Yüzyılda Bir Kez Görülen Korkunç Fırtınalar Yakında Yıllık Olaylar Olabilir
İklim krizinin yaratacağı sorunlara yönelik son tahminler durumun düşünülenden çok daha kötü olacağını gösteriyor.

Sanayi Devrimi’ nden bu yana hızla artan endüstrileşme ve tüketim çılgınlığı, birçok sorunu da beraberinde getirdi. Bu sorunların en büyüğü kuşkusuz ki küresel ısınma ve buna bağlı olarak gelişen iklim değişikliğidir. 

2015 yılında 175 ülkenin imzaladığı Paris İklim Anlaşması’ nın amacı da Karbon salınımını azaltmak ve küresel ısınmayı sanayileşme öncesi döneme göre 2 °C’ nin altında tutabilmektir.

Sanayi Devrimi’ nden bu yana Dünya’ nın yüzey sıcaklığı 1 °C’ den biraz daha fazla arttı. Eğer bu sıcaklık artışı 1,5 °C’ ye ulaşırsa dünya çapındaki 7.000’ den fazla kıyı bölgesinden en az yarısının, aşırı hava olaylarından etkileneceği düşünülüyor.

Dünya’ ya karşı davranışlarımızı değiştirmezsek, yakında 2 °C’ lik ısınma eşiği dahi aşılabilir. Bu da kıyı bölgelerindeki taşkınlarda yaklaşık 100 katlık bir artışa neden olabilir. Şiddetli fırtınalar, yüksek gelgitler ve yıkıcı dalgalar yüzyılda bir görülen olaylar olmaktan çıkıp her yıl tekrarlanan yıllık olaylar haline gelebilir.

Uzmanlar, küresel ısınmanın uzun vadede 3,5 °C’ yi aşması durumunda ise deniz seviyesinin 1,3 metreye kadar yükseleceğini, Hollanda gibi deniz seviyesindeki yerleşim yerlerinin tamamen sular altında kalacağını ve aşırı hava olaylarının baş göstereceğini söyleyerek önlem alınması konusunda uyarıda bulunuyor.

20. yüzyıl boyunca buzulların erimesi ve okyanus suyunun ısınarak genleşmesi, deniz seviyesinin yükselmesine neden oldu. Fakat son yıllarda durum çok daha ciddi bir hal almaya başladı. Günümüzde buzulların erime hızı 1990’ lara göre tam 6 kat artmış durumda. 1992’ den 2017’ ye kadar yaklaşık 6,4 trilyon ton buz kütlesi eridi. Buna bağlı olarak da deniz seviyesinde her yıl yaklaşık 4 milimetrelik artış oldu. Ancak Hükûmetler Arası İklim Değişikliği Paneli’ nin (IPCC) açıkladığı rapora göre ilerleyen yıllarda durum daha da kötüleşecek. Rapora göre gerekli önlemler alınmazsa 2100 yılına gelindiğinde deniz seviyesi bugüne oranla on kat daha hızlı yükselebilir.

2020 yılında 18,3 °C ile Antarktika’ da sıcaklık rekoru kırılması ve 15 Ağustos 2021 tarihinde Grönland’ a tarihte ilk defa kar yerine yağmur yağması geleceğe yönelik senaryoları doğrular nitelikte.

Tüm bu senaryolar bir noktaya kadar tahmin edilebilir olsa da küresel ısınmanın hangi hızla artacağı ve sonuçlarının ne olacağı tam olarak bilinemiyor. Bunun nedeni ise doğanın bir bütün olması ve her olayın birbirine bağlı olmasıdır. Bir olayın sonucu olarak görülen herhangi bir durum, yeni olayların tetikleyicisi olabilir. Bu da kelebek etkisi yaratarak, küresel ısınmanın bir süre sonra logaritmik bir şekilde artmasına neden olabilir.

Küresel ısınmanın artarak devam etmesi durumunda; kıyı bölgelerinde şiddetli fırtınalar gibi yıkıcı olaylar yaşanırken kıyıdan uzak olan iç kesimlerde ise şiddetli kuraklık ve yangınların hüküm süreceği, bitki ve hayvan türlerinin azalacağı, ekolojik dengedeki bozulmaların giderek artacağı düşünülüyor.

 

Atanur Yılmaz
Ondokuz Mayıs Üniversitesi -

0 yorum