1

Kütle nedir?

Burtay Mutlu (shibumi-tr) 7 yıl önce 62
0

dfhdfdfh

Burtay Mutlu (shibumi-tr) 7 yıl önce 0
0

erghdfhberger

Burtay Mutlu (shibumi-tr) 7 yıl önce 0
0

dfsdfsdfsd

Burtay Mutlu (shibumi-tr) 7 yıl önce 0
0

Şimdi iç gözlemci,(hareket halindeki ortamdaki) bu durumun farkında değil. O eğer büyük bir gemide elinde metre ile ölçüyorsa, değerleri hareket durumundan önceki ile aynı ölçecek. Çünkü ölçüm araçlarıda aynı değişimden etkileniyor. İkincisi, dış gözlemcinin gördüğü, hareket eden nesnenin , hareket yönündeki boyutunda bir sıkışma-daralma olduğu ... Yani sadece hareket yönünde iken bu daralma oluyor. Bunu bir balonun, bir akışkan içindeki hareketini gösteren resim ile canlandırmaya çalışmıştım. https://1.bp.blogspot.com/-NHqLYimc9OE/VrSBTH5oLSI/AAAAAAAADoo/PgNu-WOw9aQ/s400/08_07b.jpg Ancak burada muallakta olduğum bir nokta oldu. Canlandırma da balonun iç basıncının, sonsuz esneme kapasitesindeki balon dokusu sayesinde, bu sıkışma sonucunda diğer iki \"dik\" açılı yönde genişleyeceğini öngördüm. Ancak daha sonra bir yerde, diğer boyutlarda bir esnemenin-genişlemenin olmayacağını okudum. Başlangıçta kafama yatmasa da, bunu bu sefer \"titreşim alanında genişleme\" olarak tanımladım ve kullandım. Sonuçta daha geniş bir titreşim alanının mümkün olduğunu ve her iki durumuda karşıladığını görünce rahatladım. (Diğer iki boyut esnesin ya da esnemesin sonuç aynı...) Burada ilginç olan şey, eğer nesne ışık hızına ulaşabilse, artık 2 boyutlu bir yüzeye dönüşecek olması. Hızı artıkça, akışkandan kaynaklanan direnç ile bu yönde sıkışmaya zorluyor ve diğer boyutlar (ki onlarda birbirlerine başlangıçtaki gibi 90 derece kalmaya devam ederek , 2 boyutlu bir yüzey olarak kalıyorlar)ın titreşim alanı genişliyor olmalı... Diye düşündüm. Titreşim alanının genişlemesi demek; uzay-zaman dokusuyla olan dik temas alanının değişken olarak azalıp/artması demek. Alt limiti; nesnemizin doğal uzamsal boyutları iken, üst limiti; artan enerjiyle hızlanan frekansa göre genişleyen bir alan-boyut gibi... Belki bu hız artışı oranı ile zamanın yavaşlama oranının doğru orantılı olmaması arasında bir ilişki olabilir, diye düşünüyorum.

