0

Burtay Mutlu (shibumi_tr) merhaba. Gözlemlenebilir evrenin uzaklığının her yılda 1 ışık yılı daha genişliyor. Fakat gözlemlenebilir evrenin tam ucundaki kütleçekim ile bağlı olmayan bir obje, artık an itibariyle ışıktan hızlı olarak bizden kaçmaya başlıyor denebilir. Yani gözlemlenebilir evren genişlerken içerisindeki bilgi azalıyor, çünkü nesneler bu sınırı geçtiklerinde geriye bilgi dönmüyor. Büyük patlamadan 380000 yıl sonda, şu andaki pozisyonumuzu referans alarak cmb radyasyonunun serbest kaldığı ilk ana gitmiş olduğumuzu varsayalım. Kendi bulunduğumuz noktadan ve diğer tüm hidrojen ya da helyum atomunun olduğu noktalardan ilk cmb ışınları yayılmaya başlıyor. (Tüm ışık kirliliğini saymazsak) Anlık bir ışık yerine sürekli devam eden ve sürekli daha uzak mesafelerden gelen ışığı göreceğimizi söyleyebiliriz. Zamanı ileri sarar ve gözleme devam edersek de sürekli daha uzak mesafelerden gelen fakat aslında aynı anda yayılmış olan ışıkları göreceğiz. Bu salınan ışıklar da artan mesafeden dolayı bizden daha hızlı uzaklaşan noktalardan geldiği için zamanla kızıla kayarak bize ulaşıyor. Yani teorik olarak bir kere kozmik arkaplan ışımasının ne kadar süre önce salındığını hesaplayabilirseniz-ki nasıl hesaplandığını bilmiyorum- artık evrenin neresinde olursanız olun geçen süreyi hesaplayabileceksiniz demektir. Yani 14 milyar yılın göreceli bir süre olmadığını düşünüyorum. En azından kozmik arkaplan ışımasının gözlemlenebileceği son ana kadar gayet yerinde bir referans noktasına sahibiz gibi görünüyor. Burtay bey genişleyen gözlemlenebilir evrenle alakalı olarak yazdıklarımın okuduklarımın yanında tutarsız olduğunu gördüğüm için daha fazla üzerinde durmak istemedim. Fakat şurada konunun oldukça güzel açıklamaları bulunmakta; https://www.youtube.com/watch?v=sxbPwl_KRuA&t=7s https://www.youtube.com/watch?v=06z7Q8TWPyU

Vide supra 6 yıl önce 0
0

Sayın Vide Supra, Verdiğiniz linkler için teşekkür ederim. 2 temel sonuca ulaştım. İlki, yüksek olasılıkla bu konuyu anlayamıyorum. İkincisi, bu yüzden hala anlatımları ikna edici bulamıyorum. Çünkü 13.7 milyon yıl evvel veya büyük patlamadan 380 bin yıl evvel, ilk atomlar oluştuğunda yayılan -emit edilen radyasyonun, (evren daha şu anki haline göre mini mini minnacık iken), ışık hızı sabiti dolayısıyla çoktan öbü uca ulaşmış olması gerekirdi. Ancak evrendeki genişleme hızı, ışık hızına çok yakın veya belki de geçiyorsa, aynı kaynaktan yayınlanan iki foton arasındaki mesafe (kızıla kayma), bu şekilde artabilir. Biliyoruz ki; Kaynağından ayrılan foton artık evren için bağımsız bir obje oluyor. Kaynağın hangi hızla, ayrılma noktasından uzaklaştığının bir önemi kalmıyor. Önemli olan tek şey foton ile hedefi arasındaki mesafe. Bu mesafe, fotonun hızından bağımsız olarak artmalı ki, foton akıntıya karşı yüzen balık gibi milyonlarca yılda ancak "bir dirhem yüzde" yol alıp bu mesafeyi milyarlarca yılda ancak kapatsın. Gene biliyoruz ki, ilk 5 milyar yıl evren yavaş hızda genişledi. Şu anki saniyede 70'li km'ler diye biliyorum ama o dönemlerde 40'lı kmlerde olduğunu okumuştum. Çünkü toplam madde kütleçekiminin, evrenin genişlemesini yavaşlattığı düşünülüyordu. Aslında tam bilmiyorum. Sadece bu açıklama nedense kafama yatmıyor. Ya da büyük ihtimalle anlamıyorum... Bence evrendeki kozmik radyasyonun çoktan silinmesi, en azından yoğunluğunun ciddi oranda kaybetmesi gerekirdi. Aslında bu bir deneye tabii tutulabilir gibi.. Soğuk bir ortamda, bir merkezden/kaynaktan ani ısı bırakımı ve ortamın genişlemesi ile, genişleyen ortamın ısı dağılımı haritası izlenebilir. Isı tüm ortama hemen eşit (termodinamik) olarak yayılmak isteyeceği için, yeni açılan bölgelerdeki etkileşimi farklı olacaktır. Bu bir fikir verebilir bence... Temel terodinamik kuralları içeren bir yazılım da belki yapar bu işi...

