0

Duyma nasıl gerçekleşir?

Yunus Ilik 4 yıl önce 1
0

Ses dalgaları, havayı titreştirerek ilerler. Titreşen hava frekansına uygun kulak zarını titreştirir. Titreşim orta kulak kemiklerini geçerek iç kulaktaki sıvıyı titreştirir. Gelen ses frekansına uygun titreşen sıvı corti organındaki temel zarı titreştirip ses tüycüklerini hareket ettirir. Tüycüklerin hareketiyle sinir uçları uyarılır. İç kulaktaki bölgeler farklı ses frekanslarına duyarlıdır. Farklı frekanslarla hareketlenen temel zarların (Basal membran) titreşimiyle uyardığı corti organındaki sinirler benzer sesi çıkarabilmek için ses telleriyle dolaylıda olsa bağlantılı olmalıdır. Kulaktaki farklı bölgelerin farklı frekanslarla uyarılması düzeni hemde bölgeler içinde sinirlerin uyarıldığı düzende beyine taşınıyor olmalıdır. Böylece farklı frekansların ayrı nöronları ve kısmen ayrı bağlantıları oluyordur. Beyinde bu şekilde frekans ayrımını yapıyor olmalıdır. (Tek bir duyu organı bile duyu farklılıkları bileşiminden oluşmaktadır. Ve iki kulaktan gelen ses, iki gözden gelen görüntü tek olarak birleştirilmektedir. Bilinçte zaman içinde duyuların bileşiminden oluşan duyuların duyusudur) İç kulaktaki frekans farkına göre kulağın bölgeleri arasındanda beyine giden nöronal bir düzen oluşmuş oluyor. Farklı frekanslar kulakta farklı yerlerde oluşup nöronlarla taşınır. Ve bu yolculuğun beyindede devam edip farklı bağlantılar oluşturup dolaylı olarak nöronal bağlantılarının ses tellerine, ağız gırtlak vs bağlanıp etkiler oluşturması sesin tekrar oluşturulabilmesini sağlıyordur. Bütün olarak bakınca kulaktaki sinirlerin uyarılma düzeni beyindede oluşup, duyma alanları olan kulağın hemen arkasındaki temporal alanda hypocampus etkileşiminde hafıza ediliyordur. Norösinaptik bağlantı o ateşleme düzeninde kodlanıyordur. Konuşma esnasındaki bu ateşleme düzeni, beyindeki konuşma merkezi olan broka alanından ses tellerini uygun düzende uyarımıyla tekrardan sese dönüşebiliyordur. Kulaktan nöron uyartıları beynin alt yapıları olan collikulus inferior dallanmaları vede talamusun corpusgeniculatium mediale bölgesinden sistemle etkileşim halinde vede kısmen çaprazlaşarak beynimizin temporal duyma alanlarına ulaşırlar. Sistemle organize bir bütünlük içinde konuşma alanı olan buroca alanıyla yoğun etkileşim içindedirler. Ayrıca duyuların yoğun olarak organize etkileşim içinde olduğu wernike alanıylada. Görüldüğü gibi duyular birbirleriyle yoğun etkileşim içindedirler. Kulaktaki ses titreşimlerinin kulaktaki sinirlerde uyartı oluşturduğu zamanlama düzeninde kodlanan nöronlar beynin hypocampus bölgesi etkisiyle tekrarla hatırlanacağı anlamlara bağlanıp sinaptik bağlantıları daha uzun süreli hale gelip, hafıza edilmiş oluyor görünmektedir. Aynı düzenle, kodla ses tellerini uyarıp ses yeniden oluşuyor, hatırlanıp söyleniyor görünmekte. Yani ses hafızası ve oluşumuda nöronların düzenlenişi, bu düzenlenmenin sırasıyla zamandaki ateşlemesi doğal bir kodlama olup bu şeklinde nöronal bağlantı düzeninde saklanıyor görünmektedir. Sistemde eş zamana