Bugünler de insanlar geçmişe dönmeyi çok arzu ediyor gibi... Büyük ihtimalle benim kuşağımın yaptığı hataları bir şekilde düzeltme ihtiyacından... İşi daha kökünden halletmek için :-)

Bu iki linkde, geçmişe yolculuk hakkında bilgi ve görüşler var.
https://tr.wikipedia.org/wiki/Zamanda_yolculuk
http://www.onlinefizik.com/solucan-delikleriyle-gecmise-yolculuk-zaman-egrileri-bolum-3/

Soruma gelince ; madem fiziksel olarak zamanda geçmişe yolculuk mümkün gözükmüyor. İçinde bir çok paradoks barındırıyor. Bu durumda,
Matematiksel olarak "geçmişe doğru zamanda geçiş/atlama" (yolculuk demiyorum) nasıl mümkün oluyor?
Yani matematiksel olarak böyle bir olasılık açık. Demek ki bunun bir şekli mümkün, bu nasıl olabilir?

Soruya cevap vermek için acele etmeyin.
Paradoks seven arkadaşlar özellikle, madem fiziksel olarak mümkün değil. Matematiksel olarak "Niçin?" (nasıl? değil) mümkün?

Sevgili Alliance33, bende aynı şeyi söylüyorum. Fiziksel olarak gerçekleşemiyor ama matematiksel olarak "açık bir olasılık". Doğru hesaplanmış Matematik yalan söylemez.
O zaman burada bir paradoks var.
Bunun bir çözümü olmalı (ki var) ... Bunu soruyorum.

Danke schön für Kugelblitz, aber es ist nicht verwandt.

:-) :-) :-)
Şimdi diyorum ki, matematik bize doğruyu söylüyor. Eğer bir uygun bir solucan deliği bulabilirsek-açabilirsek, "her hangi bir geçmiş zaman dilimine" ulaşabiliriz. Aynı her hangi bir mekana ulaşabileceğimiz gibi...

İpucu:
a)
Fiili olarak böyle bir solucan deliği açamayacağımız için mümkün değil.
Zamanda geçmişe gitmenin paradoxlarından dolayı mümkün değil.
Entropi'den dolayı mümkün değil.

b)
Ama "her hangi bir geçmiş zaman dilimine" ulaşabiliriz. Üstelik bu zaman dilimi ile "şimdi" aynı anda var olacak.

c) Her iki durumu da aynı anda, "olumlu", pgeçerli olarak kabul edersek ?

Bu sorulardan kastım; "zaman" konusundaki bakış açılarını biraz zorlamak ve kasmak. Bir çok arkadaşın kendi birikimi ile farklı bir bakış daha ekleyeceğini umuyorum.

Önemli olan; "biri olunca, diğeri olamaz" diye düşünmek değil. İkisini birden kapsayacak yeni bakış açısı geliştirmek...
( ... weisse)

Hologram olma ihtimali ? Ya da yeni bir boyut içinde birden fazla yerde bulunmak ve aynı şeyi yapmak.. Aynı şeyi farklı boyutlarda yaşamak

@Buket Gökpınar, Güzel bir yaklaşım ama biraz daha somut elle tutulur bir katılıkta bir yaklaşıma ihtiyaç var. Yani "zaman" kavramını soyutluktan çıkartıp, somut bir olguya dönüştürüp, (en, boy, yükseklik gibi), bunu zamanda geçmişe yolculuk ile bağlantılandırabilelim.

Hologragfik evren fikri, sanal bir evren olduğu için her olasılığa açık ve mümkün kılıyor. Ama bu sefer de somutluğu düşüyor.
Belki hepimiz hologram yansımayız ama şimdilik elimizdeki veriler, bizim ve evrenimizin "somut" olduğunu söylüyor. Mümkün olduğunca bu açıdan ele almak gerekiyor gibi...

O zaman ikinci dediğimi önplana alsam.. Boyut farklılığı içinde aynı şeyi başka yerlerde yapmak ? Mesela aslında öldüğümüzde başka boyutta yeniden doğmak.. Evrenin farklı yerlerinde olabileceği gibi belki de boyutlar iç içedir. Geçmişe yolculuk sadece başka bir boyuta gitmek dersek bu geleceği değiştirir mi sorusu ortaya çıkarır. Eğer geçmişe böyle bir yolculuk yaparsak ve boyut farkından dolayı görünmez tarzında olursak geleceği değiştirmez etkisiz eleman oluruz. Sadece o anı yaşarız

@Buket Gökpınar, Bu alternatif evren fikrine yakın. Olası ve açık. Ve çok güzel bir noktaya değinmişsiniz. Bu konuda da yazarken eksik düşünmüşüm...
Farklı boyut veya alternatif evren fikri, sorum açısından oldukça soyut kavramlar.
Mümkün olduğunca az "belki, şayet, eğer" kavramları içermeli.
Yani farklı bir boyut ya da farklı bir evren olasılığını göz ardı ederek; tamamen bizim tek evrenimizde, 3 uzamsal +1 zaman boyutu içinde geçerli, somut bir ortama uygun bir açıklama...

