-1

Normal okyanus dalgalan ortalama 100 m dalga uzunluğuna sahip olabilirler. Karşılaştırma yapılacak olursa tsunamilerde dalga uzunluğu 200 km’ye kadar çıkabilir. Ayrıca Tsunami diğer normal okyanus dalgalarına göre daha hızlı haraket eder. Suyun en derin olduğu okyanusun açık bölgelerinde tsunamilerin hızı saatte 900 km veya daha fazla olabilir (Normal okyanus dalgalarının hızı saatte 90 km’ye yakındır). Hız ve su derinliği arasındaki ilişkiden dolayı, dalgalar sığ kıyı sularına eriştiklerinde birbirlerinin üzerine yığılır biçimde aniden yavaşlarlar. Bu dalga yüksekliğinin sakin su seviyesinden çarpıcı bir biçimde artmasına neden olur. Bazı verilere göre bu dalgaların normal deniz seviyesinin 20, 30 hatta 40 metre kadar üzerine çıktıkları belgelenmiştir. Tsunaminin kıyıya eriştikten sonraki davranışı normal okyanus dalgalarından farklıdır. Bazen kıyıdaki su, tsunami başlangıcından önce belirgin şekilde çekilebilir. Bu sırada deniz tabanı görülür. Balıklar çırpınmaya başlar. Tekneler tabana vurur. Çekilme olarak bilinen bu duruma göre, dalga tekrar kıyıya vurduğunda araştırma için ya da izleme için gidenlerin ölümüne sebep olabilir. Tsunaminin uzun dalga boyu nedeni ile kıyıya ulaşması ve çekilmesi uzun zaman alabilir. Su seviyesi yükselip doruk noktasına ulaştıktan sonra bu noktada dakikalarca kalabilir. Tsunamiler içinde doruk noktasına ulaşım 1 saat gibi uzun bir zaman alabilir. Bunun nedeni hıza ve dalga boyuna bağlı olan dalga frekansıdır. Uzun dalga boyuna sahip tsunami dalgasının bir tepe noktasından bir sonraki tepe noktasına ulaşma süresi uzun zaman alır. Dalga periyodu dediğimiz süre 5-60 dakika kadardır. Tsunami kıyıya ulaştığında su seviyesi oldukça yüksek bir hal alır (genellikle metre cinsinden ifade edilir). Tsunami nedeni ile meydana gelen yükselmeler, dalga yüksekliğinin su derinliğinden, deniz dibi profilinden ve kıyı şeklinden etkilenmesi dolayısı ile bölgeden bölgeye değişiklik gösterir. Bazı durumlarda kıyı çizgisi dalgayı korunaklı bölgelere doğru yönlendirerek saptırabilir. Sözgelimi, Marmara denizinde meydana gelen bir tsunaminin Saray Burnu’na çarptıktan sonra yön değiştirerek Eminönü’ne, oradan da Halic’e girmesi olasılıdır. Deniz dibi topografyası veya kıyı dağılımları yüzünden dalga enerjisinin belli bir kıyı çizgisinde yoğunlaşmasına Dalga Kapanı denir. Eğer dalgalar dar ve uzun koy veya nehir ağızlarında yoğunlaşırsa, Bore denen dalga duvarı oluşabilir. Bunu yukarıda verdiğimiz örnekle şöyle açıklayabiliriz. Halic’e doğru yön değiştiren dalgalar buradaki vadinin dar ve dik yamaçlı olması nedeniyle var olan dalga yüksekliğinin -örneğin, 3 metre kabul edersek daha yüksekliğe çıkması yani dalga 3 metre ise bu olay sonucu 5 -10 metreye çıkması demektir. Bu da Haliç vadisi içindeki Eyüp ve yakınındaki yerleşim alanlarının da sular altında kalması demektir. Aslında açık deniz kenarında olmayan normalde bu tür anormal dalgalardan etkilenmesi beklenmeyen bu yerleşim alanlarının kıyı topografyasından kaynaklanan fiziksel bir durumla zarar görmesi demektir. Tsunaminin yüksekliği daha sonra etkilenen bölgede yapılan gözlemlerle ortaya konur. Bu gözlem sırasında dikkat edilmesi gereken hususlar şunlardır. Yapıların kenarındaki su izleri, dalgalar tarafından karaların içlerine doğru fırlatılan çökeller, deniz kabuklan ve yosunların bulunduğu yerler, ağaçlardaki tuzlu suların etkilediği yükseklikler, taşınan cisimlerle zarar gören ağaçların yükseklikleri ve buna benzer parametrelerle dalga yüksekliği belirlenir. Olağan dışı tsunamilerin bastığı kıyılarda ağaçlar tuzlu sular nedeniyle etkilenir ve hatta yok olabilir.

Ömer ( Karanlık Profil ) 7 yıl önce 0