Burtay Mutlu (shibumi-tr) 7 yıl önce 0
0

Şimdi iç gözlemci,(hareket halindeki ortamdaki) bu durumun farkında değil. O eğer büyük bir gemide elinde metre ile ölçüyorsa, değerleri hareket durumundan önceki ile aynı ölçecek. Çünkü ölçüm araçlarıda aynı değişimden etkileniyor. İkincisi, dış gözlemcinin gördüğü, hareket eden nesnenin , hareket yönündeki boyutunda bir sıkışma-daralma olduğu ... Yani sadece hareket yönünde iken bu daralma oluyor. Bunu bir balonun, bir akışkan içindeki hareketini gösteren resim ile canlandırmaya çalışmıştım. https://1.bp.blogspot.com/-NHqLYimc9OE/VrSBTH5oLSI/AAAAAAAADoo/PgNu-WOw9aQ/s400/08_07b.jpg Ancak burada muallakta olduğum bir nokta oldu. Canlandırma da balonun iç basıncının, sonsuz esneme kapasitesindeki balon dokusu sayesinde, bu sıkışma sonucunda diğer iki \"dik\" açılı yönde genişleyeceğini öngördüm. Ancak daha sonra bir yerde, diğer boyutlarda bir esnemenin-genişlemenin olmayacağını okudum. Başlangıçta kafama yatmasa da, bunu bu sefer \"titreşim alanında genişleme\" olarak tanımladım ve kullandım. Sonuçta daha geniş bir titreşim alanının mümkün olduğunu ve her iki durumuda karşıladığını görünce rahatladım. (Diğer iki boyut esnesin ya da esnemesin sonuç aynı...) Burada ilginç olan şey, eğer nesne ışık hızına ulaşabilse, artık 2 boyutlu bir yüzeye dönüşecek olması. Hızı artıkça, akışkandan kaynaklanan direnç ile bu yönde sıkışmaya zorluyor ve diğer boyutlar (ki onlarda birbirlerine başlangıçtaki gibi 90 derece kalmaya devam ederek , 2 boyutlu bir yüzey olarak kalıyorlar)ın titreşim alanı genişliyor olmalı... Diye düşündüm. Titreşim alanının genişlemesi demek; uzay-zaman dokusuyla olan dik temas alanının değişken olarak azalıp/artması demek. Alt limiti; nesnemizin doğal uzamsal boyutları iken, üst limiti; artan enerjiyle hızlanan frekansa göre genişleyen bir alan-boyut gibi... Belki bu hız artışı oranı ile zamanın yavaşlama oranının doğru orantılı olmaması arasında bir ilişki olabilir, diye düşünüyorum.

Burtay Mutlu (shibumi-tr) 7 yıl önce 0
0

Şimdi iç gözlemci,(hareket halindeki ortamdaki) bu durumun farkında değil. O eğer büyük bir gemide elinde metre ile ölçüyorsa, değerleri hareket durumundan önceki ile aynı ölçecek. Çünkü ölçüm araçlarıda aynı değişimden etkileniyor. İkincisi, dış gözlemcinin gördüğü, hareket eden nesnenin , hareket yönündeki boyutunda bir sıkışma-daralma olduğu ... Yani sadece hareket yönünde iken bu daralma oluyor. Bunu bir balonun, bir akışkan içindeki hareketini gösteren resim ile canlandırmaya çalışmıştım. https://1.bp.blogspot.com/-NHqLYimc9OE/VrSBTH5oLSI/AAAAAAAADoo/PgNu-WOw9aQ/s400/08_07b.jpg Ancak burada muallakta olduğum bir nokta oldu. Canlandırma da balonun iç basıncının, sonsuz esneme kapasitesindeki balon dokusu sayesinde, bu sıkışma sonucunda diğer iki \"dik\" açılı yönde genişleyeceğini öngördüm. Ancak daha sonra bir yerde, diğer boyutlarda bir esnemenin-genişlemenin olmayacağını okudum. Başlangıçta kafama yatmasa da, bunu bu sefer \"titreşim alanında genişleme\" olarak tanımladım ve kullandım. Sonuçta daha geniş bir titreşim alanının mümkün olduğunu ve her iki durumuda karşıladığını görünce rahatladım. (Diğer iki boyut esnesin ya da esnemesin sonuç aynı...) Burada ilginç olan şey, eğer nesne ışık hızına ulaşabilse, artık 2 boyutlu bir yüzeye dönüşecek olması. Hızı artıkça, akışkandan kaynaklanan direnç ile bu yönde sıkışmaya zorluyor ve diğer boyutlar (ki onlarda birbirlerine başlangıçtaki gibi 90 derece kalmaya devam ederek , 2 boyutlu bir yüzey olarak kalıyorlar)ın titreşim alanı genişliyor olmalı... Diye düşündüm. Titreşim alanının genişlemesi demek; uzay-zaman dokusuyla olan dik temas alanının değişken olarak azalıp/artması demek. Alt limiti; nesnemizin doğal uzamsal boyutları iken, üst limiti; artan enerjiyle hızlanan frekansa göre genişleyen bir alan-boyut gibi... Belki bu hız artışı oranı ile zamanın yavaşlama oranının doğru orantılı olmaması arasında bir ilişki olabilir, diye düşünüyorum.

