dört santimetreye kadar şişmiş ve cerrahi müdahale gerekmiştir. Ne yazık ki bunlar münferit olaylar değildir; bazı vakalarda başka ciddi tıbbi komplikasyonlar da görülmüştür.

Su boncukları, duyusal işlemleme bozukluğu ve otizmli çocuklar için de pazarlanmıştır. Bu durum özellikle endişe vericidir; çünkü bu çocuklar boncuk yutmaları hâlinde ortaya çıkabilecek erken rahatsızlık belirtilerini ifade edemeyebilirler.

 

Bir de ebeveynleri düşünmez miyiz?

Bu oyuncak çılgınlıklarının ortasında kalan yetişkinleri de düşünmek gerekir. Sadece benim, istediğim dijital evcil hayvanı bulmak için tıklım tıklım bir John Lewis’te adeta cehennemin yedinci katını yaşayan zavallı annemi değil elbette.

Power Rangers, Teletubbies ve Buzz Lightyear da yıllar boyunca benzer paniklere yol açtı. Hatta Black Friday sırasında oyuncak kapma telaşı yüzünden yaşanan izdihamlarda ciddi yaralanmalar ve ölümler bile oldu.

Mesaj basit: Güvenli ve yaşa uygun oyuncaklar seçin ve gerektiğinde oyun zamanını gözetim altında tutun. Masum görünen bir çocuk oyuncağı, saniyeler içinde çok daha tehlikeli bir şeye dönüşebilir.

Noel döneminde, evler kalabalıkken ve dikkat dağıtıcı unsurlar azken, biraz fazladan dikkat uzun, çok uzun bir yol katettirir.

Dan Baumgardt Kıdemli Öğretim Üyesi Psikoloji ve Sinirbilim Okulu Bristol Üniversitesi

Bu yazı SCIENCEALERT’ de yayınlanmıştır.

Fizikist
Türkiye'nin Popüler Bilim Sitesi

0 yorum