James Webb Teleskobu Sayesinde Diğer Gezegenler Hakkında Çok Daha Fazla Şey Öğreneceğiz
James Webb Teleskobu Sayesinde Diğer Gezegenler Hakkında Çok Daha Fazla Şey Öğreneceğiz

James Webb teleskobunun fırlatılması, onu sabitleyen bir kelepçenin arızalanmasından sonra en az 22 Aralık'a kadar ertelendi. Ancak uzay aracı nihayet yörüngeye ulaştığında, araştırmacılar ötegezegenler hakkında daha önce hiç olmadığı kadar çok şey öğreneceğimize eminler.

Chicago Üniversitesi'nde bir ötegezegen astronomu olan Jacob Bean, gökadamızdaki güneş benzeri iki yıldızdan birinin Neptün-altı ötegezegenine sahip olduğunu, yani Dünya ile Neptün arasında daha önce bilmediğimiz bir ötegezegen olabileceğini söylüyor. Gökbilimciler, bu yeni dünyaların oluşumu ve bileşimi hakkında hala çok az şey biliyorlar. Biraz daha büyümüş ve kalın bir atmosfer kazanmış kayalık Dünya benzeri gezegenler mi, yoksa Neptün gibi buzdan mı oluşuyorlar emin değiliz.

Bean, çoğu ötegezegen uzmanının bu dünyaların kayalık olduğunu varsaydığını söylüyor. Ve eğer durum buysa, araştırmacılar Dünya benzeri gezegenlerin nasıl oluştuğunu anlamak için artık çok daha fazla veriye sahip olacaklar.

Montreal Üniversitesi'nde dış gezegenler konusunda uzmanlaşmış bir astrofizikçi olan Björn Benneke, "Gezegenler hakkında daha fazla şey anlamak istiyorsak, en azından en yaygın gezegen türünü anlamalıyız" diyor. Benneke, Bean'in ekibine dahil değil, ancak diğer Webb ötegezegen gözlemleri üzerinde çalışacak. Daha önce, en az bir Neptün-altı ötegezegeninde su olabileceğine dair kanıt bulmuştu.

Ancak belirtmekte fayda var, Neptün-altı gezegenlerin atmosferlerinin bileşimini bile gözlemlemek zordur çünkü genellikle pus veya bulutlar tarafından gizlenirler.

Bu tür özelliklerin birçok gezegenin gökyüzünde yaygın olduğu düşünülmektedir. Aslında, güneş sistemimizdeki tüm atmosferler bulut veya pus içerir. Bean, bu aerosollerin (küçük sıvı veya katı madde parçacıklarının) atmosferde tezahür etmesinin farklı yollları olabileceğini söylüyor. Örneğin atmosferde normalde gaz olan bir şey "yoğuştuğunda" bir bulut oluşabilir, ultraviyole radyasyonun atmosferdeki molekülleri bölüp pus oluşturabilir.

Bu gezegensel pus, Dünya'daki kirliliğe bağlı pustan farklıdır. Yakındaki puslu bir atmosfere en iyi örnek, atmosferdeki nitrojen ve metanın güneş ışığı tarafından parçalanıp aerosoller oluşturduğu Satürn'ün uydusu Titan'ı kaplayan atmosferdir.

James Webb, diğer uzay teleskoplarının gördüğünden daha uzun olan “orta-kızılötesi” dalga boylarını görebilir. Bu, gökbilimcilerin gezegen atmosferlerini daha derinden görmelerini sağlayacak çünkü daha uzun dalga boylarında görüntülendiğinde bulutlar ve pus genellikle daha şeffaf oluyor. Ayrıca Spitzer Uzay Teleskobu'nun kızılötesi konusunda uzmanlaştığını ve ayrıca ötegezegen astronomisi için güçlü bir araç olduğu belirtiliyor. James Webb, otuz yılı aşkın bir süredir bizim için gözlem yapan, geniş bir görüntü hazinesi olan en ikonik uzay teleskopu Hubble Uzay Teleskobu'nun halefidir. Webb, belirtilen bu iki teleskoptan da daha büyük ve daha kesin olacaktır.

Bean, Webb'in kızılötesi görüntüsünün, bilinen en eski, en kapsamlı şekilde incelenen ötegezegenlerden biri olan GJ 1214 b gibi ötegezegenlerin sıcaklığını da kesin olarak ölçebileceğini söylüyor. GJ 1214 b, kırmızı bir cüce gezegendir ve yalnızca 40 ışık yılı uzaklıkta bulunan ana yıldızına göre büyük boyutu nedeniyle görülmesi daha kolaydır.

Benneke, “Alt Neptünler, Hubble'ın tespit edebileceği sınırın biraz ötesinde. James Webb onları incelemek için "tam bir oyun değiştirici" olabilir” diyor.

Fizikist
Türkiye'nin Popüler Bilim Sitesi

0 yorum