Zaman için öyle bir tanım geliştireceğiz ki, somut bir olguya dönüşecek ve bu belirsizlik kavramlarına ihtiyaç duymadan, her iki durumu da içererek , yapılan matematiğin niçin doğru olduğunu açıklayacak...

Zor bir soru. bilimciler bu güne kadar bu konuda net olamadılar. Onların doğrulaması olmadan bizim için de net değil.
Ama şu var ki dünyadaki en esnek düşünme yetisini sağlayan dillerden birinin konuşanısınız. Farkında olmasanız da, çözüm üretme ve bulma konusunda doğal birikiminiz var.
(Sadece kullanma yetisini köreltiyoruzz okullarımızda... :-( )

Somut bir düşünce bulamıyorum... Söylediklerinize katılıyorum ayrıca okul sistemi düşünmeyi öğretmiyor kalıplara sokuyor sınırlıyor..

Acele etmeyin, Çünkü zamana ihtiyacınız var. Bu soru beyninizde bir yerde sürekli kalacak, yeni bilgiler toplayacak, ekleyecek, çıkartacak ... Bilinçaltınız, rüyalarınızda mantıksız olanları temizleyecek...
Bu bir süreç. Anlık bir durum değil. Bu nedenle "somut bir düşünce bulamıyorum" yazıp, kesip atmayın. Kendinize zaman verin.

Şu anlık bulamıyorum olarak değiştireyim cümlemi..

Zamanda yolculuk mğmkğndğr

Aynada bile geçmişi görürüz.. Işık hıızından hızlı gidebilirsek zamn kavramı ortadan kalkar. Geçmişe yolculuk edersin. Yıldızlararsı filminde bu konu işlenmiştir. Görerelik kuramında Einstain sölemiştir.. Zaman da bir boyuttur tıpkı uzunluk gibi. Eğilebilir bükülebilr.. Uzay bükülebilr.. 100 yılda gidelebilcek bir gezegene solucan deliği sayesinde biranda gidilebilir..

Işıktan hızlı gitme diye bir şey yok. Mevcut fizik kurallarını veya modern fiziğin bize söyledikleri dışındakilere kapalıyız. Tek bir "eğer"imiz var, "bir solucan deliği açabilirsek". Başka hiç bir "eğer, şayet, yok... :-)

Bir solucan deliği açıyoruz ve 30 yıl evvelki zaman dilimini yakalıyoruz. Durum bu.
Matematiksel olarak bu mümkün. 30 yıl evvelki zaman diliminde olacağız ama aynı zamanda "şimdi"de olacağız.
(Işıktan hızlı gidemeyeceğimize, 30 yıl evvel yayılan fotonların peşinden gidip onlara yetişme şansımız yok zaten)
Bunun basit bir açıklaması olabilir. (bence var)

Şimdi solucan deliği konusu netleştiğine göre, asıl soruya dönelim: Bu gittiğimiz zaman (mekan değil) matematiksel olarak nasıl tam bizim hesaplarımızdaki geçmiş zaman dilimi oluyor.

zamanda yolculuğu şahsen mümkün görmesemde ufak bir düşüncemi paylaşmak isterim ...

çok alakasız bulabilirsiniz belki şimdiden özür dilerim...

eğer, geçmişe gitmek mümkün olmuşssa, hz İsanın tekardan yeryüzüne inmesi durumu belkide bu zaman yolculuğuyla ilişkilidir , bu düşünce bana deli senaryolara götürdü, neden olmasın :)

Aslında çok alakasız değil. Fizik açısından makul bir uyumlaştırma gerekirse, Sadece her şeyi sebepleri ile yarattığı için, belki Hz.İsa'yı çok yüksek hızlı bir ortama kısa bir süreliğine almış olabilir, diye düşünüyorum.
Ama bu zaman yolculuğundan ziyade, zamanda atlama gibi geliyor bana.
Çünkü hareketin yönü , zamanın ana yönü ile aynı ...

Geçmiş zaman dilimine yolculuk mümkün ama bunu geçmişe yolculuk olarak görmüyorum. Zaman'ın akış yönü aynı şekilde devam ediyor.

Bir bakıma evrenin dokusunu deniz, zaman'ı denizdeki dalgalar, zaman algısınıda bizi geçen dalga sayısı olarak tanımlayınca...
Bizi 30-40 dakika evvel geçmiş dalga sırasına, su altından yüzerek ulaşma gibi düşünüyorum.
Matematiksel olarak, yakaladığımız bu dalga sırası, geçmişi temsil etmektedir. Ama aynı zamanda bizim şimdimizde olmaktadır.
Bu dalga sırası, belki 30-40 dakika evvel geçerken ortama bıraktığımız parçacıkları, kırıntıları, köpükleri de taşıyor olabilir. Bunlardan yola çıkarak 30-40 dikak önceki konumumuzu ve durumumuzu saptayabiliyoruz ama onu değiştiremiyoruz.

Buna karşın, intenette zamanda geçmişe gidildiğini iddia eden videoları, çalışmaları gördükçe, hep "Acaba?" diyorum. Ama açıkçası tutarlı bir cevap "uyduramıyorum" buna. :-(

Şu zaman kavramını hem fiziksel , hem nörolojik , hem psikolojik hem mental gerçekliğe göre açıklayan zaten nobeli alacak gibi .

sıfır