Canlıyı bir organizma olarak ele alırsak; çevresiyle madde alışverişinde bulunan, buna göre tepkiler veren ve kendi içinde uzmanlaşmış farklı alt birimlerden oluşan sistemleri canlı diye tanımlıyoruz.
Yıldızlar bu anlamda, canlı değillerdir. Minik bir virüs kadar bile canlılığı yoktur. Çünkü sadece depolanmış materyalin çıkışı olmaktadır. Çevresine olan etkisi de tek yönlüdür. dışarıdan olası bir etki aldığında verdiği tepki ise kendi iç sistem dengelerinin yeni denge noktasına doğrudur.
Canlıyı bilinç açısından soyut kavram olarak ele alırsak, çevresinden aldığı bilgileri işleyip, yeni bilgiler üretmesi ve tutumlarını bu bilgilere göre düzenlemesi gerekir. Bu anlamda bir balık yavrusu kadar bile canlılığı yoktur. Çevresindeki hidrojeni, kütle çekimi olmasa , bünyesine nasıl katacağını bilemez. Bir çok ilkel bilgi işleyen ve öğrenen program bile daha "canlı" sayılabilir.
Fizik açısından kısmen ama bilim açısından "canlı", yukarıdaki "iki özelliği birden" taşıması durumunda geçerli.
Etrafı ile madde ve bilgi alışverişinde bulunacak, bilgi ve tutum üretecek, etrafa olumlu olumsuz katkı yapacak.
Bu kavramın içine çoğalmayı koymadım çünkü deniz dibindeki bazı minerallerin bile deniz suyundan iyon alıp, zenginleşmesi oluyor. Yani büyüyor, çoğalıyor. Ama bu canlılık değildir. Kimyadır.
Bunları kanıt olarak kabul etmiyorsanız." Canlı nedir?" Sorusunu cevaplamanız gerekiyor.
![Uzay Çalışmalarının Önemi - Süleyman Fişek [Röportaj]](https://www.fizikist.com/uploads/img/uzay-calismalarinin-onemi.jpg "Uzay Çalışmalarının Önemi - Süleyman Fişek [Röportaj]")