-1
0

Asıl, \"Genel kabul gören \"fizik\" anlayışı\" kısmen bana aykırı... Kast ettiğiniz bilim çevreleri ise Galileonun karşısındaki enginizisyon ve cizvitleri ile kaynakları gibi... Bunları ilk söyleyen benim (sanırım) . O yüzden daha kaynak olamadılar. Mevcut yaklaşımın hatalı olduğunu düşünüyorum. Hatalı olduğunu düşündüğüm bir şeyi de, sırf \"kitaplara geçtiği için\" ya da \"çoğunluk sorgulamadan, doğru diye kabul ediyor\" diye kabullenmeyeceğim... (Bana da bu yakışır zaten) Eğer fotonun kendi hızı var ise, açıklayınız. Frekansı değiştiğinde yani taşıdığı enerji miktarı; hızı niye etkilenmiyor? Enerji, enerjidir. Bir nesne üzerinde enerji işte bu hareket enerjisi, işte bu titreşim enerjisi diye ayrı ayrı paketlenip kullanılamaz. Füze değil ki bunlar ayrı bir yakıt birimi taşısınlar. Madem foton enerji kaybedebiliyor, taşıyabiliyor, aktarabiliyor. Bu böyledir diye kabullenmenin dışında başka ve daha tutarlı bir açıklama olamaz mı? Ki var. Eğer fotonu tek boyutlu bir enerji titreşimi olarak kabul ederseniz, ki öyle, aksi halde, aynı anda 2 boyut üzerinde, doğrultuda hareket ediyor olabilmeliydi. (Bilim dünyası fotonu iki boyutlu olarak kabul ediyor.) Enerjisini bu tek boyut üzerindeki titreşiminde korur, taşır, aktarır. Hızını ve yönünü yani vektörünü ise onu taşıyan dalga verir. Böylece fotonun enerjisi ne kadar düşerse düşsün, hızı değişmez. Elektromanyetik dalgalar ise 2 boyut üzerinde hareket eder, üzerinde \"fotonlar titreşir\" . fotonların bu iki boyut üzerindeki hareketleri vektöreldir. Ve biz buna \"ışık\" diyoruz. Elektromanyetik dalganın titreşimlerinden bir taneside onun manyetik titreşim kısmını oluşturur. O yüzden \"ışık\" için 2 boyutludur diyebiliriz. Ha kütlesiz olduğu için bu hızda diyorsanız, bu da hatalı yaklaşım. Kütlesiz olduğu için bu dalgalar tarafından taşınabiliyor. Hatta çok küçük kütleleli parçacıklar bile bir süre, bu dalgalarla taşınabiliyor. (Hızlarından dolayı kazandıkları momentum sonucu, taşınamayacak kadar kütle kazanana kadar). O yüzden tüm temel parçacıklar, dalga hareketine tabii ya... Çoğu insanın kafasını karıştırmıyorum. En azından bu konuda farklı ve yeni bir şeyler ortaya koymak isteyenler içinde... Bu konudaki kendime güvenim sizi şaşırtmasın, Türkiye şartlarında bu pek normal değil. Her ne kadar bilimsel olarak alçakgönülülük göstermeye çalışsakta, düşüncelerimi hatalı gösterecek bir duruma veya \"hesap sonucu yorumuna\" denk gelmedim daha... Sadece farklı bir açı. Parçacık değil, dalgalardan oluşan bir alan. Üstelik her soru ve tartışma da, yeni bir şey daha keşfedilen bir bakış açısı. Eğer yukarıdaki yazdıklarım içinde, elektromanyetik dalgaların durumu ve vektörleri ile ilgili yanlış durum bilgisi var ise ya da elektron gibi ve daha küçük parçacıklar dalga özelliği göstermiyorsa, eğer foton aldığı uzun mesafeden sonra veya başka bir şekilde kızıla kayarken enerji kaybetmiyorsa, ya da nerdeyse tüm enerjisi kaybettiği durumda hızıda değişiyorsa, HATALIYIM. Yazdıklarımın bir kaçı hariç, çoğunda bilimsel kaynalarda ne yapmışlar, ne sonuç almışlar ve nasıl yorumlamışlara bakıyorum. Bu yüzden olayları açıklama şeklim farklı olsa bile, gerçekleşen olaylar ve sonuçları aynıdır. Fotonun hızının kendisinden kaynaklandığını nasıl kanıtlayabilirsiniz? Ben kanıtlayamam.