Burtay Mutlu (shibumi-tr) 7 yıl önce 0
0

Şimdi iç gözlemci,(hareket halindeki ortamdaki) bu durumun farkında değil. O eğer büyük bir gemide elinde metre ile ölçüyorsa, değerleri hareket durumundan önceki ile aynı ölçecek. Çünkü ölçüm araçlarıda aynı değişimden etkileniyor. İkincisi, dış gözlemcinin gördüğü, hareket eden nesnenin , hareket yönündeki boyutunda bir sıkışma-daralma olduğu ... Yani sadece hareket yönünde iken bu daralma oluyor. Bunu bir balonun, bir akışkan içindeki hareketini gösteren resim ile canlandırmaya çalışmıştım. https://1.bp.blogspot.com/-NHqLYimc9OE/VrSBTH5oLSI/AAAAAAAADoo/PgNu-WOw9aQ/s400/08_07b.jpg Ancak burada muallakta olduğum bir nokta oldu. Canlandırma da balonun iç basıncının, sonsuz esneme kapasitesindeki balon dokusu sayesinde, bu sıkışma sonucunda diğer iki \"dik\" açılı yönde genişleyeceğini öngördüm. Ancak daha sonra bir yerde, diğer boyutlarda bir esnemenin-genişlemenin olmayacağını okudum. Başlangıçta kafama yatmasa da, bunu bu sefer \"titreşim alanında genişleme\" olarak tanımladım ve kullandım. Sonuçta daha geniş bir titreşim alanının mümkün olduğunu ve her iki durumuda karşıladığını görünce rahatladım. (Diğer iki boyut esnesin ya da esnemesin sonuç aynı...) Burada ilginç olan şey, eğer nesne ışık hızına ulaşabilse, artık 2 boyutlu bir yüzeye dönüşecek olması. Hızı artıkça, akışkandan kaynaklanan direnç ile bu yönde sıkışmaya zorluyor ve diğer boyutlar (ki onlarda birbirlerine başlangıçtaki gibi 90 derece kalmaya devam ederek , 2 boyutlu bir yüzey olarak kalıyorlar)ın titreşim alanı genişliyor olmalı... Diye düşündüm. Titreşim alanının genişlemesi demek; uzay-zaman dokusuyla olan dik temas alanının değişken olarak azalıp/artması demek. Alt limiti; nesnemizin doğal uzamsal boyutları iken, üst limiti; artan enerjiyle hızlanan frekansa göre genişleyen bir alan-boyut gibi... Belki bu hız artışı oranı ile zamanın yavaşlama oranının doğru orantılı olmaması arasında bir ilişki olabilir, diye düşünüyorum.

Burtay Mutlu (shibumi-tr) 7 yıl önce 0
0

Şimdi iç gözlemci,(hareket halindeki ortamdaki) bu durumun farkında değil. O eğer büyük bir gemide elinde metre ile ölçüyorsa, değerleri hareket durumundan önceki ile aynı ölçecek. Çünkü ölçüm araçlarıda aynı değişimden etkileniyor. İkincisi, dış gözlemcinin gördüğü, hareket eden nesnenin , hareket yönündeki boyutunda bir sıkışma-daralma olduğu ... Yani sadece hareket yönünde iken bu daralma oluyor. Bunu bir balonun, bir akışkan içindeki hareketini gösteren resim ile canlandırmaya çalışmıştım. https://1.bp.blogspot.com/-NHqLYimc9OE/VrSBTH5oLSI/AAAAAAAADoo/PgNu-WOw9aQ/s400/08_07b.jpg Ancak burada muallakta olduğum bir nokta oldu. Canlandırma da balonun iç basıncının, sonsuz esneme kapasitesindeki balon dokusu sayesinde, bu sıkışma sonucunda diğer iki \"dik\" açılı yönde genişleyeceğini öngördüm. Ancak daha sonra bir yerde, diğer boyutlarda bir esnemenin-genişlemenin olmayacağını okudum. Başlangıçta kafama yatmasa da, bunu bu sefer \"titreşim alanında genişleme\" olarak tanımladım ve kullandım. Sonuçta daha geniş bir titreşim alanının mümkün olduğunu ve her iki durumuda karşıladığını görünce rahatladım. (Diğer iki boyut esnesin ya da esnemesin sonuç aynı...) Burada ilginç olan şey, eğer nesne ışık hızına ulaşabilse, artık 2 boyutlu bir yüzeye dönüşecek olması. Hızı artıkça, akışkandan kaynaklanan direnç ile bu yönde sıkışmaya zorluyor ve diğer boyutlar (ki onlarda birbirlerine başlangıçtaki gibi 90 derece kalmaya devam ederek , 2 boyutlu bir yüzey olarak kalıyorlar)ın titreşim alanı genişliyor olmalı... Diye düşündüm. Titreşim alanının genişlemesi demek; uzay-zaman dokusuyla olan dik temas alanının değişken olarak azalıp/artması demek. Alt limiti; nesnemizin doğal uzamsal boyutları iken, üst limiti; artan enerjiyle hızlanan frekansa göre genişleyen bir alan-boyut gibi... Belki bu hız artışı oranı ile zamanın yavaşlama oranının doğru orantılı olmaması arasında bir ilişki olabilir, diye düşünüyorum.