yakın, birlikte ateşlenen, hafızadaki nöronların düzeni benzer etkileşimle ağız, gırtlak, çene vs nöronların ateşleme sırasıyla uyarıp, geri etkileşimli organize bir zamanlamayla ciğerlerimizden boşalan havanın katılımıyla ses tellerini uygun şekilde uyararak benzer sesi oluşturup çevre havayı titreştirmiş oluyoruz. Tabiiki sistemimiz zamandaki etkileşimleriyle evrilmiş organize ağlar yapısındadır.Beynimizde wernike alanı denilen bölge duyuruların yoğunlaştığı bölgedir. Bu bölgeye gelen ses, görüntü ve diğer duyulardan gelen ve organize halde etkileşen nöron ağları kısa zamanda duyuların etkileşimini eş zamanlamaya yakın uyararak, zaman aralığı sürecinde yaklaştırmaktadır.Yani şöyle diyebiliriz. Duyular wernike alanında yoğrulup harmanlaşmaktadır. Aynı zamanlamayla bağlanan ağlar birlikte uyarılmakta vede birbirlerinin uyarıcıları olmaktadırlar. Nasıl ki, anıyı oluşturan sesler bizleri şekilsel görüntülere, düşüncelere götürürken, yine anının görsel hatıralarıda birbirleriyle bağlanan sesli hatıralara taşımaktaysa, aynı durum koku, tat, sıcak, soğuk ve tabii zamanda bağlanan tüm duyu hafızamız içinde geçerli olduğu görülmektedir. Dalga sesleri kumsaldaki hafizamlarımızı canlandırmamıza neden olurken,hafif bir esinti, yaprak hışırtısının dolaşmaya çıktığımız parklardaki hafızamızla bağlantı kurup hatırlatması, izlediğimiz güzel bir filmin hafızamızı oradan oraya taşıması, aldığımız güzel kokuların hafızamızla bağlantı oluşturması, benzer hafıza uyaranlarıyla bağlantı kurması, benzer frekansların bağlantılarıyla yeniden oluşturulup hatırlanması gibidir ve o hafıza ağına yeni bağlantılar eklenmesi gibi görünmektedir. Bilinç duyuların duyusu daha çoklu etkileşen organize bir duyu görünümündedir. Yoğun etkileşimle, uyartıyla beynimizdeki nöronal sinaptik bağlantıların yoğunluğu artmışsa beraberinde düşünce yoğunluğuda artıyor. Olayları birbirine bağlayıp anlamlandırırken nöronlarda birbirine bağlanmaktadır. Düşüncenin bileşenlerinden sinir sisteminin işleyişi veya sinir sisteminin işleyişinden düşüncenin, bilincin nasıl oluştuğu anlaşılabilir. İçerde nasıl oluşuyorsa dışarıyada öyle yansımakta, olayları düşüncemizde nasıl birleştirip anlamlandırmaya çalışıyorsak sinir sistemindede o oluyor görünmektedir. Yaşantımız boyunca nöron ağlarını karşılaştığımız kavram, anlam, isim, yer gibi birbirlerine bağlıyoruz. Yeni öğrendiklerimizin bir kısmı hızlıca anlaşılır. Var olan bağlantılarda yaşantı boyunca benzeri deneyimlenmiş olacağından (Çoğuda böyledir) işleyiş değişir ve zamanla dahada şekillenir gözükmektedir. Daha özümsenmesi gereken bilgilerse daha yeni bilgilerdir ve nöron ağlarındaki bağlantısal etkileşimde kapsanmaz veya kısmi kapsanırlar. Daha fazla yeni sinaptik bağlantıların kurulup güçlenmesi, sistemle, nöron ağlarıyla etkileşip sistemin yeni bilgiyle şekillenmesi zaman alıyor görünmektedir. Bilinç; Bedeni komple duyu organı olarak alırsak ki almalıyız, duyular yoluyla parçalar halinde alınanın birleşmesi ve çevresiyle etkileşip değişebilmesidir.

Yunus Ilik 4 yıl önce 0