Burtay Mutlu (shibumi-tr) 7 yıl önce 0
0

Asıl, \"Genel kabul gören \"fizik\" anlayışı\" kısmen bana aykırı... Kast ettiğiniz bilim çevreleri ise Galileo\'nun karşısındaki engizisyon ve cizvitleri ile kaynakları gibi... Bunları ilk söyleyen benim (sanırım) . O yüzden daha kaynak olamadılar. Mevcut yaklaşımın hatalı olduğunu düşünüyorum. Hatalı olduğunu düşündüğüm bir şeyi de, sırf \"kitaplara geçtiği için\" ya da \"çoğunluk sorgulamadan, doğru diye kabul ediyor\" diye kabullenmeyeceğim... (Bana da bu yakışır zaten) Eğer fotonun kendi hızı var ise, açıklayınız. Frekansı değiştiğinde yani taşıdığı enerji miktarı; hızı niye etkilenmiyor? Enerji, enerjidir. Bir nesne üzerinde enerji işte bu hareket enerjisi, işte bu titreşim enerjisi diye ayrı ayrı paketlenip kullanılamaz. Füze değil ki bunlar ayrı bir yakıt birimi taşısınlar. Madem foton enerji kaybedebiliyor, taşıyabiliyor, aktarabiliyor. Bu böyledir diye kabullenmenin dışında başka ve daha tutarlı bir açıklama olamaz mı? Ki var. Eğer fotonu tek boyutlu bir enerji titreşimi olarak kabul ederseniz, ki öyle, aksi halde, aynı anda 2 boyut üzerinde, doğrultuda hareket ediyor olabilmeliydi. (Bilim dünyası fotonu iki boyutlu olarak kabul ediyor.) Enerjisini bu tek boyut üzerindeki titreşiminde korur, taşır, aktarır. Hızını ve yönünü yani vektörünü ise onu taşıyan dalga verir. Böylece fotonun enerjisi ne kadar düşerse düşsün, hızı değişmez. Elektromanyetik dalgalar ise 2 boyut üzerinde hareket eder, üzerinde \"fotonlar titreşir\" . fotonların bu iki boyut üzerindeki hareketleri vektöreldir. Ve biz buna \"ışık\" diyoruz. Elektromanyetik dalganın titreşimlerinden bir tanesi de onun manyetik titreşim kısmını oluşturur. O yüzden \"ışık\" için 2 boyutludur diyebiliriz. Ha kütlesiz olduğu için bu hızda diyorsanız, bu da hatalı yaklaşım. Kütlesiz olduğu için bu dalgalar tarafından taşınabiliyor. Hatta çok küçük kütleleli parçacıklar bile bir süre, bu dalgalarla taşınabiliyor. (Hızlarından dolayı kazandıkları momentum sonucu, taşınamayacak kadar kütle kazanana kadar). O yüzden tüm temel parçacıklar, dalga hareketine tabii ya... Çoğu insanın kafasını karıştırmıyorum. En azından bu konuda farklı ve yeni bir şeyler ortaya koymak isteyenler içinde... Bu konudaki kendime güvenim sizi şaşırtmasın, Türkiye şartlarında bu pek normal değil. Her ne kadar bilimsel olarak alçak gönüllülük göstermeye çalış sakta, düşüncelerimi hatalı gösterecek bir duruma veya \"hesap sonucu yorumuna\" denk gelmedim daha... Sadece farklı bir açı. Parçacık değil, dalgalardan oluşan bir alan. Üstelik her soru ve tartışma da, yeni bir şey daha keşfedilen bir bakış açısı. Eğer yukarıdaki yazdıklarım içinde, elektromanyetik dalgaların durumu ve vektörleri ile ilgili yanlış durum bilgisi var ise ya da elektron gibi ve daha küçük parçacıklar dalga özelliği göstermiyorsa, eğer foton aldığı uzun mesafeden sonra veya başka bir şekilde kızıla kayarken enerji kaybetmiyorsa, ya da nerdeyse tüm enerjisi kaybettiği durumda hızı da değişiyorsa, HATALIYIM. Yazdıklarımın bir kaçı hariç, çoğunda bilimsel kaynaklarda ne yapmışlar, ne sonuç almışlar ve nasıl yorumlamışlara bakıyorum. Bu yüzden olayları açıklama şeklim farklı olsa bile, gerçekleşen olaylar ve sonuçları aynıdır. Fotonun hızının kendisinden kaynaklandığını nasıl kanıtlayabilirsiniz? Ben kanıtlayamam.

