Fırlatma rampaları neden 90 derece konumundadır ? Dünyanın kaçış hızını daha kolay aşmak için daha farklı açılar neden yoktur ? Yörüngesel açıdan 90 derecenin yararı var mıdır ?
Tabi sonuçta uzay mekiği 90 derecelik bir açı G kuvvetini yenecektir fakat oraya kadar gelmesini sağlayacak ve daha az sürtünme olmasını ve yakıt tüketimi için bir mekanizma olması olası mıdır ?
Yakıt tankları vb tarzı şeyler ileride olmayacak gibi . Yakıt teknolojisi ve itici roketlerin gelişimi bu tankları gereksiz kılacaktır kuşkusuz .
Çok ağır bir uzay mekiği için tonlarca itiş gücü gerekmektedir. Kalkış esnasında en ufak bir açı değişikliği mekiğin ağırlık merkezini itiş gücü merezinden kaydırdığı anda denge geri döndürülemez şekilde bozulabilir asıl sebebi bu. Yörünge hızı kazanmak için belirli bir momentuma eriştikten sonra mekik dönmeye başlar. Ayrıca atmos içerisindeki yolculuğu en aza indirerek sürtünme kaybını engellemek için özel programlar sayesinde gerekli en az yakıtı harcayarak hangi açı gerektiğini mekiğin kütlesine göre hesaplayabilmekteler.
Hesapladıklarından eminim de nedense aklımda sanki daha az yakıt ve itiş gücü ile kaçış hızını yenmemizi sağlayacak bir mekanizma var gibi geliyor .
Sanki dünyanın dönüş yönünün tersine bir hareket yaparsa, atmosferden daha çabuk çıkarmış gibi geliyor ... Ama roket, dünyanın kütle çekim alanından çıkana kadar onun bir parçasi olarak açısal momentuma sahip. Bu nedenle tam 90 derecede kalksa bile, dünyadan uzaklaştıkça, jiroskopları ıle denge merkezini dünyaya göre ayarlayacak şekilde açı değişimi yapıyor diye biliyorum. (Dünya ya göre hareketi eğriliyor) Dünyanın kütleçekiminden faydalanacağı \"sapan etkisi\" için, dünyadan bağımsız olarak kazandığı doğrusal hızdan kaynaklanan bir momentumu olması gerekiyor. Bu yüzden dünyadan ayrılırken bu da mümkün değil. Bazı eksiklerim olabilir ama yatay ve dik atış dersinde buna benzer bir şeyler söylemişti hoca...
Dünya yüzeyinde kalktığı anda sahip olduğu çizgisel hızı, dönüş yönünün tersine bir hareketle yenebilirse bana da atmosferden daha çabuk çıkar gibi geliyor. Klasik olarak akan nehirde en kısa olarak akıntıya ters açıyla yüzmek gibi. Ama gerekli yörünge hızına ulaşması için ise her durumda atmosferde daha çok kalmayı göze alıp yörüngeye oturması gerekiyor. Bu durum ya çok hafif malzeme ya da çok verimli yeni bir yakıt kullanmadıkça gerçekliğini korumaya devam edebilir.
En kısa yol = en dik yol
![Uzay Çalışmalarının Önemi - Süleyman Fişek [Röportaj]](https://www.fizikist.com/uploads/img/uzay-calismalarinin-onemi.jpg "Uzay Çalışmalarının Önemi - Süleyman Fişek [Röportaj]")