bu düşünce aklıma aniden geldi doğrumu yanlış mı olacağı hakkında bir fikrim yok ama bana mantıklı geldi ve beni irkiltti yazıya başlamadan önce size bulduğum sonuçları söylemek istiyorum siz geçmişin geleceği ve geleceğin geçmişisiniz aynı anda gelecek ve geçmişsiniz geleceğiniz belirlidir(bu sonucu buldum bende şaşırdım) sizden farklı uzay-zamanlarda sonsuz tane vardır ve geçmişinizde sonsuz tanedir yazıya gelecek olursak bu fikir geçmişe gidersek ve kendimize gelecekten bahsedersek ne olur sorusundan geldi ilk bakışta bana biraz garip geldi aslında geçmişimiz yok olmuyor bir uzay-zamanda hapsoluyor farklı bir evrende devam ediyordu ve o uzay-zamanda geçen olaylar da yeni bir evren uzay-zaman oluşturuyor ve orada devam ediyordu bu sonsuza kadar gidiyor taki biz doğana kadar geleceğimiz belirliydi çünkü her varlık bir gün ölecektir uzun sürsede ölecektir (son bulacaktır) nedeni bilinmez ama bir şey bunu engelliyor yani olay şu sizin öldüğünüz bir evrende var bebek olduğunuz evrende var ama bu sizin bulunduğunuz evrenden bağımsız yani geçmişe gitmek demek farklı bir evrene gitmek demektir yani geçmişinize geleceğinizden bahsetmeniz sizi etkilemeyecektir geçmişinizin aldığı karalar o uzay-zamanda etkilidir sizi etkilemez bunun nedeni siz farklı bir uzay-zaman dasınız biz aslında geleceğin geçmişiyiz ve şuan bizim yaptığımız eylemler gelecekte yaptığımız hareketlerin geçmişidir aslında biz geleceği bilemiyoruz çünkü ondan artık bağımsızız ama gelecek kesindir ve bu gelecek ölüme kadardır. bu düşünce aklıma geldi başka bir yerden almadım ama başkalarıda bunu düşünmüş olabilir bilemem ama benim aklıma geldi ve yazma gereği duydum düşüncelerinizi almak istedim.

şu an diye tanımladığımız şey nedir an kavramı nedir ? önemli olan onun ne olduğunu kavrayabilmek bizim şimdimiz geçmişimizdeki deneyimlerimizden ve geleceğimizdeki varsayımlarımızdan ortaya çıkan bir sonuç mu yoksa daha fazlası mı ? dediğiniz şey benim daha önceden düşündüğüm bir kavram ama size daha basit bir soru sorayım foton evreni nasıl gözlemliyor ? fotonun gözlemi bizim gözlemimiz ile nasıl farklar taşıyabilir ? eğer foton evreni her anda bir zar kzomolojisi gibi görüyorsa ve geçtiği andan itibaren evreni tıpkı bir zar gibi görüyorsa dediğiniz şey doğru bir varsayım yada çıkarım olabilir

Hüseyin can Bu düşünce artık aklıma nasıl geldiyse zar kozmolojisiyle örtüştüğünü fark ettim evrenin 4 boyutlu bir patlama sonucu oluştuğu fikri bana garip geldi acaba bu zamansal evrenin oluşması bizim geleceğimizin bulunduğu farklı bir zamansal evrenin var olması yüzündenmi oldu? an kavramına gelecek olursak sayın can bence bu fikirlerin çerçevesinden bakacak olursak şu an dediğimiz kavram hem gelecek hemde geçmiştir. ama nedense zihnimiz geleceği göremiyor ve göremediğimiz için son yaptığımız davranışlara şu an diyoruz. ve buda büyük bir yanılgıdır. ben böyle düşünüyorum sizleri bilemem. hatırlarmısınız bilmem ama elektronun belirsiz hareketi üzerine bir düşünce yazmıştım ama siz fotona uyarlanması gerektiğini söylemiştiniz ve şu sonuç çıktı foton zamanda sıkışmış bir parçacıktır foton hem geçmişi hemde geleceği görüyor ve geçmiş ve gelecek arasında sıkıştığı için hem dalga hemde parçacık halini alıyor bu sonuç ta bir gizem doğrumu yanlışmı gözlenmesi gerek.

