Bu iki tonluk iki cisim dünya üzerindeyse, her cisim üzerinde 2 temel kuvvet olur. İlki bu cisimleri, dünyanın merkezine doğru yönelten yerçekimi kuvveti.
İkincisi bu iki kütlenin birbirine uyguladığı kütle çekimi. Bir bakıma x ve y koordinatlarında 2 kuvvet olarak düşünebilirsiniz. Y kuvvetini, bu iki nesne arasındaki kütle çekimi olarak düşünürsek, dünyanın yerçekimi (x1 ve x2) , bu iki nesneyi yerine sabitleyecektir. Bu nesnelerin birbirine olan kütle çekimi çok zayıf kalır.
Eğer uzay boşluğunda olsaydı, x (yerçekimi) kuvvetleri olmadığı için, bu iki kütle birbirini çekerdi. Ancak aralarındaki mesafenin karesi ile ters oranıtılı olacağı için, bu zaman alırdı.
Eğer çok uzak iseler birbirlerinden ve sabitlerse, bu seferde birbirilerinden daha da ayrılırlardı. Bir bakıma bu; aralarındaki \"kritik mesafe\" nin ve kütlelerin ne olduğuna bağlı.
Dünyadaki durumda ise, havanın sürtünme kuvvetinin doğrudan bir etkisi olmazdı. Birbirlerine ancak belli bir hızda yaklaşırlarsa, yüzey alanı ile bağlantılı olarak sürtünme kuvvetinden söz edebilirdik ama büyük ihtimalle gözardı edilip, yok sayılacak kadar düşük olurdu.
![Uzay Çalışmalarının Önemi - Süleyman Fişek [Röportaj]](https://www.fizikist.com/uploads/img/uzay-calismalarinin-onemi.jpg "Uzay Çalışmalarının Önemi - Süleyman Fişek [Röportaj]")