Teriyi doğrulayan bazı deneyler olması, doğru olduğunu ispatlamaz. Ezberinizi bozun.

BURAYA DİKKAT

BURAYA DİKKAT: bu sadece matematiksel olarak imkansız görünen bişeydir neden mi? şöyle. bir ton matematiksel işlemden geçen bir formül: t=1/(1-v2/c2). yazıyla şu yani. zaman eşittir bir bölü, parantez içinde bir eksi cismin karesi bölü ışık hızının karesi. einstein emmi diyor ki eğer cismin hızı ışık hızına eşit olursa ne olur? v2=c2 olur. bunu formülde yerine yazarsan v2/c2=1. yani şu olacak t=1/(1-1). bu ne demek? zaman eşittit bir bölü sıfır yani tanımsız. matematiğe göre sonsuz. ışık hızına ulaşan bir cisim için zaman tanımsız olur. bir başka formülde ise uzun uzadıya yazmak istemiyorum, ışık hızına yaklaşan cismin kütlesi azalır, ışık hızında ise kütle ortadan kalkar. bu iki önermeyi birleştirip şu sonuca varmış. eğer bir cisim ışık hızına ulaşırsa enerjiye dönüşür ve zaman diye bişey olmaz. bu amcanın çıkardığı sonuç bu. şimdi. bizim evrenin ışık hızından hızlı genişlemediğini kim öngörebilir? eğer tüm galaksiler big bang ile aynı anda boşlukta savrulmuş ve hepsi de ışık hızından daha hızlı gidiyorsa biz bunu nasıl anlarız? neden bir cismin kütlesinin tamamen yok olması için ışık hızını baz almışlar? zaman olayı için ışık anlamlı ancak kütle için anlamlı mı? birbirine doğru gelen ve ikisinin de hızı ışık hızına yakın olan iki cismin birbirlerine göre hızları ışık hızını geçiyorsa burdaki çelişki ne? yani bir fenerden yayılan ışığa doğru koşarsam ışığa göre ışık hızını geçmiş olmuyor muyuz? tüm bunların yanıtını neden görelilik kuramında ışığın hızını tüm cisimlere göre sabit almışlar? hepsi gelecek bölümde

Ali Bey, Daha önce başka bir konuda ( zıt yönlere giden 2 cisim açısından görelilik konusunda) aynı şeyi ifade ettiniz. görelilik bu konuda cevapsız, eksik kalıyor diye. Başka forumlarda da baktım. İfadenizdeki haklılık payının yüksek ve paylaşılan bir görüş olduğunu gördüm. Bu amaçla soru ekliyorum... (Ayrı bir başlık olması için) Daha açık ve geniş olarak konuyu irdeleyebilir misiniz? Eğer mümkün olursa , Lütfen ??? :-)

Sayın Aykan Yatkın içindir. (Varsayımdır yorum cevabınızı istiyorum). ışık hızı bildiğimiz madde ve enerjinin teşekkül edebildiği ve ölçülebildiği hız sınırı olduğu için sabit hızdır. (Neye göre, evrenin genişleme oranına göre...) Işık hızına çıkan kütlenin sicim teorisi çerçevesinde tekilleşmeye düştüğünü düşünüyorum. Fikriniz ?

Şu an telefonlarımızda kullandığımız navigasyon sistemleri sinyallerini GPS uydularından almaktadır. Bu uydular Einstein'ın görelilik teorisine göre hesapları yapılarak ayarlanmıştır ve bu şekilde çalışarak bize en doğru konumları vermektedir. Görelilik prensibi hesaba katılmasaydı GPS uyduları kilometrelerce yanılacaktı.