Yazılanlar, bilim-kurgu hikayelerine ilham olacak düzeyde... Kendi içinde mantıklı ve tutarlı ... ama evrenimizi algılayışımızla ve yaşadıklarımızla bire bir değil gibi... Sanki daha çok zayıf bir olasılık gibi algılıyorum. Çünkü temel kavramları farklı değerlendiriyorum. Bana göre, "boyut" kavramı sadece enerjinin (paketçik olarak) titreşebildiği bir alanı ifade ediyor. Eğer önü açık ise ve enerji miktarı artıkça bu titreşimi artırabiliyorsa; açık "uzamsal" boyut.... Eğer tamamen kapalı ise ; kapalı boyut... Ve eğer kısmen açık ise ; kıvrılmış-kıvrık boyut olarak tanımlıyorum. Açık, kapalı ve kıvrık kavramlarına neden olan olguyu da başka bir enerji paketçiği ile olan ilişkisi, onun titreşimi olarak ele alıyorum. (Hayali Canlandırma: Her yöne titreşebilen esnek küresel balonlardan oluşan bir yığın düşünün, balonların hepsi özdeş olsun ve hepsi her yöne titreşmek istesin. Sonra geometrik olarak diğer balonlarla kapatılmadıkları titreşim alanlarını ve kapatıldıkları titreşim alanlarını ele alın. Tanımım buna benziyor.) Farklı olarak "Zaman" enerjinin titreştiği bir alan değil, kesikli - dalgasal olarak balonu geçen bir hareket. Hareketin göreliliğinden dolayı, enerji paketçiğinin bu dalgasal harekete karşı yaptığı harakette bir boyut görevi görüyor... Eğer "Zaman"ın bir dalgasal hareketi olduğunu kabul edersek. Şimdi sadece "evrene göre, x,y,z ve t değerlerinin belli bir sayısal değerini" ifade etmesi gerekiyor. Yani sadece tek bir "an" vardır. O da evrene göre 4 boyutlu koordinatlarımızın belirlendiği (süperpozisyonda diyebilirsiniz) referans çerçeve dilimidir. Evrenin genişlemesinden dolayı hareketimize rağmen; x,y ve z koordinatlarımız sabit kalabilir ama "t" dalgasal olduğu ve enerji paketçiğinin özelliklerinin belirlemesinin dışında olduğu için sürekli değişiyor. Zaman da bir şekilde ileri ya da geri gitme olayı, bu "an konumunda" iken bizi geçen dalgayı yakalamak olsa bile, bu sefer evrene göre x,y,z koordinatlarımız değişmiş oluyor. Ve yakaladığımız dalga, bizim için yeni x,y,z koordinatları ile yeni bir "an" oluyor. Ama olmamış olayların bilgisini taşımıyor. Çünkü olaylar sadece bizim "an" , "şimdi" anlarımızdaki ilişkiler ve etkileşimlerden oluşuyor. İşte bu nedenlerden dolayı, Zaman yolculuğu fikri bana mümkün gözükmüyor. Entropinin durumunu bir önceki soruda Sn. Hüseyin Can ele almış. Girmiyorum bu yüzden...

Fotonun durumuna gelince. Hareketin göreliliğine göre, tüm evreni ışık hızında hareket ediyor olarak görmeli.

Ubeyde Hnm, sizin aniden farkına vardığınız durumu yıllardır yazıyorum. Bu konuda hala fikrim değişmedi. Zaman yolculuğu ile ilgili fikir yürütmelerin lineer anlamda düşünülmesi bilim insanlarını çıkmaza sürüklüyor. Aslında bu konuyu Westworld dizisi ufak çapta da olsa ele almaya çalıştı. Gülümsemeden izleyemiyoruz ya da şu an yazarken bile gülüyorum çünkü deli saçması gibi duruyor.

Bu arada ben fizikçi değilim (meslekten katılımcıları kızdırmak istemem) sadece fizik ilgimi çeken sevdiğim bir dal.

Sbl hanım ilk olarak cinsiyetim erkek ismim yüzünden çoğu kişi beni kadın olarak görüyor ama öyle değil profilimdeki rick karakterinin en azından onunla ilgili olduğunu farketmiş olmanız lazımdı:):):):) bu düşünce aklıma geldi ve yazma gereği duydum ve orada belirttim sizin aklınıza veya başka birinin aklına gelmiş olabilir ama ben yazma gereği duydum bu düşüncenin mümküniyatı hakkında fikir ve bilgi almak istedim bu fikrin nasıl deli saçması olduğunu merak ediyorum nasıl ve neye dayanarak söylediniz bunu? Bu fikri görülmüş olması lazım quantum ve paralel evren teorisine uyumlu olarak düşündüm ve ihtimali varmı olabilirmi diye sormak öğrenmek istedim ve sbl hanım size çok kesin olmanızı ve olmaz olur demenizi tavsiye etmem şu an bildiğimiz bilgiler ve teoriler gözlemlenebilir evren içinde geçerli ve hala araştırılmakta dışında ne var onu bilemiyoruz bilim kesin değildir diyoruz ama kesinmiş gibi yorum yazıyoruz bu yanlıştır bir zamanlar saçma denilen teoriler bugün kabul ediliyor bunu genel olarak söylüyorum zaman yolculuğu saçmalık değildir ve şuanlık olamazda çünkü zaman hakkında çok az şey biliyoruz ve kesinlik koyuyoruz zaman yolculuğu mümkünmü değilmi onu bilemem ama kimsede bilemez mümkün olmamasının nedeni şuanki bilgilerimiz ve gözlemlediklerimizdendir son olarak bu forumda şunu gördüm gözlemledim Bazı kişiler çok kesin konuşuyorlar sanki hiç değişmiyecek gibi işte bilimin en büyük sorunu bu bildiklerimizin dışında bir olgu görüldüğünde susup bakakalırız ve buda bilmediğimizi gösterir ama insan kesin bilgiye ulaşabilir doğru adımlarla giderse....