0

Gelecek ve Geçmişe Yolculuk

İhsan Karataylı 9 yıl önce 12
0

Frederik Pohl\'un Hiçi üçlemesi var. Bilim-Kurgu kitaplarında. (Aslında 7 kitap, ülkemizde 3 tanesi basıldı). Bu konu üzerinde epey bir bilgi var. Kendisinden üstün bir uygarlıktan korkup, o gidene kadar karadeliğe saklanan bir uygarlık ve bunların çöplerini toplayan insanları ele alıyor. (Yabancı yazarlar bizimkiler gibi değiller. Yazmadan önce ciddi bilimsel araştırmaları ve görüşleri ele alıp, kitaplarına yansıtıyorlar. Mesela; Kızıl Mars-Kim Stanley Robinson Mars üçlemesi, -Kızıl Mars- “dünyalaştırma” konusunda muhteşem. Arthur C.Clarke\'ın Rama Serisi de biyoloji, biyolojik yapıya bağlı kültürel formlar, iletişim ve inanç konusu ) Kütle, zaman, hız arasında bir ilişki olduğunu biliyoruz. Hız artıkça kütle artıyor, zaman yavaşlıyor (Neye göre?). Göreceli olarak, hızlanan cisimdeki kişi için ne kütlesi artmıştır ne de ışık hızı yavaşlamıştır. Ama dış gözlemci ise durumu farklı algılamaktadır. Hatta ışık hızına çıkıldığı durumda, zaman duruyor. Kütle ise ölçülemeyecek duruma, sonsuza ulaşıyor. Karadelikler, yüksek kütlelerin uzay-zamanda yaptığı çökme noktalarıdır. Karadelik içinde, içine inildikçe zamanın yavaşladığını bir noktadan sonra ise durduğunu tahmin ediyoruz. Yine karadelik içindeki bir kütlenin en temel parçacıklarına kadar çözüldüğünü düşünüyoruz. Bunu korkunç bir çekim gücünün yaptığı tahrifat (bir şeyin aslını yapısını bozma) olarak niteliyoruz. Karadeliğin Schwarzschild yarıçapını geçen bir cisimin artık geriye dönüşü olmayacağını varsayıyoruz. Bunlar elimizdeki temel veriler. İlk başta karadeliklerin içindeki fizik kuralları yaşadığımız evrenden farklıdır. Parçacıkların normal uzaya göre çok daha hızlı oldukları için kütlelerinde, dış gözlemciye göre bir artış söz konusu olabilir. Çünkü hızla beraber zaman da yavaşlamaktadır. Bu şekilde karadelikten çıkma imkânına sahip ve Schwarzschild yarıçapını geçmemiş bir gemide iseniz zaman sizin için yavaşlar. Bunu bir zaman makinesi olarak (tek yönlü) ele alırsanız. İçine girip 10–15 yıl beklediğinizde, bildiğimiz evrende yüz binlerce yıl geçmiş olabilir. Ama bu tek yönlüdür. Yani geriye dönüş yoktur. Görüşüme göre zamanda geriye gitmek diye bir şey söz konusu değil. Belki çok yüksek bir teknoloji ile sadece geçmişin izlerini yakalamak ve görüntülemek mümkün olabilir ama izleyicilik dışında bir ihtimal olamaz. Oysa esas istediğimiz geçmişe dönüp, hataları düzeltmek… En azından kendi evrenimiz için mümkün değilsede, daha gerideki (varsa) paralel bir evren için mümkün olabilir.

Burtay Mutlu 9 yıl önce 0