Burtay Mutlu (shibumi-tr) 7 yıl önce 0
0

Şimdi iç gözlemci,(hareket halindeki ortamdaki) bu durumun farkında değil. O eğer büyük bir gemide elinde metre ile ölçüyorsa, değerleri hareket durumundan önceki ile aynı ölçecek. Çünkü ölçüm araçlarıda aynı değişimden etkileniyor. İkincisi, dış gözlemcinin gördüğü, hareket eden nesnenin , hareket yönündeki boyutunda bir sıkışma-daralma olduğu ... Yani sadece hareket yönünde iken bu daralma oluyor. Bunu bir balonun, bir akışkan içindeki hareketini gösteren resim ile canlandırmaya çalışmıştım. https://1.bp.blogspot.com/-NHqLYimc9OE/VrSBTH5oLSI/AAAAAAAADoo/PgNu-WOw9aQ/s400/08_07b.jpg Ancak burada muallakta olduğum bir nokta oldu. Canlandırma da balonun iç basıncının, sonsuz esneme kapasitesindeki balon dokusu sayesinde, bu sıkışma sonucunda diğer iki \"dik\" açılı yönde genişleyeceğini öngördüm. Ancak daha sonra bir yerde, diğer boyutlarda bir esnemenin-genişlemenin olmayacağını okudum. Başlangıçta kafama yatmasa da, bunu bu sefer \"titreşim alanında genişleme\" olarak tanımladım ve kullandım. Sonuçta daha geniş bir titreşim alanının mümkün olduğunu ve her iki durumuda karşıladığını görünce rahatladım. (Diğer iki boyut esnesin ya da esnemesin sonuç aynı...) Burada ilginç olan şey, eğer nesne ışık hızına ulaşabilse, artık 2 boyutlu bir yüzeye dönüşecek olması. Hızı artıkça, akışkandan kaynaklanan direnç ile bu yönde sıkışmaya zorluyor ve diğer boyutlar (ki onlarda birbirlerine başlangıçtaki gibi 90 derece kalmaya devam ederek , 2 boyutlu bir yüzey olarak kalıyorlar)ın titreşim alanı genişliyor olmalı... Diye düşündüm. Titreşim alanının genişlemesi demek; uzay-zaman dokusuyla olan dik temas alanının değişken olarak azalıp/artması demek. Alt limiti; nesnemizin doğal uzamsal boyutları iken, üst limiti; artan enerjiyle hızlanan frekansa göre genişleyen bir alan-boyut gibi... Belki bu hız artışı oranı ile zamanın yavaşlama oranının doğru orantılı olmaması arasında bir ilişki olabilir, diye düşünüyorum.

