0

Benlik algımız bütünümüzün etkileşiminde oluşmakla birlikte evrimsel süreçteki kaynağı bedenimiz izlenimindedir. Zamanda edindiğimiz bilgiler, kendimiz hakkında oluşturduğumuz düşünceler, varlık benliğimiz üstüne inşa ettiğimiz kimliğimiz olarak gözüküyor. Bedenimiz ve beynimizdeki atomlar, moleküller zamanda değişip yenilenmesine rağmen benliğimi nasıl koruyorum? Bizi oluşturan bilgiler,benliğimiz küçük atomların kendilerinde değil onların bilgiyle oluşturduğu hücreler ve bilgiyle inşa ettikleri organize işleyiş bütünlüğümüzde olduğu görünümü vardır. Bedenimizdeki atom ve möleküllerin değişimi haliyle hepsi biranda olmayıp zamana yayılmaktadır. Atom ve moleküller değişsede hücrenin, bütünün organize işleyişi korunuyor. Nasılki DNA’daki tek başına bir atomun genetik bilgisi yoktur yada dna kopyalanırken yani bölünüp kopyalanırken molekülleri kopyalanmaktadır ve taşıdığı bilgi değişmemektedir gibi. Beden bilgisi atom ve möleküllerin birleşimindeki düzende ve bilgiyle organize olan temeldeki elektriksel etkileşimindedir. Yani atom ve molekülleri değişmesine rağmen DNA’mız hala kendi gibi ve bu işlem hücrelerimizce sürekli yapılmaktadır. Bütünün işleyişi korunuyor.? Flozof Herakleitos şöyle bir söz söylemiştir. ''Hiçbir zaman aynı nehirde iki kere yıkanılmaz ama yine nehir aynı gözükür.'' demiştir. Hernekadar aynı gözüksekte aslında hiçbir zaman tam olarak aynı olamayacağımız anlaşılıyor.Evrende hiçbir zaman tam aynı değildir.Evrenin hiçbir anında tekrar olmadığı anlaşılmaktadır.Bunun nedeni, evrimin belki en büyük nedeni evrenin hiçbir yerel alanının aynı tekrar zamandan başlayamamasıdır. Nedenide belki çokluğun çok yoğun etkileşimi ve belki anlayamıyacağımız nedenler veya anlamadığımız nedenler.

Yunus Ilik 4 yıl önce 0
0

Ben hala benmiyim sorusunu soran madde beynin belli bir odasıdır.Burası sen oluyorsun ve senin düşünebilmen için birim zamanda belli bir kimyasala ihtiyacın var.Tüm vücut bunu üretmek için çalışır.İster besinlerle alırsın ister serumla ister havaya basılan belli gazlarla.Kısaca seni sen yapan kısım hala sen olarak kalabilmek için belli bir kimyasala ihtiyaç duyar.Bu kimyasalı kullanarak düşünmeye devam ettikse sen hep var olduğunu sanırsın.Belki kolun kopar belki kör olursun beki vücudun acayip bir şekle dönüşür.Fakat beyninin o bölümü düşünmek için gerekli kimyasalı aldığı sürece sen var olduğunu sanmaya devam edersin.Ne zaman ki o bölüm durur o zaman senin için iş bitmiştir.İster tüm organların yerinde olsun ister hiçbir hücren olmasın artık beyin bu kimyasalı kullanmayı bırakmıştır.Sen artık yoksundur.Fakat enteresandır ki beyin aynı kimyasalı kullanmasına rağmen nasıl farklı düşünceler ortaya koyar bilinmez.Bu şuna benzer 2+2= 4 2+2=7 2+2=15......... beyne gelen kimyasal sürekli aynıdır fakat biz hep farklı düşünebiliriz arabayı düşünürkende aynı kimyasal kullanılır erotizm düşünürkende aynı.Bunu gidip bir beyin cerrahına bir gün kahve içebilirmiyiz deyip güzel bir sohbette sorduğunuzda size verdiği cevap """""Düşünce yani düşünceyi ortaya çıkartan kimyasal madde sürekli aynıdır.Fakat bazı uyarıcı maddelerde bu salınımın yapısı değişir fakat oksijen sabit kaldığı için kaslar beyne birim zaman için aynı tepkiyi verirken bu kimyasal normalden fazla düşünce üretir ve beyin geçmişe bakarak aynı birim zamanda daha fazla düşünce oluştuğu için zaman kavramında şüpheye düşer ve aslında baya uzun bir süre geçtiğini zanneder"""""" Kısaca beyin zaman kavramını birim zamandaki düşünme ve kas tepkilerine göre oluşturuyor.Bu bile bizim evren için gerçek zamanı takip edip edemediğimiz düşüncesini türetebilir.

Özgür Özen 4 yıl önce 0
0

Hayır ,her saniye yaşlanıyoruz.

veysi aky 4 yıl önce 0