0

Güzel bir soru, birçok soru üretme kapasitesine sahip…  Evrenin fizik kuralları farklı yerlerde farklı işliyor mu? Cevap dualite-ikililik içeriyor... Hem, Hayır! Bizim evrenimizde tüm kurallar aynıdır, evrenseldir. Hem'de Evet ! Evrenin farklı noktalarında, bölgelerinde farklı kurallar olabilir... Şimdi cevabı açmaya geldi sıra. Evren de geçerli olan tek sabit "matematik" kurallarıdır. Evren de bir matematik üzerine kuruludur ve fizik kuralları da bu matematikten oluşur. Matematiğin kesinliğine karşın fizik kuralları aynı kesinliği taşımaz. Görecelidir. Ama hepsi aynı kesin olan matematikten türevlenir. (1. aşama açıklama bitti) Evrenimizdeki fizik kuralları, mevcut uzay-zaman geometrisine ve kuvvetlerine göre oluşmuştur. Mevcut evrenimizin matematiğin biçimlendirdiği fizik kuralları daha big-bang sırasında şekillendiği için, tüm evrende geçerlidir. Daha üst boyutlara uygulansa bile kuralların değişeceğini sanmıyorum. Sadece formüller ve işlem şekli değişir ama sonuç aynıdır. (2 boyutlu bir düzlemde bir dairenin çapı veya çevresi 3 boyutlu bir şekil alırsa, bir kürenin parçası olursa)farklılaşır. Ya çevre aynı kalır, çap değişir, ya çap aynı kalırsa çevre değişir. Matematik bize çap veya çevre özellikleri belli bir boyuta göre belirlenmiş bir nesnenin, diğer boyutlarda da nasıl olacağını, nasıl farklı olabileceğini ama “öz” ün aynı kaldığını, değişmediğini gösterir. Üst boyutlarda kullanılan matematik değişir (aslına sadık olarak geliştirilir) ama bunun sonucu fizik kuralları değişmez. Yani “Hayır, değişmez” kısmı bu. (2. aşama açıklama bitti) Evet bazı noktalarda değişir. Özellikle uzay zaman geometrisinin değiştiği noktalarda değişir. Bu kütle çekimi, ivme, yoğun elektromanyetik alan olabilir. Yani bir karadelik ya da nötron yıldızı yanında fizik kuralları değişir. Çünkü uzay-zamanın geometrik yapısı bu bölgede değişmiştir. Ama buradaki durumu saptamamızı sağlayacak olan fizik kuralları gene, evrende genel geçerli olan matematikten türetilecektir. Peki, fizik kuralları niye değişiyor? Üst boyutlardakinden farkı ne? Üst boyutlarda değişen şey sadece algılama şeklimiz oluyor. Gördüğümüz durum ve olayları farklı açılardan görüyoruz. ( Matematiksel bakışı kast ediyorum) Ancak incelenen obje ya da durum, ilişkiler sistemi değişmiyor. Yani kütle çekim kuvveti 6ncı ya da 7nci boyutta güçlenmiyor ya da düşmüyor. Hala iki cismi birbirine aynı kuvvetle çekiyor. Ya da en madde ya da enerji için en üst hız sınırı değişmiyor. Daha önce (3+1 boyutta) de 10 yılda süren yol, 4+1 de anlık ise, bu 5+1nci boyuta geldiğinizde 3+1 de hala 10 yıl, 4+1 de hala anlık olarak kalmaya devam ediyor. (biraz kafa karıştırıcı ama durumun değişmediğine bir örnek olarak ele alın sadece). Kütle çekimin, ivmenin, kuvvetli elektromanyetik alanda ise uzayın geometrisi değişiyor. Yani 3+1 boyuta göre (göreceli) atomlar arası enerji dengeleri ve ilişkileri değişiyor, enerji alanların yoğunluğu değiştiği için, verilen tepkilerin şekli veya süresi değişiyor. Kendi varsayımımla, zaman dalgalarının genliği ve yoğunluğu değişiyor. Daha önce 3+1 uzaydaki enerji yoğunluğunda bütünlüğünü koruyamayan parçacıklar, (spin ve evrensel genişlemenin ivmesinden dolayı yapılarını korumak için yeterli enerjiyi toplayamayan gibi kaba bir tabirle) artık dağılma yerine varlıklarını koruyabiliyorlar. Yeni temel parçacıkların sürekliliği demek yeni bir ilişkiler zinciri oluyor. (Yüksek hızlı çarpıştırıcılarda gözlenen ve kısa zamanda parçalara ayrılarak dağılan ağır temel parçacıkları kast ediyorum). Bu da daha farklı atom yapıları, daha farklı enerji yükleri ile farklı maddeler demek oluyor. (Örneklemek gerekirse; bir çığ üzerindeki kar parçacıkları olabilir. Çığ’ın hızı arttığı zaman enerjisinin bir kısmı yuvarlanan kar topaklarına geçer ve kar büyük kütleler halinde hareket edebilir. Ancak çığ hız kaybettikçe, yuvarlanma hızları düştükçe, yapılarını koruyamazlar ve yerçekimi ile dağılmaya başlarlar. Daha ufak parçalar hareketlerine devam ederken, ağır olanlarda parçalanır.- Bu düşünce deneyinde, hızlanan ve fazla enerji kazanan kar topaklarının hareket yönlerinde hiçbir cisme çarpmadığını varsayarak ele alın) Ayrıca uzayın geometrisi büküldüğü için, ne bir küre, ne bir kare ya da küp aynı fiziksel yapıda durmayacak. Örneğin iki boyut üzerinden bir daire ele alalım, burada uzay-zamanla büküleceği için “Pi” sayısı tamamen farklı olabilir. Ya da elektromanyetik alanların ivmeli ortamda (bu konudaki varsayımım henüz çok ham)ki yayılımında genlik ve frekans değiştiği için aralarındaki “altın oran” daha farklı bir sayı olabilecek. Altın oranın değişmesi demek, bütün sistemlerdeki birleşme yapıların değişmesi demek. Gökadaların sarmak kollarından, güneş sistemleri etrafındaki gezegenlerin yörüngelerine kadar… Yani cevabınız, Evet bazı noktalarda değişebilir. Tabii göreceli olarak.. Ama bunu o bölgede yaşayan bir varlığın bilmesine ya da tahmin etmesine imkân yok. O da evreni kendi elindeki sayılarla ele alacaktır. (Eğer bir bilim kurgu romanındaki gibi, bir karadeliğin için bir evren ise mesela) Ama nihayetinde değişmeyen tek bir şey kalacaktır. Matematik. Sayılar ve fonksiyonlar değişebilir. Buna göre denklemlerde değişebilir ama matematik aynı kalır. Bu açıdan bakarsak en temel cevap “Aslında hiçbir şeyin değişmeyeceği ama fizik kuralları açısından göreceli olabileceğidir.”