Burtay Mutlu (shibumi-tr) 7 yıl önce 0
0

0 Fotonlar Higgs Alanından Etkilenmiyorsa? #foton #Higgs alanı #madde #c Emre Alkan 10 Nisan 2017 0 Sudan Geçtiği Zaman Neden Yavaşlıyor? Emre Alkan 10 Nisan 2017 0 Madde içerisinde yavaşlayan foton değil, ışıktır. Genel olarak yanlış kullanılan bir tabir olduğundan belirtmek istedim. Işık demeti bir ortama girdiğinde atomlarla olan etkileşimleri sonucu absorblanma ve tekrar yayılma birbirlerini tekrar ederek düz bir dağılımı engeller. Tüm bu etkiler ışık demetini yavaşlatır. Higgs alanı ise parçacığın kendi kütlesinin neden olmadığını açıklayan alan tanımıdır. Foton bir ortamla etkileşime girdiğinde kütle kaybetmediği ya da kazanmadığı için higgs alanı ile ortam etkileşimi arasında bir benzerlik yoktur. Vide supra 10 Nisan 2017 0 Absorblanma ve yayılma gibi olayları daha çok açıklarmısınız? Emre Alkan 10 Nisan 2017 0 Öncelikle verdiğim cevap en iyi tabirle eksik çünkü ışığın dalga özelliği üzerine konuşmadan bu soruya net bir cevap vermek imkansız olacaktır. Higgs alanı üzerine düşünürken asıl zor soruyu benim de yanlış bildiğim şekilde cevaplamış bulundum. Işık ortamdan geçerken sahip olduğu elektrik alan, atomun düşük seviyedeki elektronlarını uyararak yeterli enerji sağladığında elektronu üst enrji katmanlarına çıkarır. Bu absorblama ya da soğurma denir. Enerji kesildiğinde elektron düşük enerji seviyesine geri dönerken tekrar enerjiyi elektromanyetik dalga olarak yayar. Sadece bu açıdan bakınca ortama giren ışığın tamamen rastgele emilim ve yayılım şeklinde tüm doğrultulara yayılması ve belirli bir ışık demeti şeklinde çıkmaması gerekir. Elektromanyetik dalga ortama girdiğinde etki ettiği tüm atomları aynı şekilde titreştirerek her bir atomun kendi em daldasını yaydığını ve bu dalgaların süperpozisyonu olarak birleşen dalganın ışıktan yavaş ilerlediği doğru olan yaklaşımdır. Daha ilginç olan ise başka bir açıklama olarak vakumdaki fotonlar ile belirli bir ortamdaki tüm etkileşimler ve titreşimler sonucu oluşan fotonların farklı sistemlerde oluşması sebebiyle farklı parçacıklar olabileceğinden bahsetmekte. Ortamla bağlı olan bu parçacık ise polariton adında, fotonla aynı dalga özelliklerinde fakat ışıktan yavaş olduğu için kütlesinin bile olduğu düşünülüyor. Ve soru buradan tekrar beni yanıltarak higgs alanına dahi çıkabilir gibi görünüyor. Vide supra 10 Nisan 2017 0 Emre Alkan, Fotonlar, kütleleri olmadığı için Higgs alanından etkilenmezler. Fotonlar sudan geçerken, elektromanyetik alanın taşıyıcısı oldukları için yollarına çıkan elektronlarla etkileşirler. Soğurulup tekrar yayımlanırlar. Aslında hızları hep aynıdır, yavaşlamazlar ama suda pek fazla elektron olduğu için, pek çok etkileşme yaparlar ve bu da onları bir miktar oyalar. Yani hızları yavaşlamaz ama pek çok kez emilip, salındıkları için suda oyalanmış olurlar. Necmi Tüfek 11 Nisan 2017 0 Son yazdıklarım için; http://physicscentral.com/explore/action/light.cfm https://m.youtube.com/watch?v=CiHN0ZWE5bk https://m.youtube.com/watch?feature=youtu.be&v=YW8KuMtVpug