1

Bilgi bir parçacığın ya da parçacıklar bütünü ( ben, sen, dünya, yıldızlar vs.) hakkındaki tüm fiziksel bilgilerdir. Örneğin bir parçacığın hızı, konumu, sıcaklığı, titreşimi, enerjisi vs bilgiyi tanımlar. Kuantum fiziğine göre bu bilgiler hiç bir zaman yok edilemez. yani vücudumuzdaki tek bir atomun bile geçmişini 13,8 milyar yıl öncesi büyük patlamaya kadar hesaplayabiliriz çünkü o bilgiler asla kaybolmamıştır. Tabii ki şu anki teknoloji ile bu mümkün değil ama kuantum fiziği bize her ne olursa olsun bu bilgilerin izinin sürülebileceğini söylüyor çünkü bilgi, parçacık ya da cisim bir karadeliğe düşse bile asla yok olmuyor ve geriye doğru takip edilebiliyor. Stephen Hawking ise geliştirdiği teori ile fizik dünyasının ortasına bombayı attı. Hawking'e göre karadelikler devamlı olarak Hawking ışıması nedeniyle kütle kaybediyorlardı. Karadeliklerin yuttukları maddelerin bilgisi karadeliğin içinde saklı olsa bile "Hawking ışıması" sonucunda karadelikler kütle kaybettikleri için bir gün tamamen ortadan yok olacaklar ve böylece yuttuğu maddelerin bilgileri de karadelikle birlikte yok olacaktı. Bu kuantum fiziğine tamamen tersti ve bu durumun kabul edilmesi demek tüm fizik kurallarının baştan yazılması anlamına geliyordu. Bilim dünyasında bununla ilgili tartışmalar hala devam etmektedir. Bir çok ünlü bilim adamı bu konuda Hawking' e karşı tavır aldılar ve bilginin yok olmayacağını iddia ettiler. Hawking, karadeliğin yok olması ile birlikte bilginin de ortadan kaybolacağını iddia ediyordu. Son zamanlarda ise Hawking ve bir kaç bilim adamı, karadelik ortadan yok olsa bile yutulan tüm maddelerin bilgisinin bir şekilde radyasyon olarak uzaya yayıldığını ve geri dönüşümünün mümkün olabileceğine dair bazı açıklamalar yaptılar. Konu özetle budur.

Mehmet Ali 6 yıl önce 0
0

Bu, uzamsal boyutlar ve 2 boyutlu enerji konusunu biraz daha açmak iyi olacak gibi görünüyor. Ben karadelik konusunda bildiğim kadar açmaya çalışayım. Yıldız çökmeden önceki son aşamada "nötron yıldızı" haline gelir. Tüm elektron ve protonlar kaynaşıp elektrik yükleri sıfırlanmış, nötron oluşturmuşlardır. Ama kütleçekim hala çok güçlüdür ve yine baskı yapmaktadır. Ortamda sadece nötronu meydana getiren kuarklar ve momentumları vardır. Kütleçekim baskısı öyle bir hale gelir ki (ışık hızını aşar) momentum ve madde (kuarklar) kaynaşır. Bu durumda artık ne bir hareket ne de maddesel bir anlayış kalmamıştır. Bu aynı zamanda uzamsal boyutların da (çökeltide) kalmadığı anlamına gelir bence. Çünkü etkiyen iki ayrı özellik kalmamış, her şey tek bir malzemeye dönüşmüştür. O da salt enerji formudur. Bu durumu "iki boyutlu" ya da "boyutsuz" olarak niteleyebiliriz. Çünkü bu çöken yıldızdan geriye kalan enerji artık bizim evrenimizin varlığını reddetmiş, kendi içine kapanmış olmaktadır bir nevi. Ve bundan sonra da dışarıyla ilgilenmeyecektir. Yani aslında hiç bir boyutu kullanmayacaktır. Ona iki boyutlu diyeceksek, o zaman tüm uzamsal boyutları kullanmayan hiç bir şeyin bizim evrenimizle bir ilişkisi olamayacağını söylemek zorunda kalacağız. Şimdi burada açıklanması gereken bir durum daha ortaya çıkıyor. Eğer, kütleçekim graviton kullanıyorsa o zaman bu şablona uymuyor bence. Çünkü kütleli olsun, kütlesiz olsun hiç bir parçacık veya kuanta karadeliği terk edemez. Ayrıca da ortada momentum kalmadığı için her hangi bir parçacık üretilip yayılması mümkün olamayacaktır. O zaman geriye uzayın büküldüğünü kabul etmekten başka yol kalmıyor. Olay burada kalsa yine iyiydi ama bu defa da uzayın bükülmesinin nasıl olabileceğini düşünmek zorunda kalacağız. Bu uzay nasıl bir yapı? Yerinde sabit olmalı ki kütleçekime karşı koysun, onun üzerine yığılmasın? Bunları yüksek sesle düşündüğüm için bağışlayın.

Necmi Tüfek 6 yıl önce 0
0

teşekkürler herkese

Supernova 6 yıl önce 0