Burtay Mutlu 8 yıl önce 0
0

Sefa, Sicim teorisi tam olarak bizim farklı evrenlerdeki kopyalarımıza yönelik bir durumu kapsamıyor.Paralel evrenleri destekleyici birçok argüman var fakat paralel evrenlerde bizim birer kopyamız olduğu mevzusu onlarca varsayımdan herhangi birisidir. Dejavunun farklı bilimsel açıklamaları söz konusu. bu durumu kanıt olarak gösteremeyiz. Birçok bilim adamı bu tarz söylemleri varsayım olarak dile getirir.Stephen Hawking'in paralel evrenler varsayımı olduğu gibi, bigbang öncesi sıfır zaman hipotezi de vardır. Bu da bigbang öncesine kadar hiçliğin söz konusu olabileceğini ifade ediyor. Halbuki bizim evrenimizin başka paralel evrenlerin etkileşimi sonucu olabileceğini de söylemişti. Bunlardan herhangi birisi mümkün olabilir. Hipotezler kurulmadan gerçekliğe ulaşılamaz. Atom altı parçalar için geçerli olan kuantum yasasını doğrudan farklı boyutlara entegre edemeyiz. Henüz bunun için hiçbir kanıt yok. Ve dejavu veya türevi varsayımlar da buna kanıt gösterilemez. Ama boyutlar arası yasa farklılığı kanıtlarıyla mevcuttur. Bir gün ışık hızına ulaşabilirsen bu teoriyi çürütebilirsin elbette:) Bilim adamlarının birçok varsayımı mevcuttur birçoğu birbirinin zıttı dahi olabilir. Önce varsayım yani hipotez kurulur sonra gerçekliği bilimsel yollar ile sorgulanır sonuçları kabul görür ise bilimsel bir teoriye dönüşür. Stephan Hawking gibi önemli bilim insanları da birçok hipotez üreterek sonuca giden yolları aramaya çalışırlar.Bu varsayımları göz önünde bulundurmak ve üzerinde bilimsel araştırmalar yapmak gerekir. Gerçek bilimsel kanıtlar bulunana dek bence bu böyledir demek için acele etmemeiz lazım. Her an herşey olabilir;)