Vide supra 11 Nisan 2017 0 Basit soruya basit cevap vermek gerekir bence. Necmi Tüfek 11 Nisan 2017 0 Buyrun, attığım kaynaklarda neden bu klasik yaklaşımın yetersiz olduğu açıklanıyor. Vide supra 11 Nisan 2017 0 Ben de onu diyorum ya. Klasik yaklaşım yanlış değil. Soru sahibi yetersiz bulur, ayrıntı isterse o zaman ayrıntıya gireriz. Yoksa ne düzeyde olduğunu bilmediğimiz için sadece kafa karıştırmış oluruz. Müdahalem o açıdandı. Size karşı her hangi bir tepki falan değil, yanlış anlamayın lütfen. Necmi Tüfek 11 Nisan 2017 0 Aslında oldukça karışık bir soru ve basit cevabı da sorunun kendisinden daha büyük kafa karışıklıkları yaratabilir. Bu açıdan uzun yazdım yanlış anlamayın yoksa gereksiz ayrıntı kısmında aynı fikirdeyim. Vide supra 11 Nisan 2017 0 Fotonlar Proton Ve Nötronlar ile herangi bir etkileşime girmiyormu ne farkları var Emre Alkan 11 Nisan 2017 0 Fotonların kendi hızları yoktur. Durağandırlar. Onları elektromanyetik dalgalar taşır. Fotonlarda birer sorfçü olarak varlıklarını sürdürürler. Elektromanyetik dalga, daha yoğun ortama giren bir dalga gibi tepki verir. Frekansı değişmez, kırılır, yavaşlar... Üzerinde taşınan foton ise enerjisini başka bir frekansta titreşerek taşır. Eğer bu frekansla zıt yönlü uyumlu olarak titreşen parçacıklara denk gelirse, (destructive waves) tüm enerjisini onlara aktararak soğrulur. Eğer bir kısmını koruyabilirse, ortamdan çıktığında artık frekansı değişmiş olarak devam eder. Örneğin, gün ışığı yeşil camdan geçerken foton sadece yeşil rengi sağlayan frekansla uyumlu olan titreşimlerden etkilenmez. Böylece çıkan ışık sadece yeşil rengin frekansı olur. (Tabii gerçekte diğer frekanslarında çok cüzi bir kısmı geçiyor ama yeşil baskın hale geliyor.) Bu arada içinden geçtikleri ortam bu aldığı fotonların enerjisi ile ısınır. Hatta bu enerjinin bir kısmı elektronlara yüklenir ve onlarda bunu tek-düz renk (tek frekans) olarak foton yayılımı ile atarlar. Çünkü elektronların yüklenebileceği ve atabileceği enerji miktarı sınırlı bir aralıktadır.) (Burada içinde bulundukları maddenin atom numarası, yani elektron sayısı ve yörünge düzeyleri önemli. Enerji yüklenen elektronlar geçici olarak yörünge değiştirir. Sonra eski yörüngelerine geçerken, bu fazla enerjiyi foton olarak atarlar. Bu ışımayı, soğuma olarakta tanımlayabiliriz, lazer ışığı olarakta, fotoluminesans olarakta ... Her şey enerji yoğunluğuna, maddenin özelliklerine bağlı ve değişken)... Burtay Mutlu (shibumi_tr) 11 Nisan 2017 0 Burtay Bey, \"Fotonların kendi hızları yoktur. Durağandırlar. Onları elektromanyetik dalgalar taşır. Fotonlarda birer sorfçü olarak varlıklarını sürdürürler.