0

Akdelik varmıdır ?

Sefa Selçuk 8 yıl önce 51
0

Yok..

batuhan koyuncu 8 yıl önce 0
0

Güneş ?

Belki yanlıştır yiğit 8 yıl önce 0
0

Neye göre yok diyorsunuz ?

Sefa Selçuk 8 yıl önce 0
0

Şeref Bey'in yaklaşımı bana göre mevcut duruma göre en mantıklı cevabı içeriyor. düşünsel olarak akdeliklerin var olduğunu düşünelim.Diğer tarafında bir karadelik göremeyeceğiz. Çünkü karadelikler, hangi açıdan yaklaşırsak yakşalım uzayı bir huni gibi büküyor. Bir tek spinine göre etrafındaki yörünge madde ve enerjinin düzlemsel bir görünümü oluyor. Buna göre de akdeliğin bir çıkış noktası olduğuna göre, bir volkan gibi olması mantıklı. O zaman çıkan enerjinin ertafındaki her şeyi merkezden fırlatması lazım. Bütün galaksileri, maddeyi iten bir yapı olmalı ki bu da akdeliği koca bir yalnızlık içinde parlayan bir şekilde görmemizi sağlardı. Oysa evrende bir oluşum şu ana kadar gözlemlenmedi. Güneş gibi olamaz. Kütlesine göre çok fazla enerjiyi fırlatması lazım. Sıkışmış cüce bir yıldız olmaz. Kütle çekimini yenmesi lazım ki enerjiyi yayabilsin. Hadi diyelimki, sicim teorisindeki kapalı bir sicim olsun. (Karadelikler ve Akdelikler) Kapalı sicimler evren zarlarından serbestçe girip, çıkabiliyor. Bu durumda çoklu evrenler arası bir ilişki kuruluyor demektir. Her karadelik kendi evreninden başka bir evrene enerji aktardığına ve ak deliklerce enerji aldığına göre, bu sefer evren anlayışı çok farklı omalı. Çünkü bu değişim dengeli olmaz ve giren, çıkana eşit olmaz ise, evrenlerin kimi balon gibi şişer, kimileri ise söner. Oysa birleşerek ortak bir sistem oluşturmak ancak sistemler arasında bir denge kurulması şartıyla mümkün. Bu da gözlemlediğimiz karadelik kadar, akdelik olması gerektiği anlamına geliyor. Oysa gözlemlediklerimiz tek taraflı, yani sadece karadelik. Bilmiyorum sonuçta. Varsayımlar hakkında varsayım benimki... Belki evrenimizin uzak bir köşesi sırf anti-madde'den oluşuyordur.Akdeliklerde oraya ait bir kavramdır. ama bu seferde nu anti-madde evreninin, madde dünyasını yemesi, etrafı da enerji havai fişeklerinin doldruması gerekir.14 milyar yıllık ışık alıyor olsakta, ilk 380 bin yıldan sonrasında madde, enerji evreni daha küçükken olmuş böyle bir durumun kalıntıları da yok. Bu yüzden Şeref bey'in görüşü katılaileceğim yaklaşım.

Burtay Mutlu 8 yıl önce 0
0

Şeref Bey'in yaklaşımı bana göre mevcut duruma göre en mantıklı cevabı içeriyor. Düşünsel olarak Akdeliklerin var olduğunu düşünelim. Diğer tarafındaki karadeliği göremeyeceğiz. Çünkü karadelikler, hangi açıdan yaklaşırsak yaklaşalım uzayı bir huni gibi büküyor. (Bir tek spinine göre etrafındaki yörüngeye girmiş, madde ve enerjinin düzlemsel bir yayılımı oluyor.) Buna göre; Akdelik, bir çıkış noktası olduğuna göre, bir volkan gibi olması mantıklı. O zaman da, Akdelikten çıkan enerjinin, etrafındaki her şeyi itmesi lazım. Bütün galaksileri, maddeyi iten bir oluşum... Bu da Akdeliği koca bir yalnızlık içinde parlayan bir şekilde görmemizi sağlardı. Oysa evrende böyle bir oluşum, şu ana kadar gözlemlenmedi. Güneş gibide olamaz. Kütlesine oranla çok daha fazla enerjiyi fırlatması lazım. Sıkışmış cüce yıldız gibi de olmaz. Kütle çekimini yenmesi lazım ki enerjiyi yayabilsin.8Eğer Karadeliğin karşılığı ise onda da muazzam bir kütle olmalı)… Hadi diyelim ki, sicim teorisindeki kapalı bir sicim olsun. (Karadelikler ve Akdelikler) Kapalı sicimler evren zarlarından serbestçe girip, çıkabiliyor. Bu durumda çoklu evrenler arası bir ilişki kuruluyor demektir. Her karadelik kendi evreninden, başka bir evrene enerji aktardığına (Karadelikler vasıtasıyla) ve Akdeliklerce de enerji aldığına göre, bu sefer evren anlayışı çok farklı olmalı. Çünkü bu değişim dengeli olmaz ve giren, çıkana eşit olmaz ise, evrenlerin kimi balon gibi şişer, kimileri ise sönerdi. Oysa birleşerek ortak bir sistem oluşturmak ancak sistemler arasında bir denge kurulması şartıyla mümkün. Bu da gözlemlediğimiz Karadelik kadar, Akdelik olması gerektiği anlamına geliyor. Oysa gözlemlediklerimiz tek taraflı, yani sadece karadelik. Bilmiyorum sonuçta. Varsayımlar hakkında varsayım benimki... Belki evrenimizin uzak bir köşesi sırf anti-madde'den oluşuyordur. Akdeliklerde oraya ait bir kavramdır. Ama bu seferde bu anti-madde evreninin, madde dünyasını yemesi, etrafı da enerji havai fişeklerinin doldurması gerekir.14 milyar yıllık ışık alıyor olsak da, ilk 380 bin yıldan sonrasında madde, enerji evreni daha küçükken olmuş böyle bir durumun kalıntıları da yok. Bu yüzden Şeref bey'in görüşü katılabileceğim yaklaşım.

Burtay Mutlu 8 yıl önce 0