zaman boyutsal olarak ele alındığında bence higgs alanı nı ifade eder. parçacık dediğimiz yapı bence 2 boyutlu kütlesi bulunmayan bir oluşum buna enerji katığımızda kuantum alanına göre bu oluşum 3 boyutlu bir evrende var olabiliyor. Higgs bozonuyla kütle kazanıyor, şimdi bunu çift yarık deneyinde düşündüğümüz zaman kütle kazanan elektron yada herhangi bir parçacık yarıktan geçtiği anda gözlemcinin müdahalesi olmadan düzleme düşene kadar 4. boyutta var olabiliyor yani 2 farklı evrenin farklı varyasyonlarda aynı düzlemde bulunduğu an (kedinin ölü ve diri olduğu an) bunu biz fark edemiyoruz çünki fark edersek 3 boyutlu evrenimize çökmüş oluyor olay, bunu parçacığın çift yarıktan geçtilkten sonra bağımsız 2 parçacık gibi hareket etmesi sonucuna bağlıyorum. maddeler kütle olarak değil, hatta madde olarak bile değil alan olarak varlığını sürdürüyor olabilirler buda herşeyin başında aslında 1 boyutta kırılarak oluşan sayısız boyut olduğunu varsayabiliriz. tıpkı ışığın prizmada kırılması gibi, parçacıkların sicim teorisine görede birbirinden bağımsız oldukları halde sanki haberleşme sistemleri varmış gibi hareket etmesi aslında bir temelde alt boyutlardan zaten bir olduklarından kaynaklanabilir diye düşünüyorum.
![Uzay Çalışmalarının Önemi - Süleyman Fişek [Röportaj]](https://www.fizikist.com/uploads/img/uzay-calismalarinin-onemi.jpg "Uzay Çalışmalarının Önemi - Süleyman Fişek [Röportaj]")