Burtay Mutlu (shibumi-tr) 6 yıl önce 0
0

Sayın Vide Supra, Verdiğiniz linkler için teşekkür ederim. 2 temel sonuca ulaştım. İlki, yüksek olasılıkla bu konuyu anlayamıyorum. İkincisi, bu yüzden hala anlatımları ikna edici bulamıyorum. Çünkü büyük patlamadan 380 bin yıl sonra, ilk atomlar oluştuğunda yayılan -emit edilen radyasyonun, (evren daha şu anki haline göre mini mini minnacık iken), ışık hızı sabiti dolayısıyla çoktan öbü uca ulaşmış olması gerekirdi bence. Yani, mesela evrenin çapı 2 milyar ışık yılı ise, bir uçtan yayılan fotonun diğer uçtaki gözlemciye, evrenin genişlemesiyel araya katılan ek mesafelerde dahil olarak 3-5 milyar yıl da ulaşır olması gerekirdi. Evet, aynı koordinattan bir sonraki foton hareket ettiğinde, artık gözlemciye göre daha uzakta olacak ve bu yüzden "öncekine oranla kızıla kaymış" olacak ama... Ancak evrendeki genişleme hızı, ışık hızına çok yakın veya belki de geçiyorsa, aynı kaynaktan yayınlanan iki foton arasındaki mesafe (kızıla kayma), bu şekilde artabilir gibi geliyor bana... Biliyoruz ki; Kaynağından ayrılan foton artık evren için bağımsız bir obje oluyor. Kaynağın hangi hızla, ayrılma noktasından uzaklaştığının bir önemi kalmıyor. Önemli olan tek şey foton ile hedefi arasındaki mesafe. Bu mesafe, fotonun hızından bağımsız olarak artmalı ki, foton akıntıya karşı yüzen balık gibi milyonlarca yılda ancak "bir dirhem yüzde" yol alıp bu mesafeyi milyarlarca yılda ancak kapatsın. Gene biliyoruz ki, ilk 5 milyar yıl evren yavaş hızda genişledi. Şu anki saniyede 70'li km'ler diye biliyorum ama o dönemlerde 40'lı kmlerde olduğunu okumuştum. Çünkü toplam madde kütleçekiminin, evrenin genişlemesini yavaşlattığı düşünülüyordu. Aslında tam bilmiyorum. Sadece bu açıklama nedense kafama yatmıyor. Ya da büyük ihtimalle anlamıyorum... Bence evrendeki kozmik radyasyonun çoktan silinmesi, en azından yoğunluğunun ciddi oranda kaybetmesi gerekirdi bu şartlar altında. Ancak tek sağlam olasılık bence, evrenin sadece mekan olarak değil, zaman olarakta genişlemesi ile daha fotonlar doğru dürüst hareket edemeden, evren dokusuyla homojen olarak dağılmış olmaları. Aslında bu bir deneye tabii tutulabilir gibi... Soğuk bir ortamda, bir merkezden/kaynaktan ani ısı bırakımı ve ortamın genişlemesi ile, genişleyen ortamın ısı dağılımı haritası izlenebilir. Isı tüm ortama hemen eşit (termodinamik) olarak yayılmak isteyeceği için, yeni açılan bölgelerdeki etkileşimi farklı olacaktır. Bu bir fikir verebilir bence... Temel terodinamik kuralları içeren bir yazılım da belki yapar bu işi...

Burtay Mutlu (shibumi-tr) 6 yıl önce 0