En kısa ve öz yanıtı ile: " Toplumsal ve basmakalıp değil bireysel ve değişken olmalı. " Ülkemizden referans alarak nasıl olmaması gerektiğini söyleyerek nasıl olması gerektiğine dair fikirlerimiz olabilir. Mesela bir eğitim sistemi not ya da diploma için var olmamalı. Bir eğitim sistemi insanı, başarı için değil bilgi seviyesi için test etmeli çünkü bilge insan her türlü hayatta başarılı oluyorken sadece " başarılı bir insan " hayatta her türlü başarılı olamayabiliyor.

4 ekim 1957 de sovyet rusya sputnik uydusunu uzaya fırlattıklarında amerika nın ağır topları pentagonda toplanırlar...doğruluğu teyit edildi mi diye sorarlar uzmanlara, uzmanlar doğruluğu teyit ederler... masada bulunanlarda biri amerikanın rusya dan sorumlu danışmana sorar; ''en iyi üniversiteler bizde en iyi bilim adamları bizde nasıl oldu da sovyetler bizi geçebildi'' diye sorar... danışman ise ''evet efendim en iyi üniversiteler en iyi bilim adamları bizde doğru lakin dünyanın en iyi liseleri (tabi burada ilkokul-ortaokuldan da bahsediyor) ruslarda...onlar şu an bizim 3 katımız kadar temelden bilim adamı yetiştiriyorlar'' der... kıssa dan hisse olsun diye bırakayım buraya :)

Öncelikle belli bir yaş aralığına kadar kesinlikle bilgi birikimine geçilmemeli. (Tıpkı Japonya da ki gibi) İnsani değerler aşılanmalı ve milli ruh şoklaması yapılmalı. Bu aşama esnasın da zorlamayacak ve en basit şekilde bazı temel bilgiler yavaş yavaş öğretilmeli. Öğretmenler çocukları sürekli olarak analiz etmeli ve gerekli bilgileri kendilerince kaydetmeli. Öğretmenler ikinci aşama olan bilgi aktarım aşamasına geçmeden önce çocuklar için yapmış olduğu analizleri (Tamamen uzman ve bilimsel bir analizden söz ediyorum) İkinci aşamaya geçmeden önce bir toplantı yapılıp veliler ile etkileşime geçilip çocuğun analizlerde ki bilgilere göre ilgi duyduğu veya duyma olasılığı olduğu dersler veya konular belirlenip ailesinin yanın da çocuğa sonuçlar verilmeli. Ve ikinci aşamaya geçmeden önce çocuğa belli bir süre tanınıp karar vermesi istenmelidir. Bu doğrultu da çocuğun hem kendi kararını vermiş olması hem de bu karar verme aşamasın da gerekli tavsiyeleri almış olması çok önemli. Örneğin tıp mı okumak istiyor. ikinci aşama da tıp ile ilgili temel bilgiler verilmeye başlanmalı. Veya Basketbolcu olmak istiyorsa aynı şekilde. Sistemin temeli böyle olması gerektiğini düşünüyorum. Son olarak; öğrencilerin öğretmenler ile etkileşimi neredeyse sınırsız olacak bir psikoloji de ki öğretim kademesi veya elemanı yetiştirilmeli. Bu saye de çocuk hem ilgi duyduğu konular da uzman analizi ve görüşü bunun doğrultusun da yönünü bulmuş olacak. Gerekli destekler dışında buna kendisi karar vermiş olacak ve işi temelinden çok sağlam ve vatanına bağlı insanlar yetişmiş olacak. Benim düşüncelerim bunlardır. Temel eğitim ve öğretim için söylüyorum. Saygılar...

Eğitim sistemi ile ilgili en nefret ettiğim şey anlamadan ezberletmektir. Orta okulda fen derslerinde 'element nedir?' ile ilgili hiç bir şey bilmeyen öğrencilere boş boş element isimleri ezberletmek gibi. Her ne kadar orta okulda fen dersini sevsemde anlamazdım. Çünkü ne oldugu öğretilmezdi. Kuantum teorisini öğretmeden kimya anlatmak, ırklar ve ırkçılık hakkında hiç bir şey bilmeyen birine nazizm'i anlatmak gibidir.