Burtay Mutlu (shibumi-tr) 7 yıl önce 0
0

Şimdi iç gözlemci,(hareket halindeki ortamdaki) bu durumun farkında değil. O eğer büyük bir gemide elinde metre ile ölçüyorsa, değerleri hareket durumundan önceki ile aynı ölçecek. Çünkü ölçüm araçlarıda aynı değişimden etkileniyor. İkincisi, dış gözlemcinin gördüğü, hareket eden nesnenin , hareket yönündeki boyutunda bir sıkışma-daralma olduğu ... Yani sadece hareket yönünde iken bu daralma oluyor. Bunu bir balonun, bir akışkan içindeki hareketini gösteren resim ile canlandırmaya çalışmıştım. https://1.bp.blogspot.com/-NHqLYimc9OE/VrSBTH5oLSI/AAAAAAAADoo/PgNu-WOw9aQ/s400/08_07b.jpg Ancak burada muallakta olduğum bir nokta oldu. Canlandırma da balonun iç basıncının, sonsuz esneme kapasitesindeki balon dokusu sayesinde, bu sıkışma sonucunda diğer iki \"dik\" açılı yönde genişleyeceğini öngördüm. Ancak daha sonra bir yerde, diğer boyutlarda bir esnemenin-genişlemenin olmayacağını okudum. Başlangıçta kafama yatmasa da, bunu bu sefer \"titreşim alanında genişleme\" olarak tanımladım ve kullandım. Sonuçta daha geniş bir titreşim alanının mümkün olduğunu ve her iki durumuda karşıladığını görünce rahatladım. (Diğer iki boyut esnesin ya da esnemesin sonuç aynı...) Burada ilginç olan şey, eğer nesne ışık hızına ulaşabilse, artık 2 boyutlu bir yüzeye dönüşecek olması. Hızı artıkça, akışkandan kaynaklanan direnç ile bu yönde sıkışmaya zorluyor ve diğer boyutlar (ki onlarda birbirlerine başlangıçtaki gibi 90 derece kalmaya devam ederek , 2 boyutlu bir yüzey olarak kalıyorlar)ın titreşim alanı genişliyor olmalı... Diye düşündüm. Titreşim alanının genişlemesi demek; uzay-zaman dokusuyla olan dik temas alanının değişken olarak azalıp/artması demek. Alt limiti; nesnemizin doğal uzamsal boyutları iken, üst limiti; artan enerjiyle hızlanan frekansa göre genişleyen bir alan-boyut gibi... Belki bu hız artışı oranı ile zamanın yavaşlama oranının doğru orantılı olmaması arasında bir ilişki olabilir, diye düşünüyorum.

Burtay Mutlu (shibumi-tr) 7 yıl önce 0
0

Şimdi iç gözlemci,(hareket halindeki ortamdaki) bu durumun farkında değil. O eğer büyük bir gemide elinde metre ile ölçüyorsa, değerleri hareket durumundan önceki ile aynı ölçecek. Çünkü ölçüm araçlarıda aynı değişimden etkileniyor. İkincisi, dış gözlemcinin gördüğü, hareket eden nesnenin , hareket yönündeki boyutunda bir sıkışma-daralma olduğu ... Yani sadece hareket yönünde iken bu daralma oluyor. Bunu bir balonun, bir akışkan içindeki hareketini gösteren resim ile canlandırmaya çalışmıştım. https://1.bp.blogspot.com/-NHqLYimc9OE/VrSBTH5oLSI/AAAAAAAADoo/PgNu-WOw9aQ/s400/08_07b.jpg Ancak burada muallakta olduğum bir nokta oldu. Canlandırma da balonun iç basıncının, sonsuz esneme kapasitesindeki balon dokusu sayesinde, bu sıkışma sonucunda diğer iki \"dik\" açılı yönde genişleyeceğini öngördüm. Ancak daha sonra bir yerde, diğer boyutlarda bir esnemenin-genişlemenin olmayacağını okudum. Başlangıçta kafama yatmasa da, bunu bu sefer \"titreşim alanında genişleme\" olarak tanımladım ve kullandım. Sonuçta daha geniş bir titreşim alanının mümkün olduğunu ve her iki durumuda karşıladığını görünce rahatladım. (Diğer iki boyut esnesin ya da esnemesin sonuç aynı...) Burada ilginç olan şey, eğer nesne ışık hızına ulaşabilse, artık 2 boyutlu bir yüzeye dönüşecek olması. Hızı artıkça, akışkandan kaynaklanan direnç ile bu yönde sıkışmaya zorluyor ve diğer boyutlar (ki onlarda birbirlerine başlangıçtaki gibi 90 derece kalmaya devam ederek , 2 boyutlu bir yüzey olarak kalıyorlar)ın titreşim alanı genişliyor olmalı... Diye düşündüm. Titreşim alanının genişlemesi demek; uzay-zaman dokusuyla olan dik temas alanının değişken olarak azalıp/artması demek. Alt limiti; nesnemizin doğal uzamsal boyutları iken, üst limiti; artan enerjiyle hızlanan frekansa göre genişleyen bir alan-boyut gibi... Belki bu hız artışı oranı ile zamanın yavaşlama oranının doğru orantılı olmaması arasında bir ilişki olabilir, diye düşünüyorum.