\" Kullandığınız bu cümle, genel kabul gören \"fizik\" anlayışına tamamen aykırı. Bu yazdığınız bilgilere nereden erişiriz, hangi fizik kitabında buluruz? Lütfen bir kaynak gösterirmisiniz. Çünkü bildiğimiz fizikte hiç böyle bir sisteme rastlamadım. Her fırsatta araya sokup insanların kafalarını karıştırıyorsunuz. Eğer böyle bir sistem varsa, bulalım, okuyalım inceleyelim. Hiç olmazsa bilginin nereden geldiğini, hangi bilim çevrelerince kabul gördüğünü anlamış oluruz. Necmi Tüfek 12 Nisan 2017 0 Asıl, \"Genel kabul gören \"fizik\" anlayışı\" kısmen bana aykırı... Kast ettiğiniz bilim çevreleri ise Galileo\'nun karşısındaki engizisyon ve cizvitleri ile kaynakları gibi... Bunları ilk söyleyen benim (sanırım) . O yüzden daha kaynak olamadılar. Mevcut yaklaşımın hatalı olduğunu düşünüyorum. Hatalı olduğunu düşündüğüm bir şeyi de, sırf \"kitaplara geçtiği için\" ya da \"çoğunluk sorgulamadan, doğru diye kabul ediyor\" diye kabullenmeyeceğim... (Bana da bu yakışır zaten) Eğer fotonun kendi hızı var ise, açıklayınız. Frekansı değiştiğinde yani taşıdığı enerji miktarı; hızı niye etkilenmiyor? Enerji, enerjidir. Bir nesne üzerinde enerji işte bu hareket enerjisi, işte bu titreşim enerjisi diye ayrı ayrı paketlenip kullanılamaz. Füze değil ki bunlar ayrı bir yakıt birimi taşısınlar. Madem foton enerji kaybedebiliyor, taşıyabiliyor, aktarabiliyor. Bu böyledir diye kabullenmenin dışında başka ve daha tutarlı bir açıklama olamaz mı? Ki var. Eğer fotonu tek boyutlu bir enerji titreşimi olarak kabul ederseniz, ki öyle, aksi halde, aynı anda 2 boyut üzerinde, doğrultuda hareket ediyor olabilmeliydi. (Bilim dünyası fotonu iki boyutlu olarak kabul ediyor.) Enerjisini bu tek boyut üzerindeki titreşiminde korur, taşır, aktarır. Hızını ve yönünü yani vektörünü ise onu taşıyan dalga verir. Böylece fotonun enerjisi ne kadar düşerse düşsün, hızı değişmez. Elektromanyetik dalgalar ise 2 boyut üzerinde hareket eder, üzerinde \"fotonlar titreşir\" . fotonların bu iki boyut üzerindeki hareketleri vektöreldir. Ve biz buna \"ışık\" diyoruz. Elektromanyetik dalganın titreşimlerinden bir tanesi de onun manyetik titreşim kısmını oluşturur. O yüzden \"ışık\" için 2 boyutludur diyebiliriz. Ha kütlesiz olduğu için bu hızda diyorsanız, bu da hatalı yaklaşım. Kütlesiz olduğu için bu dalgalar tarafından taşınabiliyor. Hatta çok küçük kütleleli parçacıklar bile bir süre, bu dalgalarla taşınabiliyor. (Hızlarından dolayı kazandıkları momentum sonucu, taşınamayacak kadar kütle kazanana kadar). O yüzden tüm temel parçacıklar, dalga hareketine tabii ya... Çoğu insanın kafasını karıştırmıyorum. En azından bu konuda farklı ve yeni bir şeyler ortaya koymak isteyenler içinde... Bu konudaki kendime güvenim sizi şaşırtmasın, Türkiye şartlarında bu pek normal değil. Her ne kadar bilimsel olarak alçak gönüllülük göstermeye çalış sakta, düşüncelerimi hatalı gösterecek bir duruma veya \"hesap sonucu yorumuna\" denk gelmedim daha... Sadece farklı bir açı. Parçacık değil, dalgalardan oluşan bir alan. Üstelik her soru ve tartışma da, yeni bir şey daha keşfedilen bir bakış açısı. Eğer yukarıdaki yazdıklarım içinde, elektromanyetik dalgaların durumu ve vektörleri ile ilgili yanlış durum bilgisi var ise ya da elektron gibi ve daha küçük parçacıklar dalga özelliği göstermiyorsa, eğer foton aldığı uzun mesafeden sonra veya başka bir şekilde kızıla kayarken enerji kaybetmiyorsa, ya da nerdeyse tüm enerjisi kaybettiği durumda hızı da değişiyorsa, HATALIYIM. Yazdıklarımın bir kaçı hariç, çoğunda bilimsel kaynaklarda ne yapmışlar, ne sonuç almışlar ve nasıl yorumlamışlara bakıyorum. Bu yüzden olayları açıklama şeklim farklı olsa bile, gerçekleşen olaylar ve sonuçları aynıdır. Fotonun hızının kendi yapısından kaynaklandığını nasıl kanıtlayabilirsiniz? Ben kanıtlayamam.