İlkokul düzeyini bilmem ama lisede rehberlik hizmetlerine önem verilmeli bence. öğrenciler neye yeteneği olduğunu veya ileride ne iş yapmak istediklerini bilmeden rastgele okuyorlar. Üniversite girişlerinde de kontenjan ihtiyaca göre belirlenmeli. Örnek veriyorum 4 sene sonra 1000 tane fizik öğretmeni ihtiyacı ön görülüyorsa 2000 kişiyi bu bölüme almak geriye kalan 1000 tane fizik öğretmeninin diğer sektörlere asgari ücretle av olması anlamına geliyor. Haksızsam haksızsın deyin lütfen. Örnek veriyorum; ben turizmciyim 4 sene okuyup mezun oldum ve resepsiyonist olarak çalışıyorum. Diğer resepsiyonistlere bakıyorum aralarında bilgisayar öğretmeninden tutun kimya mühendisine kadar ne ararsan var.

Daha az ders saatleri ile daha az gün eğitim verilmeli. Önümüzdeki yüzyılın şart ve ihtiyaçlarını göz önüne alırsak; bireyselliği gelişmiş ama ekip çalışmasına yatkın, iş bölümü ile uzmanlaşan bireylere ihtiyacımız olacak. Liderlik kavramı, kişinin niteliklerinden, uzmanlığa yani işin niteliklerine kaymak zorunda... Bu ekip çalışması ile yoğun bilgi üretimi için, bireysel özellikleri törpülemeden ve gruba farklılık olarak değil, tamalayıcı olarak sunmak için: Çocuklara; okuma-yazma öğretildikten sonra, üyeleri projelerle değişen ekipler halinde görevler verilmeli. Her ekip kendi proje konusunu araştırıp, sınıf arkadaşlarına sunum yapmalı. Not sistemi de iki aşamalı olmalı. 1) Kendi projesine ne kadar iyi hazırlandı. Ekibe ne kattı? 2) Diğer ekiplerin projelerini ne kadar anladı? Notlama: 1) Ekibin projesi için öğretmen yanında sınıf arkadaşları da not vermeli. Bireyin ekibe katkısı içinde, ekip arkadaşları not vermeli. 2) Diğer ekiplerin konularını ne derece anladığını sorgulayacak soruları, sunum hazırlayan ekibin üyeleri hazırlamalı. Değerlendirme önce öğrenci, sonra ilgili öğretmen tarafından yapılmalı. Konuları tam anlamadığı anlaşılan öğrenciler, sunum ekibi tarafından tekrar eğitime alınmalı, Tekrar değerlendirme (soru-sınav) ile öğrenci değerlendirilmeli. Öğretmen'e ne oldu? Onun işi artık çok daha zor. Ekiplere ve üyelerine araştırmalarında danışmanlık ve yol göstericilik yapacak. Sunum öncesi, gelinen aşamayı ve hataları saptayarak, doğru bilgiye yönlendirecek. Değerlendirmelerin adil ve tarafsız olması için, isimleri saklayarak, kodlu sistemle değerlendirmeye alınmasını organize edecek. Böylece, sınav-soru kısmında kimse, kimin cevaplarını değerlendirdiğini bilmeyecek.

Teog kaldırılmadan önce bu konu hakkında kısa bi deneme yazmıştım.

https://www.fenadami.com/egitim-sistemimiz-uzerine/

Böyle olmamalı.

bu konu çok irdelenmesi gereken, günümuzun çok oncesinden ele alınmasi gereken bir konu, şunu belirtmek isterim ki bir vakit bununla ilgili internet üzerinde bakınırken çok daha farklı bir bakış açisina sahip paylasima denk geldim, bunu şiddetle dinlenilmesini tavsiye ederim " Eğitim Muhendisligi " adinda youtube'da paylasilmis bir içerik, 1:23:17 toplam suresi ve kitabi basilacakmis yakin bir zamanda da. hic yoksa yeni bir perspektif kazanimi acisindan bile deger diye dusunuyorum