Burtay Mutlu (shibumi-tr) 7 yıl önce 0
0

Şimdi iç gözlemci,(hareket halindeki ortamdaki) bu durumun farkında değil. O eğer büyük bir gemide elinde metre ile ölçüyorsa, değerleri hareket durumundan önceki ile aynı ölçecek. Çünkü ölçüm araçlarıda aynı değişimden etkileniyor. İkincisi, dış gözlemcinin gördüğü, hareket eden nesnenin , hareket yönündeki boyutunda bir sıkışma-daralma olduğu ... Yani sadece hareket yönünde iken bu daralma oluyor. Bunu bir balonun, bir akışkan içindeki hareketini gösteren resim ile canlandırmaya çalışmıştım. https://1.bp.blogspot.com/-NHqLYimc9OE/VrSBTH5oLSI/AAAAAAAADoo/PgNu-WOw9aQ/s400/08_07b.jpg Ancak burada muallakta olduğum bir nokta oldu. Canlandırma da balonun iç basıncının, sonsuz esneme kapasitesindeki balon dokusu sayesinde, bu sıkışma sonucunda diğer iki \"dik\" açılı yönde genişleyeceğini öngördüm. Ancak daha sonra bir yerde, diğer boyutlarda bir esnemenin-genişlemenin olmayacağını okudum. Başlangıçta kafama yatmasa da, bunu bu sefer \"titreşim alanında genişleme\" olarak tanımladım ve kullandım. Sonuçta daha geniş bir titreşim alanının mümkün olduğunu ve her iki durumuda karşıladığını görünce rahatladım. (Diğer iki boyut esnesin ya da esnemesin sonuç aynı...) Burada ilginç olan şey, eğer nesne ışık hızına ulaşabilse, artık 2 boyutlu bir yüzeye dönüşecek olması. Hızı artıkça, akışkandan kaynaklanan direnç ile bu yönde sıkışmaya zorluyor ve diğer boyutlar (ki onlarda birbirlerine başlangıçtaki gibi 90 derece kalmaya devam ederek , 2 boyutlu bir yüzey olarak kalıyorlar)ın titreşim alanı genişliyor olmalı... Diye düşündüm. Titreşim alanının genişlemesi demek; uzay-zaman dokusuyla olan dik temas alanının değişken olarak azalıp/artması demek. Alt limiti; nesnemizin doğal uzamsal boyutları iken, üst limiti; artan enerjiyle hızlanan frekansa göre genişleyen bir alan-boyut gibi... Belki bu hız artışı oranı ile zamanın yavaşlama oranının doğru orantılı olmaması arasında bir ilişki olabilir, diye düşünüyorum.

