0

eğitim ve sanayi

Yusuf Demir 8 yıl önce 0
0

Sadece eğitim ve sanayi odaklı bir harcamayı; postmodern algı yordamıyla düşünülecek olursa tipik, basma kalıp, toplumun her kesiminde bolca görülecek hakikate izole, amoled ekrana bağımlı bireyler türetecektir.(Ygs lys birincilerinin sayısının artması bize ülkenin hayal edilen makamlarında hayatı boyunca hiç motivasyonu bozulmamış, onu dersınden alıkoyucak hiç bir üzüntü yaşamamış, kafasının dağılacağı hi. bir şey olmamış hiç bir ülke sorurununu içselleştirmemiş hatta hiç bir kıza-erkeğe aşık olmamış bireylerin vasat güdümüne sokar sanayi bu beyinlerin mühendisliğiyle estetizmden uzak ürün savunma sanayisi ise sevgiden uzak mühimmat bürokrasi ise askere bunu hoyratça kullanma yetkisi verir.)Savunma sanayine harcanan para ve zamanın bir nebze dahi bilime doğru evrilmesinin geri dönüşü savunma sanayinde ki dışa bağımlılığı kurtarıp mevcut paranın daha farklı şeylere kanalize olmasına sebep olucaktır.Elbette ki savaş, silah, ölüm, vahşet, barbarlık olsun istemiyoruz buna binaen dünyada hümanizmden nasibini almış milyonlarca insan da var fakat devletler arası hiyerarşi sağlayabilmenin bağlı bulunduğu güç istenci kavramıdır bizi bu halde silaha, vatana ve bayrağa kutsal bir şeymiş gibi bakmamızı sağlayan.Dünyada ki savaşların ekonomi odaklı olması fransız devriminden sonra daha baskın yaşandı ama hepsi bu sebepten dersek dinlerin hakkını yemiş oluruz.Geride kalmışlığın en büyük göstergesinin milliyetçiliğin nasıl bir perspektivizm izlediğiyle alakalıdır bence.Hamasetle beslenirse farklı etnik grupları kutuplaştırıp iç savaş haline sokabilir.(Milliyetçilik kavramı üzerine derinsel bir düşünve eylemi gerçekleştirerek schopenhaur'ın yazılarına bakmanızı öneririm -ama sadece insan ırklarının birbiryle olan ilişkisi olarak değil insanın aklını ve zakasını kutsayarak doğada ki canlılara karsı kurduğu ustunlukte buna dahildir- sonra ki evre devlet nedire diye gidicektir zaten.Platon, bakunın, emma goldman, max sıttıner kitapları dumura uğratıp buyuk bır zıhınsel aydınlanma yaşatabilir.)Güç zaman zeka para savunma sanayine mi yatırılmalıdır?Bu doğru mudur? Elbette her şey gibi bu da göreceli bir olgudur.İçinde bulunduğumuz sistem gereği gerekli, hep hayalini kurduğumuz ütopya içinse ziyadeiyle adi bir şeydir.Hayalden kurtulup gerçeğin o katı yapısalcılığına değineceksek savunma sanayıne harcanan paranın bır kısmının insanlık için en gerçekçi ve en olabilir şey olarak küçük yaşta çocuklara 'çocuklar ıcın felsefe' kitapları basılıp öğretmenleri eğitilip özel okullarda eğitim verilmeli yine küçük yaşta çocuklara hayatını fen veya sosyal bilimin temeline koyup gece düşlerini buna göre törpülemeleri adına olanaklar sağlanmalı.

Sedat Dostdoğru 8 yıl önce 0
0

Sadece eğitim ve sanayi odaklı bir harcamayı; postmodern algı yordamıyla düşünülecek olursa tipik, basma kalıp, toplumun her kesiminde bolca görülecek hakikate izole, amoled ekrana bağımlı bireyler türetecektir.(Ygs lys birincilerinin sayısının artması bize ülkenin hayal edilen makamlarında hayatı boyunca hiç motivasyonu bozulmamış, onu dersınden alıkoyucak hiç bir üzüntü yaşamamış, kafasının dağılacağı hi. bir şey olmamış hiç bir ülke sorurununu içselleştirmemiş hatta hiç bir kıza-erkeğe aşık olmamış bireylerin vasat güdümüne sokar sanayi bu beyinlerin mühendisliğiyle estetizmden uzak ürün savunma sanayisi ise sevgiden uzak mühimmat bürokrasi ise askere bunu hoyratça kullanma yetkisi verir.)Savunma sanayine harcanan para ve zamanın bir nebze dahi bilime doğru evrilmesinin geri dönüşü savunma sanayinde ki dışa bağımlılığı kurtarıp mevcut paranın daha farklı şeylere kanalize olmasına sebep olucaktır.Elbette ki savaş, silah, ölüm, vahşet, barbarlık olsun istemiyoruz buna binaen dünyada hümanizmden nasibini almış milyonlarca insan da var fakat devletler arası hiyerarşi sağlayabilmenin bağlı bulunduğu güç istenci kavramıdır bizi bu halde silaha, vatana ve bayrağa kutsal bir şeymiş gibi bakmamızı sağlayan.Dünyada ki savaşların ekonomi odaklı olması fransız devriminden sonra daha baskın yaşandı ama hepsi bu sebepten dersek dinlerin hakkını yemiş oluruz.Geride kalmışlığın en büyük göstergesinin milliyetçiliğin nasıl bir perspektivizm izlediğiyle alakalıdır bence.Hamasetle beslenirse farklı etnik grupları kutuplaştırıp iç savaş haline sokabilir.(Milliyetçilik kavramı üzerine derinsel bir düşünce eylemi gerçekleştirerek schopenhaur'ın yazılarına bakmanızı öneririm -ama sadece insan ırklarının birbiriyle olan ilişkisi olarak değil insanın aklını ve zekasını kutsayarak doğada ki canlılara karsı kurduğu ustunlukte buna dahildir- sonra ki evre devlet nedir'e diye gidicektir zaten.Platon, bakunın, emma goldman, max sıttıner kitapları dumura uğratıp buyuk bir zihinsel aydınlanma yaşatabilir.)Güç zaman zeka para savunma sanayine mi yatırılmalıdır?Bu doğru mudur? Elbette her şey gibi bu da göreceli bir olgudur.İçinde bulunduğumuz sistem gereği gerekli, hep hayalini kurduğumuz ütopya içinse ziyadeiyle adi bir şeydir.Hayalden kurtulup gerçeğin o katı yapısalcılığına değineceksek savunma sanayıne harcanan paranın bır kısmının insanlık için en gerçekçi ve en olabilir şey olarak küçük yaşta çocuklara 'çocuklar ıcın felsefe' kitapları basılıp öğretmenleri eğitilip özel okullarda eğitim verilmeli yine küçük yaşta çocuklara hayatını fen veya sosyal bilimin temeline koyup gece düşlerini buna göre törpülemeleri adına olanaklar sağlanmalı diyebilirim.

Sedat Dostdoğru 8 yıl önce 0