-1

... Boyutlar İçinde yaşadığımız evren üç adet mekan boyutundan oluşmaktadır. Uzunluk boyutu ileri-geri, genişlik boyutu sağa-sola ve yükseklik boyutu yukarı-aşağı yönlerde hareket edebilmemize olanak sağlamaktadır. Ve fakat mekân boyutları içinde hareket edebilmemizi sağlayan ise zaman boyutudur. Çünkü her hareketin bir hızı olmak zorundadır ve bu neden ile her hareket ancak bir zaman/zaman boyutu içinde gerçekleşebilir. Yani mekân boyutları içinde hareket edebilmek için bir zaman boyutu olmak zorundadır. O halde evrenimizdeki tüm varlıklar bir zaman boyutu içinde hareket etmektedirler. Bu zaman boyutu içinde en hızlı hareket eden cisim/varlık ışıktır. Ve ışık bir saniye içinde kesin olarak 299.792.458 metre(Bu değer yazının devamında yaklaşık değeri olan 300.000 km/sn olarak alınacaktır.) hız ile hareket etmektedir. Ve ışık sürekli bu hız ile hareket etmektedir. Yani onun hızı sabittir. Aslında hızı sabit olan zamandır ve ışık, zaman ile aynı hızda hareket etmektedir. Yani içinde bulunduğumuz zaman boyutu bir saniye içinde 300.000 kilometre hız ile akmakta/hareket etmektedir. Işığın, çıktığı kaynağın hızına bağlı olmaksızın sürekli aynı hız ile hareket edebilmesini sağlayan, zamanın hızının sabit olmasıdır. Yani ışık en fazla, zaman ile aynı hızda hareket edebilir. Çünkü ne ışık ne de başka bir cisim içinde bulunduğu zamandan/zaman boyutundan daha hızlı hareket edemez. Ve herhangi bir cisim ışık/zaman ile aynı hızda hareket edemez çünkü; o cisimden çıkan ışığın zamandan hızlı hareket etmesi gerekir ki bu olanaklı değildir. O halde o cisimden çıkan ışığın durması gerekir ki ışık duramayacağı için bu da olanaklı değildir. Peki ışık hızına yaklaşıldığında zamanın hızı yavaşlar mı? Yavaşlamaz. Çünkü içinde bulunduğumuz zamanın hızı sabittir. Sadece ışık artık boşlukta hareket ederken görülebilir. Örnek olarak, bir saniye içinde 299.999,999 km hız ile hareket eden bir araç ile seyahat etmekteyiz. Bu araç farlarını yaktığında, ışık sadece bir saniye içinde bir metre hız ile araçtan uzaklaşırken onu izleyebiliriz. Sonuç olarak, içinde bulunduğumuz zaman/zaman boyutu bir saniye içinde 300.000 km hız ile hareket etmektedir. Ve bu zaman boyutu içinde hiçbir cisim/varlık bu hızın üzerinde hareket edemez. Bu hızın üzerinde hareket eden bir cisim/varlık var ise bu ancak başka bir zaman boyutunun varlığı ile mümkün olabilir. Takyonlar...

gokhan deveci 4 yıl önce 0
-1
0

Günay Bey, harika bir soru

gokhan deveci 4 yıl önce 0
0

"Einstein, ışık hızına yaklaşıldığında zaman yavaşlar derken sadece bir tahminde bulunuyordu." sözünüzden yol çıkarak, şimdiye kadar telekomünikasyon uydularından, uzay gözlemlerine kadar kullanılan tüm hesaplamaların "sadece bir tahmine-varsayıma" dayandığını mı çıkartmalıyız? Bu durumda elimizdeki tüm sonuçlar ve yaklaşımlar hatalı olmaz mı? Sonuç açıklamalarınızla, yaklaşımım uyumlu. Ama ayrıntılar farklı tabi ki... ( Zaman bence kesinlikle soyut veya bir kavram değil. Tamamen somut ve net bir oluşum. ) ----------------------------- "Ve zaman saniyede 300bin km hız ile OLUŞMAKTADIR." demişsiniz? (Bence de , Evet ama..) Niçin? ________________________________ "Örnek olarak, bir saniye içinde 299.999,999 km hız ile hareket eden bir araç ile seyahat etmekteyiz. Bu araç farlarını yaktığında, ışık sadece bir saniye içinde bir metre hız ile araçtan uzaklaşırken onu izleyebiliriz." yaklaşımınıza gelince... Dışarıdaki gözlemci de, içerideki gözlemci de "aynı ışığı, aynı hızda", 300.000 km/s hızda tespit edecekler. Bu ilkel açıklama da, Zaman genişlemesinin etkisi olarak tanımlanabilir. Hız farkları ile açıklanabilir alternatif olarak. Soruyu biraz daha geliştirirsek, bırakın gözlenilen ışığı, direk hareketli ortamdaki madde ve kütle üzerindeki bilinen etkilerini nasıl değerlendirebiliriz? Yani kütle üzerinde zaman genleşmesi niye oluyor? Bu sefer ışık gibi kaynağından bağımsız sabit hıza da sabit değil...

Burtay Mutlu (shibumi_tr) 4 yıl önce 0
0

"Einstein, ışık hızına yaklaşıldığında zaman yavaşlar derken sadece bir tahminde bulunuyordu." sözünüzden yol çıkarak, şimdiye kadar telekomünikasyon uydularından, uzay gözlemlerine kadar kullanılan tüm hesaplamaların "sadece bir tahmine-varsayıma" dayandığını mı çıkartmalıyız? Bu durumda elimizdeki tüm sonuçlar ve yaklaşımlar hatalı olmaz mı? Sonuç açıklamalarınızla, yaklaşımım uyumlu. Ama ayrıntılar farklı tabi ki... ( Zaman bence kesinlikle soyut veya bir kavram değil. Tamamen somut ve net bir oluşum. ) ----------------------------- "Ve zaman saniyede 300bin km hız ile OLUŞMAKTADIR." demişsiniz? (Bence de , Evet ama..) Niçin? ________________________________ "Örnek olarak, bir saniye içinde 299.999,999 km hız ile hareket eden bir araç ile seyahat etmekteyiz. Bu araç farlarını yaktığında, ışık sadece bir saniye içinde bir metre hız ile araçtan uzaklaşırken onu izleyebiliriz." yaklaşımınıza gelince... Dışarıdaki gözlemci de, içerideki gözlemci de "aynı ışığı, aynı hızda", 300.000 km/s hızda tespit edecekler. Bu ilkel açıklama da, Zaman genişlemesinin etkisi olarak tanımlanabilir. Hız farkları ile açıklanabilir alternatif olarak. Soruyu biraz daha geliştirirsek, bırakın gözlenilen ışığı, direk hareketli ortamdaki madde ve kütle üzerindeki bilinen etkilerini nasıl değerlendirebiliriz? Yani kütle üzerinde zaman genleşmesi niye ve nasıl oluyor? Bu sefer ışık gibi kaynağından bağımsız sabit hıza da sabit değil...

Burtay Mutlu (shibumi_tr) 4 yıl önce 0