Burtay Mutlu (shibumi-tr) 7 yıl önce 0
0

Şimdi iç gözlemci,(hareket halindeki ortamdaki) bu durumun farkında değil. O eğer büyük bir gemide elinde metre ile ölçüyorsa, değerleri hareket durumundan önceki ile aynı ölçecek. Çünkü ölçüm araçlarıda aynı değişimden etkileniyor. İkincisi, dış gözlemcinin gördüğü, hareket eden nesnenin , hareket yönündeki boyutunda bir sıkışma-daralma olduğu ... Yani sadece hareket yönünde iken bu daralma oluyor. Bunu bir balonun, bir akışkan içindeki hareketini gösteren resim ile canlandırmaya çalışmıştım. https://1.bp.blogspot.com/-NHqLYimc9OE/VrSBTH5oLSI/AAAAAAAADoo/PgNu-WOw9aQ/s400/08_07b.jpg Ancak burada muallakta olduğum bir nokta oldu. Canlandırma da balonun iç basıncının, sonsuz esneme kapasitesindeki balon dokusu sayesinde, bu sıkışma sonucunda diğer iki \"dik\" açılı yönde genişleyeceğini öngördüm. Ancak daha sonra bir yerde, diğer boyutlarda bir esnemenin-genişlemenin olmayacağını okudum. Başlangıçta kafama yatmasa da, bunu bu sefer \"titreşim alanında genişleme\" olarak tanımladım ve kullandım. Sonuçta daha geniş bir titreşim alanının mümkün olduğunu ve her iki durumuda karşıladığını görünce rahatladım. (Diğer iki boyut esnesin ya da esnemesin sonuç aynı...) Burada ilginç olan şey, eğer nesne ışık hızına ulaşabilse, artık 2 boyutlu bir yüzeye dönüşecek olması. Hızı artıkça, akışkandan kaynaklanan direnç ile bu yönde sıkışmaya zorluyor ve diğer boyutlar (ki onlarda birbirlerine başlangıçtaki gibi 90 derece kalmaya devam ederek , 2 boyutlu bir yüzey olarak kalıyorlar)ın titreşim alanı genişliyor olmalı... Diye düşündüm. Titreşim alanının genişlemesi demek; uzay-zaman dokusuyla olan dik temas alanının değişken olarak azalıp/artması demek. Alt limiti; nesnemizin doğal uzamsal boyutları iken, üst limiti; artan enerjiyle hızlanan frekansa göre genişleyen bir alan-boyut gibi... Belki bu hız artışı oranı ile zamanın yavaşlama oranının doğru orantılı olmaması arasında bir ilişki olabilir, diye düşünüyorum.

Burtay Mutlu (shibumi-tr) 7 yıl önce 0
0

Şimdi iç gözlemci,(hareket halindeki ortamdaki) bu durumun farkında değil. O eğer büyük bir gemide elinde metre ile ölçüyorsa, değerleri hareket durumundan önceki ile aynı ölçecek. Çünkü ölçüm araçlarıda aynı değişimden etkileniyor. İkincisi, dış gözlemcinin gördüğü, hareket eden nesnenin , hareket yönündeki boyutunda bir sıkışma-daralma olduğu ... Yani sadece hareket yönünde iken bu daralma oluyor. Bunu bir balonun, bir akışkan içindeki hareketini gösteren resim ile canlandırmaya çalışmıştım. https://1.bp.blogspot.com/-NHqLYimc9OE/VrSBTH5oLSI/AAAAAAAADoo/PgNu-WOw9aQ/s400/08_07b.jpg Ancak burada muallakta olduğum bir nokta oldu. Canlandırma da balonun iç basıncının, sonsuz esneme kapasitesindeki balon dokusu sayesinde, bu sıkışma sonucunda diğer iki \"dik\" açılı yönde genişleyeceğini öngördüm. Ancak daha sonra bir yerde, diğer boyutlarda bir esnemenin-genişlemenin olmayacağını okudum. Başlangıçta kafama yatmasa da, bunu bu sefer \"titreşim alanında genişleme\" olarak tanımladım ve kullandım. Sonuçta daha geniş bir titreşim alanının mümkün olduğunu ve her iki durumuda karşıladığını görünce rahatladım. (Diğer iki boyut esnesin ya da esnemesin sonuç aynı...) Burada ilginç olan şey, eğer nesne ışık hızına ulaşabilse, artık 2 boyutlu bir yüzeye dönüşecek olması. Hızı artıkça, akışkandan kaynaklanan direnç ile bu yönde sıkışmaya zorluyor ve diğer boyutlar (ki onlarda birbirlerine başlangıçtaki gibi 90 derece kalmaya devam ederek , 2 boyutlu bir yüzey olarak kalıyorlar)ın titreşim alanı genişliyor olmalı... Diye düşündüm. Titreşim alanının genişlemesi demek; uzay-zaman dokusuyla olan dik temas alanının değişken olarak azalıp/artması demek. Alt limiti; nesnemizin doğal uzamsal boyutları iken, üst limiti; artan enerjiyle hızlanan frekansa göre genişleyen bir alan-boyut gibi... Belki bu hız artışı oranı ile zamanın yavaşlama oranının doğru orantılı olmaması arasında bir ilişki olabilir, diye düşünüyorum.

Burtay Mutlu (shibumi-tr) 7 yıl önce 0