şöyle bir durum var. ışığın, uzayda bulunan herhangi bir kütleçekimsel alandan etkilenip bükülebildiği bir gerçektir, ıspatlanmıştır. öte yandan sadece ölçülebilen en yüksek hız sınırı olmasından değil maddeler arası haberleşmede en kısa yol olduğundan ışık hızı baz alınmıştır buraya kadar tamam. ancak ışık hızına yaklaşan cisimler için zamanın genleşmesi varsayımı pek akılcı gelmiyor. çünkü aslında zamanı yaratan ışık değil harekettir. yani şu yanılgıya düştüklerini zannediyorum: dünyada bir dostunuzla oturmuş çay içiyorsunuz. ve o size saat tam 12:00 olduğu anda bir duvar saati gösteriyor. ve siz de tam o anda ışık hızıyla dik olarak uzaklaşıyorsunuz. siz ışık hızıyla gittiğiniz için arkadaşınızın oturduğu masaya baktığınızda hep saatin 12:00 da kalması gerekir çünkü o ışınlarla aynı yönde aynı hızda gidiyorsunuz. sizin için zaman durmuş gibi görünür ama aslında değildir. konumunuz sürekli değişmektedir ve durduğunuz anda o tarafa baktığınızda arkadaşınızın kalkıp evine yürüdüğünü görürsünüz ancak o evine çoktan varmıştır zaten. ama bu iki gözlemciye eşit mesafeden bakan bir gözlemci için durum bu şekilde görünmez aslında aynı zamanı yaşıyorlardır ancak birbirlerinden haberdar olmaları gecikiyordur. biz bunun yanılgısına düşüyoruz. dünyaya geri döndüğünüzde tarihi geriden takip etmiş olmanız gerekiyor ama aslında değil. çünkü siz ışık hızıyla geri dönerken dünyadan gelen ışık yanınızdan 2c hızıyla geçer ve bu kez dünyaya ulaşana kadar zaman 2 kat hızlı geçer ve aynı zamandan devam edersiniz. bu durumda ışık hızının bir önemi yok önemli olan konum yani uzay zaman. ancak bu şekilde 'dede paradoksu'nu açıklamış olursunuz. einstein teorisinde zaman yavaşlar ve siz geçmişe gidersiniz. ama geçmişe gittiğinizde dedenizi öldürürseniz bu kez sizin hayatta olmamanız gerekir. o nedenle bir hızın baz alınması çok saçma çünkü zaman aslında ışığa bağlı değildir.

Haklı olabilceğiniz tek nokta, ışık hızının değil, hareketin esas olması... Zaten "zamanda" evrensel genişlemenin bir türevi.. Bu nedenle tek yönlü... Eğer saat sizinle ise hep 12 yi gösterir... Saat sizinle değil ise, saatin çok hızlı bir şekilde çalışıp, bozulduğunu ve çürüdüğünü görürsünüz. Yaklaşan cisimler için zamanın genişlemesinde ise bakış açınızı değiştirmeniz gerekebilir. Referans aldığınız nokta, yaklaşan cisim değil de, birbirine yaklaşan iki cismin buluşma noktası olursa doğru çözüme ulaşabilirsiniz bence... Yoksa birbirine yaklaşan iki cismin birbirlerine göre hızları değil, vektörleri ışık hızını geçiyor...

Haklı olabilceğiniz tek nokta, ışık hızının değil, hareketin esas olması... Zaten çıkarttığım sonuç "zaman"ın evrensel genişlemenin bir türevi olduğu yönünde... Bu nedenle tek yönlü... Hareket bir boyut üzerinde olur ve bu boyut ile hareket yönü birleşmiştir. Zaman daki hareketimiz de bu şekildedir. Evrenin genişlemesiyle yaptığımız konum değiştirmesi. Üstelik bu değişim ışık hızındadır. Ancak tek boyutlu objeler ışık hızında ike, 2 boyutlu cisimler bir alan şeklinde ( bu nedenle onlarında kütlesi yok). 3 boyutlu nesneler için ise, zamandaki hareketimizden gelen enerji 2 boyuta daha dağıldığı için daha yavaşız..... Bu da kütlenin ana nedenlerinden biri. ........................... Yani, Eğer saat sizinle ise hep 12 yi gösterir... Saat sizinle değil ise, saatin çok hızlı bir şekilde çalışıp, bozulduğunu ve çürüdüğünü görürsünüz. Yaklaşan cisimler için zamanın genişlemesinde ise bakış açınızı değiştirmeniz gerekebilir. Referans aldığınız nokta, yaklaşan cisim değil de, birbirine yaklaşan iki cismin buluşma noktası olursa doğru çözüme ulaşabilirsiniz bence... Yoksa birbirine yaklaşan iki cismin birbirlerine göre hızları değil, vektörleri ışık hızını geçiyor...

Bu sadece ışık hızı için geçerli deyildir. genel görelilik kuramına göre ne kadar hızlı gidersen zamandaki mesafen o kadar kısalır. bu yüzden, ışık o kadar hızlıdırki zamanın dururmuş gibi görürüz. bu arada örnek üstünden söyliyecek olursam bir kalemi uzayda ışık hızında fırlatırsam o kalemin kütlesi sonsuz olucaktır

@Sn. mervan monis, kime göre sonsuz kütle ? :-) Başka bir yazınıda gördüm sanırım, hareket eden cismin hareket yönündeki boyutu , dış gözlemciye göre kısalır. Obje için değişen bir şey yok.

@Sn. mervan monis, kime göre sonsuz kütle ? :-) Başka bir yazınızda gördüm sanırım, hareket eden cismin hareket yönündeki boyutu , dış gözlemciye göre kısalır. Obje için değişen bir şey yok.

1 cisim hızlandıkça kütlesi artar...

cisim hızlandıkça kütlesi artar. kütle, uzay-zamanı büker, kütle arttıkça uzay zamanda daha fazla bükülme meydana gelir. bükülmeye doğru orantılı olarak zaman yavaşlar