Burtay Mutlu (shibumi-tr) 7 yıl önce 0
0

Asıl, \"Genel kabul gören \"fizik\" anlayışı\" kısmen bana aykırı... Kast ettiğiniz bilim çevreleri ise Galileo\'nun karşısındaki engizisyon ve cizvitleri ile kaynakları gibi... Bunları ilk söyleyen benim (sanırım) . O yüzden daha kaynak olamadılar. Mevcut yaklaşımın hatalı olduğunu düşünüyorum. Hatalı olduğunu düşündüğüm bir şeyi de, sırf \"kitaplara geçtiği için\" ya da \"çoğunluk sorgulamadan, doğru diye kabul ediyor\" diye kabullenmeyeceğim... (Bana da bu yakışır zaten) Eğer fotonun kendi hızı var ise, açıklayınız. Frekansı değiştiğinde yani taşıdığı enerji miktarı; hızı niye etkilenmiyor? Enerji, enerjidir. Bir nesne üzerinde enerji işte bu hareket enerjisi, işte bu titreşim enerjisi diye ayrı ayrı paketlenip kullanılamaz. Füze değil ki bunlar ayrı bir yakıt birimi taşısınlar. Madem foton enerji kaybedebiliyor, taşıyabiliyor, aktarabiliyor. Bu böyledir diye kabullenmenin dışında başka ve daha tutarlı bir açıklama olamaz mı? Ki var. Eğer fotonu tek boyutlu bir enerji titreşimi olarak kabul ederseniz, ki öyle, aksi halde, aynı anda 2 boyut üzerinde, doğrultuda hareket ediyor olabilmeliydi. (Bilim dünyası fotonu iki boyutlu olarak kabul ediyor.) Enerjisini bu tek boyut üzerindeki titreşiminde korur, taşır, aktarır. Hızını ve yönünü yani vektörünü ise onu taşıyan dalga verir. Böylece fotonun enerjisi ne kadar düşerse düşsün, hızı değişmez. Elektromanyetik dalgalar ise 2 boyut üzerinde hareket eder, üzerinde \"fotonlar titreşir\" . fotonların bu iki boyut üzerindeki hareketleri vektöreldir. Ve biz buna \"ışık\" diyoruz. Elektromanyetik dalganın titreşimlerinden bir tanesi de onun manyetik titreşim kısmını oluşturur. O yüzden \"ışık\" için 2 boyutludur diyebiliriz. Ha kütlesiz olduğu için bu hızda diyorsanız, bu da hatalı yaklaşım. Kütlesiz olduğu için bu dalgalar tarafından taşınabiliyor. Hatta çok küçük kütleleli parçacıklar bile bir süre, bu dalgalarla taşınabiliyor. (Hızlarından dolayı kazandıkları momentum sonucu, taşınamayacak kadar kütle kazanana kadar). O yüzden tüm temel parçacıklar, dalga hareketine tabii ya... Çoğu insanın kafasını karıştırmıyorum. En azından bu konuda farklı ve yeni bir şeyler ortaya koymak isteyenler içinde... Bu konudaki kendime güvenim sizi şaşırtmasın, Türkiye şartlarında bu pek normal değil. Her ne kadar bilimsel olarak alçak gönüllülük göstermeye çalış sakta, düşüncelerimi hatalı gösterecek bir duruma veya \"hesap sonucu yorumuna\" denk gelmedim daha... Sadece farklı bir açı. Parçacık değil, dalgalardan oluşan bir alan. Üstelik her soru ve tartışma