1

α Tipi Sinirler: Miyelinlidir. 13-20 µm çapa sahiptirler. Saniyede 80-120 metre hızla iletim yaparlar ve genellikle kas dışlarında bulunurlar. γ Tipi Sinirler: Miyelinlidir. 5-8 µm çapa sahiptirler. Saniyede 4-24 metre hızla iletim yaparlar ve genellikle kas içlerinde bulunurlar. Ancak vücudumuzda sadece motor sinirler bulunmaz. Farklı duyu organlarına ait sinir hücrelerini farklı tipler altında incelemek mümkündür: Tip-Ia Sinirler: Miyelinlidir ve Erlanger-Gasser Kategorizasyon Sistemi'ne göre α tipi sinirdir. Dolayısıyla 13-20 µm çapa sahiptirler. Saniyede 80-120 metre hızla iletim yaparlar ve vücudun hareketlerine yönelik bilgileri iletirler. Bu tarz sinirlere proprioseptör denmektedir. Tip-Ib Sinirler: Miyelinlidir ve Erlanger-Gasser Kategorizasyon Sistemi'ne göre α tipi sinirdir. Dolayısıyla 13-20 µm çapa sahiptirler. Saniyede 80-120 metre hızla iletim yaparlar ve kasların kasılma miktarına yönelik bilgileri iletirler. Bu tarz sinirler, golgi tendon organıyla birlikte çalışmaktadır. Tip-II Sinirler: Miyelinlidir ve Erlanger-Gasser Kategorizasyon Sistemi'ne göre Aβ tipi sinirdir. Bu sinirler 6-12 µm çapa sahiptirler. Saniyede 33-75 metre hızla iletim yaparlar ve kasların eksenlerine yönelik bilgileri iletirler. Aynı zamanda derimizdeki tüm mekanoreseptörler bu kategoridendir. Tip-III Sinirler: İnce bir miyelin tabakasına sahiptirler ve Erlanger-Gasser Kategorizasyon Sistemi'ne göre Aδ tipi sinirdir. Bu sinirler 1-5 µm çapa sahiptirler. Saniyede 3-30 metre hızla iletim yaparlar. Dokunma ve basıncın hissedildiği bölgelerdeki açık sinir uçlarında bulunurlar. Ayrıca acı ve soğuğa duyarlı reseptörler de bu tiptedir. Tip-IV Sinirler: Miyelinsizdirler ve Erlanger-Gasser Kategorizasyon Sistemi'ne göre C tipi sinirdir. Bu sinirler 0.2-1.5 µm çapa sahiptirler. Saniyede 0.5-2 metre hızla iletim yaparlar. Sıcaklık ve bazı acı reseptörleri bu tiptedir.

FiZiKAdamı 4 yıl önce 0
1

Nörotransmitler nöronlar arası iletişimi sağlar. Tek görevleri iki nöron arasında ki kablo olmak değildir tabi. Uyarıcı ve sakinleştirici olarak iki grupta yer alırlar. Amin molükellerinden ve nöropeptitlerden oluşurlar. Vs vs teknik kısmını geçersek, temel de hepsi büyük bir kablo ağı gibi çalışır. Günümüz bilimi bu kısmı açıklar. Hatta bu büyük kablo ağında oluşan sorunları ve sonuçlarını (psikolojik bozukluklar) halen keşfetmektedir. Fakat asıl soru şudur. Bu ağı kullanan kim? Sonuçta öncelikle bir ver merkezi ve akabinde veriyi işleyecek işlem merkezi gerekir. Öncelikle veri merkezi nasıl çalışır? İşte o kısmı henüz muammadır. Buraya kadar yine sorunuza net bir yanıt gelmez. Sebebi ise bu büyük kablo ağından akan verinin net bir değeri olmayışıdır. Yukarıda nörotransmitlerin uyarıcı ve sakinleştirici etkisinden bahsetmiştim. Normal bir insanla, uyuşturulmuş bir insanın acı değerleri aynı olmaz. Aynı şekilde nöronlar arası iletişim hızları da aynı olmaz. Bu anlattıklarımın hepsi büyük bir kablo ağıdır. Ve dikkat ederseniz kablo ağı bile dinamik bir yapıya sahiptir. Bu kablo ağı, acıkmanızı, atıştırmanızı, alışkanlıklarınızı, acıyı, zevki vs bir çok duyguyu da ortaya çıkarabilir. Ve unutmayın hepsi ama hepsi hayatta kalmanız içindir. Tabi ki az önce söylediğim gibi bu kablo ağını asıl kullanan sistem henüz bilinmiyor.

ümit toma 4 yıl önce 0
0

 Sayın Toma, Verdiğiniz bilgilerden sonra diyebilirim ki böceklerdeki nöronsal faaliyetin awsfswjjjs :-) Fizikadamı'ndan alıntılıyorum: "...ayak parmaklarınızdan beyninize ulaşacak bir sinyal birkaç milisaniyede iletilebilir. sizce doğrumu..." Tersinden soralım: Bilginin beyinden ayak parmaklarına iletilmesi ne kadar sürer? Örneğin, ayak parmaklarımızı oynatmak istediğimizde bunu beynimizle yapmaktayız. Sadece ayak parmaklarımızı değil, herhangi bir uzuvumuzu oynatmak istediğimizde bunu beynimiz ile yapıyoruz. Bu ne demek oluyor? Beyin, ne yapmak istediğimizi bir şekilde anlıyor ve ilgili bölüme aynı nöron hattı üzerinden veri akışı gerçekleştiriliyor. [Ne yapmak istediğimizi derken, biz kimiz? Yáni beyin, alınan kararların uygulamaya geçirilmesini sağlıyorsa, kararları kim alıyor?] Eğer, uzuvlarımızın hareket etmesini sağlayan beynimiz ise beyinden uzuvların ilgili nöronlarına bilgi ne sürede iletiliyor? Bir saniye, ayak parmağımı oynatmayı deneyeceğim. Vay canına! Gerçekten çok hızlıydı... Örneğin bilginin bir saniye içinde 10 cm hız ile iletildiğini varsayalım. Ayaklarımı hareket ettirebilmem için 20 sániyeye yakın beklemem gerekirdi(?). Örneğin, gözlerimiz, fotonlar aracılığıyla gelen bilgiyi kırıp, nöron hattı üzerinden beynimize iletiyorlar ve biz fotonlar gözümüze çarptığında değil, bilgisi nöronlar üzerinden beyine ulaştıktan sonra ve bilginin beyin tarafından gerektiği kadar dönüştürülüp, gerektiği kadar işlendikten sonra ancak görüyoruz(?). Foton ile gelen bilgi, beynimizi bir saniye içinde 1 cm hız ile iletilseydi, baktığımız yerde bir görüntü alamazdık ve görüntünün yavaş yavaş oluştuğuna mı şáhit olurduk? Pardon, gözümüzle değil, beynimizle gördüğümüz sonucu mu çıkıyor? (!)

gokhan deveci 4 yıl önce 0