0

bu konu çok uzar gibi xD

optimus 4 yıl önce 0
0

bu konu çok uzar gibi xD

optimus 4 yıl önce 0
0

Yan, alt, üst kavramları 3 uzamsal boyutun kartezyen koordinatlarına (x,y,z ve -x,-y,-z ) göre bir tanımı... Evren "her yöne doğru" genişliyor ve genişleme tek yönlü yani tüm kartezyen koordinatları birden içerecek (x,y,z ve -x,-y,-z ) şekilde "her yöne doğru" tek yönlü... Kavramakta ve gözümüzde canlandırmakta zorlandığımız nokta bu... Bu yüzden, üst, alt, yan kavramları-yönleri yok kütleçekimi açısından. ========= Akışkan aslen, çok küçük ve birbirne net olarak bağımlı olmayan temel ünitelerden oluşan yapıların durumunu anlatıyor. Su'yu akışkan olarak tanımlıyoruz, gazları da. Hatta titreşimli kum tanelerinden oluşan yapıyı da... Hatta plazmaları da... O yüzden bence, evreni (arka plan ışıması şeklinde gibi) dolduran enerjinin de (en küçük enerji birimi kuanta) bir süper akışkan olarak tepki vermesi anormal olmamalı. Enerjiden oluşan bir çok şey akışkan olabiliyorsa, enerjinin kendisi de olabilmeli bence...(Zaten termodinamik de bu temelden başladı ya...) ================ Varsayımsal olarak, bence: Atom altı durumda değişen bir şey yok. Kütleçekim kuvvetine sebep olan yapı bileşenlerinden, Zaman (dalgaları) burada biraz daha farklı etkilere neden oluyor. Mesela her temel birim parçacığın titreşim süresine etki ediyor, onlarla girişim yaparak , titreşim genliklerini artırıyor. Bunu da zaman genleşmesi olarak tanımlıyoruz gibi.. Not: Bilimsel açıdan, tartışma gerekmeyen açıklamalarda, "bence" veya "varsayımsal" kelimelerini kullanmıyorum. Ama tartışmaya açık ve varsayımıma dayalı konularda, bu kelimeleri eklemeye dikkat ediyorum.)

Burtay Mutlu (shibumi_tr) 4 yıl önce 0
0

Yan, alt, üst kavramları 3 uzamsal boyutun kartezyen koordinatlarına (x,y,z ve -x,-y,-z ) göre bir tanımı... Evren "her yöne doğru" genişliyor ve genişleme tek yönlü yani tüm kartezyen koordinatları birden içerecek (x,y,z ve -x,-y,-z ) şekilde "her yöne doğru" tek yönlü... Kavramakta ve gözümüzde canlandırmakta zorlandığımız nokta bu... Bu yüzden, üst, alt, yan kavramları-yönleri yok kütleçekimi açısından. ========= Akışkan aslen, çok küçük ve birbirne net olarak bağımlı olmayan temel ünitelerden oluşan yapıların durumunu anlatıyor. Su'yu akışkan olarak tanımlıyoruz, gazları da. Hatta titreşimli kum tanelerinden oluşan yapıyı da... Hatta plazmaları da... O yüzden bence, evreni (arka plan ışıması şeklinde gibi) dolduran enerjinin de (en küçük enerji birimi kuanta) bir süper akışkan olarak tepki vermesi anormal olmamalı. Enerjiden oluşan bir çok şey akışkan olabiliyorsa, enerjinin kendisi de olabilmeli bence...(Zaten termodinamik de bu temelden başladı ya...) ================ Varsayımsal olarak, bence: Atom altı durumda değişen bir şey yok. Kütleçekim kuvvetine sebep olan yapı bileşenlerinden, Zaman (dalgaları) burada biraz daha farklı etkilere neden oluyor. Mesela her temel birim parçacığın titreşim süresine etki ediyor, onlarla girişim yaparak , titreşim genliklerini artırıyor. Bunu da zaman genleşmesi olarak tanımlıyoruz gibi.. Not: Bilimsel açıdan, tartışma gerekmeyen açıklamalarda, "bence" veya "varsayımsal" kelimelerini kullanmıyorum. Ama tartışmaya açık ve varsayımıma dayalı konularda, bu kelimeleri eklemeye çalışıyorum. Ama yazı geneline baktığımda, eksik kaldığım çok nokta olmuş:-) Siz çoğuna "bence" ekleyin, bence....)

Burtay Mutlu (shibumi_tr) 4 yıl önce 0
0

Sanırım jiroskoplardaki gibi açısal momentum'un, kütleçekim karşısındaki ilginç durumunu sorguluyorsunuz. açıkçası bu konuda topladığımbilgilere rağmen, tutarlı bir varsayım henüz geliştiremedim. (Benimkiyle uyumlu) Newton penceresinden olan açıklama ile yetiniyorum. Dönme çekme kuvveti oluşturabilir mi? Bu bence şartlara bağlı, eğer dönen nesne ile üzerindeki nesne arasındaki bağı sağlayan kuvvet, açısal momentumdan kaynaklanan kuvvetten düşük ise nesne savrulur. (İp kopması gibi) Yani dünya çok hızlı dönseydi, üzerindeki nesneler bunun ivmesi ile kütleçekimden daha güçlü olduğunda savrulurdu. Ama dönmenin kendisi, düşük bir basınç alanı oluşturursa ancak, bence, bir çekme kuvvetine neden olabilir. (Tekne pervanelerinin ön bölgesindeki gibi..) Bunun içinde Planck ölçeklerinde frekansa sahip olması gerekir diye düşünüyorum. (Bu da imkansız) . Özetle, uzay boşluğunda bence, çekme diye bir durum söz konusu değil. İtme ve bu itmeden daha düşük kuvvetde itme gibi iki farklı kuvvet değerinin bileşkesi mümkün gibi geliyor bana... Kara enerji konusunda fikrim net. Akışkan dinamiğinin doğal bir sonucu sadece. Nesneler arası mesafe kritik mesafe altındaysa, aradaki basınç düşüyor, nesneler birbirine yaklaşıyor, kritik mesafe üstündeyse, aynı basınç bu sefer ayırıyor. İkisi de aynı malzemenin, duruma göre farklı sonuçları... Ekstra'dan, "karanlık enerji" diye bir şeye gerek yok bu durumda...

Burtay Mutlu (shibumi_tr) 4 yıl önce 0