Betül Cansu 8 yıl önce 0
0

Güzel bir soru, birçok soru üretme kapasitesine sahip…  Evrenin fizik kuralları farklı yerlerde farklı işliyor mu? Cevap dualite-ikililik içeriyor... Hem, Hayır! Bizim evrenimizde tüm kurallar aynıdır, evrenseldir. Hem'de Evet ! Evrenin farklı noktalarında, bölgelerinde farklı kurallar olabilir... Şimdi cevabı açmaya geldi sıra. Evren de geçerli olan tek sabit "matematik" kurallarıdır. Evren de bir matematik üzerine kuruludur ve fizik kuralları da bu matematikten oluşur. Matematiğin kesinliğine karşın fizik kuralları aynı kesinliği taşımaz. Görecelidir. Ama hepsi, aynı kesinlikteki matematikten türevlenir. (1. aşama açıklama bitti) Evrenimizdeki fizik kuralları, mevcut uzay-zaman geometrisine ve kuvvetlerine göre oluşmuştur. Evrenimizin matematiğinin, biçimlendirdiği fizik kuralları daha big-bang sırasında şekillendiğinden, tüm evrende geçerlidir. Daha üst boyutlara uygulansa bile, sonuçların değişeceğini sanmıyorum. Sadece formüller ve işlem şekli değişir ama sonuç aynıdır. (2 boyutlu bir düzlemde bir dairenin çapı veya çevresi 3 boyutlu bir şekil alırsa, bir kürenin parçası olursa)farklılaşır. Ya çevre aynı kalır, çap değişir, ya çap aynı kalırsa çevre değişir. Matematik bize, çap veya çevre özellikleri belli bir boyuta göre belirlenmiş bir nesnenin, diğer boyutlarda da nasıl olacağını, nasıl farklı olabileceğini ama “öz” ün aynı kaldığını, değişmediğini gösterir. Üst boyutlarda kullanılan matematik değişir (aslına sadık olarak geliştirilir). Ama bunun sonucu fizik kuralları değişmez. Yani “Hayır, değişmez” kısmı bu. (2. aşama açıklama bitti) Evet bazı noktalarda değişir. Özellikle uzay zaman geometrisinin değiştiği noktalarda değişir. Geometri değişikliğinin nedeni; kütle çekimi, ivme, yoğun elektromanyetik alan olabilir. Yani bir karadelik ya da nötron yıldızı yanında fizik kuralları değişir. Çünkü uzay-zamanın geometrik yapısı bu bölgede değişmiştir. Ama buradaki durumu saptamamızı sağlayacak olan fizik kuralları, gene, evrenimizde de genel geçerli olan matematikten türetilecektir. Peki, fizik kuralları niye değişiyor? Üst boyutlardaki durumdan farkı ne? Üst boyutlarda değişen şey, sadece algılama şeklimiz oluyor. Gördüğümüz durum ve olayları farklı açılardan görüyoruz( Matematiksel bakışı kast ediyorum). Ancak incelenen obje ya da durum veya ilişkiler sistemi değişmiyor. Yani kütle çekim kuvveti 6ncı ya da 7nci boyutta güçlenmiyor ya da düşmüyor. Hala iki cismi birbirine aynı kuvvetle çekiyor. Ya da madde ya da enerji için, en üst hız sınırı (C) değişmiyor. Daha önce (3+1 boyutta) de 10 yılda süren yol, 4+1 de “anlık” ise, 5+1nci boyuta geldiğinizde 3+1 için hala 10 yıl, 4+1 içinde hala anlık olarak kalmaya devam ediyor. (Biraz kafa karıştırıcı ama durumun değişmediğine bir örnek olarak ele alın sadece). Kütle çekimde, ivmede, kuvvetli elektromanyetik