0

@Morgan Frei, Aslında çok güzel bir düşünce deneyi... :-) Bu açıdan ele almamıştım ilk okuduğumda... Eğer \" Dengeli ve homojen bir enerji aktarımı ile evrenin enerji miktarını artırırsak ?\" şeklinde soruyu ele alıyorum. Çünkü diğer şekilde Necmi Bey\'in cevabı yeterli bence de... (Kütle olarak eklenmesi, homojen olmadığı için sistem dinamiklerini ve dengesini bozacaktır.) Ama enerji yoğunluğu, düzgün ve her yönden artırılabilinirse, BENCE biz hiç bir şey farketmeyiz. Değerlerimizde ve ölçümlerimizde hiç bir şey değişmez. Oysa eskiye kıyasla evrenimizdeki zaman daha yavaştır. kütlelerde daha yoğundur. Bunu benzetme olarak, hızlanarak artan momentum ile ek enerji kazanan uzay gemisindeki yolcuların durumuna benzetebiliriz. Bu arada genişleme de, bence, daha hızlanır çünkü genişlemeyi destekleyen \"toplam iç basınç\" artmıştır. Büyük ihtimalle parçacıklar üzerindeki temel kuvvetlerde artacaktır. Bu ise öncekine oranla, daha az boşluklu parçacıklar demek olacağından, fiziksel 3 uzamlı boyutlarda da bir sıkışma -daralma olabilir. Sonuçta , homojen bir aktarım olabilirse, farketmeyiz... Ama heterojen bir giriş olursa, evrenin bir bölgesinden diğerine şeklinde, bu durumda iç dengeler zincirleme bozulur. ( Geçenlerde Planck kütlesinin işlevi hakkında sorgulama yapıyordum. O sırada aklıma geldi. Belki evrende enerji için kütle sahibi olma sadece planck ölçeğindeki enerji paketçiklerine (KEP), dalgalarla (EGD) Planck kütlesi eşdeğeri momentum aktarıldığı zaman mümkün oluyordur. ? Eğer öyle ise evrenimizde sadece belli bir aralıkta sadece kütle var olabiliyor olabilir. Öncesinde ve sonrasında tekrar enerji formuna dönüşüyor olmalı. Bu tür homojen bir enerji enjektesi, bu aralığı etkileyebilir. Yani görünebilir evren 14.5 milyar ışık yılından daha farklı (bu koşullarda daha az olmalı) olabilir. Ama bu fantastik ve temelsiz bir bakışım. İlham verici olduğu için paylaşıyorum.)

Burtay Mutlu (shibumi-tr) 7 yıl önce 0
0

Morgan Frei, Elbette ilk etki eden kuvvetler en hızlı olan kuvvetler olur. Onlar da elektromanyetik ve kütleçekim kuvvetleridir. Ama uygulamada görülecek etkiler çok farklı olabilir. Yanlız, bence hayali bir kuvvet aktarımı düşünmek, \"yani homojen, çaktırmadan ve bir sihir yapmış gibi enjekte durumunu kabul etmek ve düşünmek beni aşar. Ben şöyle düşünebilirim; Evrenimize dışarıdan bir etki ancak başka bir evrenle çarpışmak gibi bir şey olabilir. Çünkü benim düşüncemde dış evren negatif enerji düzeyinde bir kuantum denizidir. Orada sadece \"evren\" boyutunda maddi yapılanmalar olabilir. Daha küçük maddi yapılanma veya yüzer gezer başıboş maddeler yoktur. Negatif deniz hemen yok eder. Sadece basınç alanları şeklinde enerji yoğunlaşmaları olabilir. Onlar da zamanla büyüyecek, ters entropi sayesinde yeni bir evren yaratacak düzeye geleceklerdir. (Buraları göz ardı edebilirsiniz, düşünce bana ait.) Evrenimizde, kesin yasa olmasa bile, maddi yapılar arasında 1/10 oranı var gibi... Yani, bir galaksinin çapı 100 bin ışık yılıysa, en yakın galaksi on kat uzakta, 1 milyon ışık yılı veya daha uzakta bulunur. Evrenlerin yapılanmalarında da aynı orantı olabilir, hatta kuvvetle muhtemeldir, O zaman iki evrenin çarpışmaları için çok uzun zamanlar gerekir. Ayrıca, eğer bu evrenler dönüyorlarsa, o zaman birer fermiyon parçacık gibi aynı enerji düzeyi ve aynı yörüngeyi paylaşmazlar. Hatta çok yakından geçseler bile birbirlerini iterler diye düşünüyorum. Çarpışmaları için çok hızlı hareket halinde olmaları gerekir. Yani en küçük ve en büyükler aynı davranışı gösteriyorsa, daha büyükler de aynı davranışı gösterirler diye düşünürüm...

Necmi Tüfek 7 yıl önce 0