da, yeni bir şey daha keşfedilen bir bakış açısı. Eğer yukarıdaki yazdıklarım içinde, elektromanyetik dalgaların durumu ve vektörleri ile ilgili yanlış durum bilgisi var ise ya da elektron gibi ve daha küçük parçacıklar dalga özelliği göstermiyorsa, eğer foton aldığı uzun mesafeden sonra veya başka bir şekilde kızıla kayarken enerji kaybetmiyorsa, ya da nerdeyse tüm enerjisi kaybettiği durumda hızı da değişiyorsa, HATALIYIM. Yazdıklarımın bir kaçı hariç, çoğunda bilimsel kaynaklarda ne yapmışlar, ne sonuç almışlar ve nasıl yorumlamışlara bakıyorum. Bu yüzden olayları açıklama şeklim farklı olsa bile, gerçekleşen olaylar ve sonuçları aynıdır. Fotonun hızının kendi yapısından kaynaklandığını nasıl kanıtlayabilirsiniz? Ben kanıtlayamam.

Burtay Mutlu (shibumi-tr) 7 yıl önce 0
0

Necmi Bey, Merhaba... Zayıf not alırlarsa mı? Armut piş, ağzıma düş yapmasınlar. Ben çocuğum tek bir ödevini bile yapmadım. Liseye kadar geldi. (Dersleri ise felaket. Yazdığı o abuk sabukl vurdulu kırdılı multiplayer oyunda, stereo bakışla (dürbünle) , nasıl hedefin mesafesini tayin edeceğini öğrenip, programını yazıyor ama bir üçgenin verilen iç açılarına göre ve bir köşe uzunluğuna göre diğerlerini bulmayı beceremiyor. Nasıl bir kuşak bu anlamadım.) İnternette çok ders kaynağı var. Zaten çoğu da temel fizik düzeyinde, klasik fizik eğitimi veriyor. Bizim konularımız pek girmiyor kitaplara. Üniversitelerde bile eğer fizik bölümünde değilseniz, temel fizik -Newton fiziği veriliyor. Fizik bölümündeyseniz, 2nci sınıftan sonra bu temel üzerine başlıyor konular. Fiziği seven ve ilgi duyan birisi, not almak için yazması gerekenle, merakı için üzerinde düşünmesi gerekeni ayırt edebilir. Ha, bizim yazdıklarımızı okulda ileri sürüp, parlamak istiyorsa, onun bileceği iş. İlk varsayımımı İngilizce olarak yurt dışındaki bir çok üniversitenin fizik bölümü hocalarına e-postaladım. Çoğunluğu eleştirel, bir kaçı yol gösterici olmak üzere, bir kısmı geri dönüş yaptı. Ülkemizdekilere de yolladım. Türkçesini de İngilizcesini de. Sadece bir tanesi geri döndü. Sevgili ODTÜ\'mün bir hocası .. Onun cevabı da \" No,it can\'t...\" Aralarındaki diğer fark ise, yurt dışından olan dönüşlerin süresi bir kaç hafta ile bir ayı bulması. Türkiyeden aldığım tek geri dönüş, 24 saat bile olmadı... (İlginçtir Japonya dan hiç geri dönüş almadım. Sonradan farkettim ki, listede fakülte dekanının ismi olduğu için, diğerleri onun önceliği var diyerek bakmamışlar bile...:-) O yüzden, öğrencilerin yanlış düşünmesi -öğrenmesi korkutmuyor beni. Üstelik, şimdiye kadar doğruların içinde, yanlış şeyleride belletmeye çalışmışlar, ben doğrusunu göstermeye çalışıyorum... :-) :-) :-) Başka birisi de benim yanlışlarımı ve kendi doğrularını gösterir onlara... Başka nasıl bu iş gelişecek ki... Aksi halde bize verilenle yaşamayı öğrenip, tek bir din kitabından yüzbinlerce sayfa ilmihal çıkartan yorumcular oluruz. Belki de artık, modern fiziğin, klasik fiziğe yaptığı gibi, kitabı yenileme vakti gelmiş, hatta geçmiş olabilir.