alanda ise uzayın geometrisi değişiyor. Yani mevcut duruma göreceli olarak atomlar arası enerji dengeleri ve ilişkileri değişiyor. Enerji alanların yoğunluğu değiştiği için, verilen tepkilerin şekli veya süresi de değişiyor. Zaman ve işlevi de değişmiş oluyor çünkü. (Kendi varsayımımla, zaman dalgalarının genliği ve yoğunluğu değişiyor.) Daha önce 3+1 evrenimizde, mevcut enerji yoğunluğunda bütünlüğünü koruyamayan ağır parçacıklar, (kaba tabirle, spin ve evrensel genişlemenin ivmesinden dolayı yapılarını korumak için yeterli enerjiyi toplayamayan gibi…) artık dağılma yerine varlıklarını koruyabiliyorlar. Yeni temel (ağır) parçacıkların varlılığının sürekliliği oluyor bu. Ve enerji ve temel parçacıklar arası yeni ilişkiler zinciri oluyor. (Yüksek hızlı çarpıştırıcılarda gözlenen ve kısa zamanda parçalara ayrılarak dağılan ağır temel parçacıkları kast ediyorum). Bu da daha farklı atom yapıları, daha farklı enerji yükleri ile farklı maddeler demek oluyor. (Örneklemek gerekirse; bir çığ üzerindeki kar parçacıkları olabilir. Çığ’ın hızı arttığı zaman enerjisinin bir kısmı yuvarlanan kar topaklarına geçer ve kar büyük kütleler halinde hareket edebilir. Ancak çığ hız kaybettikçe, yuvarlanma hızları düştükçe, yapılarını koruyamazlar ve yerçekimi ile dağılmaya başlarlar. Daha ufak parçalar hareketlerine devam ederken, ağır olanlarda parçalanır.- Bu düşünce deneyinde, hızlanan ve fazla enerji kazanan kar topaklarının hareket yönlerinde hiçbir cisme çarpmadığını varsayarak ele alın) Ayrıca uzayın geometrisi büküldüğü için, ne bir küre, ne bir kare ya da küp aynı fiziksel yapıda durmayacak. Örneğin iki boyut üzerinden bir daire ele alalım, burada uzay-zamanla büküleceği için bükülme miktarına göre “Pi” sayısı tamamen farklı olabilir. Ya da elektromanyetik alanların ivmeli ortamda (bu konudaki varsayımım henüz çok ham)ki yayılımında genlik ve frekans değiştiği için, aralarındaki “altın oran” daha farklı bir sayı olabilecek. (Altın oranın değişmesi demek, bütün sistemlerdeki birleşme yapıların değişmesi demek. Gökadaların sarmal kollarından, güneş sistemleri etrafındaki gezegenlerin yörüngelerine kadar… ) (3. aşama açıklama bitti) Yani cevabınız, Evet bazı noktalarda değişebilir. Tabii (ortamın şartlarına) göreceli olarak... Ama bunu o bölgede yaşayan bir varlığın bilmesine ya da tahmin etmesine imkân yok. O da evreni kendi elindeki sayılarla ele alacaktır. (Eğer bir bilim kurgu romanındaki gibi, bir karadeliğin için bir evren ise …) Ama nihayetinde değişmeyen tek bir şey kalacaktır. Matematik. Sayılar ve hatta fonksiyonlar değişebilir. Buna göre denklemlerde değişebilir ama matematik aynı kalır. Bu açıdan bakarsak en temel cevap “Aslında hiçbir şeyin değişmeyeceği ama fizik kuralları açısından göreceli olabileceğidir.”

Burtay Mutlu 8 yıl önce 0
0

peki, teşekkürler :)

gözde 8 yıl önce 0