Burtay Mutlu (shibumi-tr) 7 yıl önce 0
0

Necmi Bey, Merhaba... Zayıf not alırlarsa mı? Armut piş, ağzıma düş yapmasınlar. Ben çocuğum tek bir ödevini bile yapmadım. Liseye kadar geldi. (Dersleri ise felaket. Yazdığı o abuk sabuk vurdulu kırdılı multiplayer oyunda, stereo bakışla (dürbünle) , nasıl hedefin mesafesini tayin edeceğini öğrenip, programını yazıyor ama bir üçgenin verilen iç açılarına göre ve bir köşe uzunluğuna göre diğerlerini bulmayı beceremiyor. Nasıl bir kuşak bu anlamadım.) İnternette çok ders kaynağı var. Zaten çoğu da temel fizik düzeyinde, klasik fizik eğitimi veriyor. Bizim konularımız pek girmiyor kitaplara. Üniversitelerde bile eğer fizik bölümünde değilseniz, temel fizik -Newton fiziği veriliyor. Fizik bölümündeyseniz, 2nci sınıftan sonra bu temel üzerine başlıyor konular. Fiziği seven ve ilgi duyan birisi, not almak için yazması gerekenle, merakı için üzerinde düşünmesi gerekeni ayırt edebilir. Ha, bizim yazdıklarımızı okulda ileri sürüp, parlamak istiyorsa, onun bileceği iş. İlk varsayımımı İngilizce olarak yurt dışındaki bir çok üniversitenin fizik bölümü hocalarına e-postaladım. Çoğunluğu eleştirel, bir kaçı yol gösterici olmak üzere, bir kısmı geri dönüş yaptı. Ülkemizdekilere de yolladım. Türkçesini de İngilizcesini de. Sadece bir tanesi geri döndü. Sevgili ODTÜ\'mün bir hocası .. Onun cevabı da \" No,it can\'t...\" Aralarındaki diğer fark ise, yurt dışından olan dönüşlerin süresi bir kaç hafta ile bir ayı bulması. Türkiye\'den aldığım tek geri dönüş, 24 saat bile olmadı... (İlginçtir Japonya dan hiç geri dönüş almadım. Sonradan fark ettim ki, listede fakülte dekanının ismi olduğu için, diğerleri onun önceliği var diyerek bakmamışlar bile...:-) O yüzden, öğrencilerin yanlış düşünmesi -öğrenmesi korkutmuyor beni. Üstelik, şimdiye kadar doğruların içinde, yanlış şeyleri de belletmeye çalışmışlar, ben doğrusunu göstermeye çalışıyorum... :-) :-) :-) Başka birisi de benim yanlışlarımı ve kendi doğrularını gösterir onlara... Başka nasıl bu iş gelişecek ki... Aksi halde bize verilenle yaşamayı öğrenip, tek bir din kitabından yüz binlerce sayfa ilmihal çıkartan yorumcular oluruz. Belki de artık, modern fiziğin, klasik fiziğe yaptığı gibi, kitabı yenileme vakti gelmiş, hatta geçmiş olabilir.

Burtay Mutlu (shibumi-tr) 7 yıl önce 0