Hepsi güzel birer hikaye :)

insan zihni çağının ahlaki toplumsal veya sosyal sorunlarına çözüm aramak için zamanının düşünüş biçimine veya düşünüş seviyesine uygun olarak çeşitli çözümler üretmiştir... işte din ve ana konusu tanrı zamanına göre gayet mantıklı cevaplar verebilmiştir... örneğin tevratla kuranı karşılaştırdığımız zaman yine bazı yerlerinde mantık hataları bulunsa bile kuranın daha mantıklı olduğunu anlarız... lakin rönesans ve sanayi devrimi ile insanların refah seviyesi arttıkça kafalarındaki tanrı giderek daha kompleks bir yapıya bürünmüştür... yine insanoğlunun astronomi ve felsefe alanlarındaki ilerleyişi geometrik olarak artarak tanrı fikrini giderek küçültmüştür... bakınız zaten bilim ne kadar ilerlerse ilerlesin tanrının olup olmadığına dair kesin bir bulgu asla yapılamayacak... güçleri ve zekası sonsuz olan bir yaratıcıdan bahsederseniz ne kadar ileriye giderseniz gidin bunun varlığının veya yokluğunun ispatını asla yapamazsınız... zaten ismail olayında da mantığa aykırı bir nokta vardır... hz. ibrahim Allah\'ın emrini sorgulamadan yerine getirmektedir... yani Allah çocuğunu kesmesini söylemiş ve ibrahim hiç tereddüt bile etmeden bu eyleme kalkışmıştır... burada da insanların tanrıyı asla sorgulamamasının ve körü körüne inanmasının gereği üstü kapalı bir biçimde anlatılıyor fikrimce... dediğim gibi dinler günümüzün gelişen ve evrenselleşen mantığı karşısında zor duruma düşmekte... belki de torunlarımız bizim durumumuza gülüp geçecekler... hani büyüdüğünüzde bazı ergenlik anılarınızı hatırlayıp basit bir şekilde gülüp geçtiğiniz gibi...

Doğukan sosyoloji ve mantık açılarından bakıp iyi bir analiz yapmış. İzin verirseniz ben de fizik açısından bir analiz yapayım. Evrenin yaratıldığı, var olduğu andan bu yana kendi doğal gelişimine devam ettiği yani dışarıdan her hangi bir müdahale olmadığı artık genel kabul gören bir durumdur. Bu şu demektir; Mucize olarak nitelendirilen tüm olaylar fizik yasalarına ters düşüyorsa tekrar yorumlanıp fizik yasalarına uygun bir açıklama getirilmek gerekmektedir. Koçun gökten indirildiğini söyleyebilirsiniz ama bunun mekanizmasını şöyle açıklarsınız; \"Koç oraya kendi ayaklarıyla gelmiştir ve İbrahim onun Allah tarafından gönderildiğinden emindir.\" Elbette Allah\'ın gücü evreni yarattığı anda her şeyi planlayıp doğal seyrine bırakmaya da yeter. Yani evrenin olmasını istediği andan itibaren sonunu da öngörmüş yada resmen görmüş olmalıdır. Çünkü tanımı gereği zamandan ve mekandan muaftır, zaman ve mekan üstüdür. Buna göre, biz kendi çağımızda ne yaparsak yapalım zaten yaşanmış bir süreçte bulunuyor olabiliriz. Birileri, bütün bu politik durumlara ne gerek var, yok diyelim olsun bitsin de diyebilir. Ama insanın psikolojik yapısı her durumda katı gerçeklikleri kaldıramaz. Yani bu bence her insanın bireysel olarak eğitimine ve bilgi birikimine göre özgürce davranması gereken bir durumdur. Çok radikal ve hayati kararlar vermediğiniz sürece bir miktar maneviyat insana huzur ve denge verebilir.

Kur\'an\'daki tüm anlatılanları ele aldığımızda büyük bir kısmı zaten bilimle veya sosyal hayatla uzlaşan şeyler. Aralardan bize hikaye gibi gelen bir kaç şeyi seçip onlar üzerinden dine inanıp inanmamak artık bize kalmış. Tabii bu tüm dinler için geçerli değil.

şöyle bir yanılgı hakim... kuran bir bilim kitabı değil bir din kitabıdır... bilimsel konulara değinmez... ha evrenin genişlemesi ve gezegen ve yıldızların belirli bir eksenlerinin bulunduğu anlatılmaktadır... ama değinilmemiş bir çok konu vardır... ayrıca anlatılanlar bir bütünlük oluşturacak şekilde değil birbirinden kopuk olarak anlatılmıştır... bu kopukluktaki asıl amacın \'insanların kuranı okurken zihinlerini hep açık tutmasını ve kuranı sağlıklı bir biçimde yorumlamasını sağlamaktır\' diyen ilahiyatçılar var... orasını bilmem... ama bilimde parçadan bütüne işlemlerden formüle giden bir sıralama vardır bundan dolayı da kuranın her şeyi açıklayan bir bilim kitabı olarak görmemek lazım fikrimce...

Bence bunların hepsi insanlık kültüründen çıkmış efsane,mitoloji,rivayet ,mit tarzı söylentilerdir. Hiç birinin bilimsel kanıtı yoktur. Dogmatikdir.

Bu konuda herkes istediği gibi düşünüp yorum yapmakta özgürdür bence. Soyut kavramlarda kesin gerçeklik olmadığı için algılar değişiktir ve hepsi de saygıyla karşılanmalıdır. Yeter ki kimse kimseye kendi fikrini dayatmasın.

Ne kadar ateist varsa burayamı toplanmış banamı öyle geldi

Öyleyse senin ne işin var burada? İnsanları yaftalayacağına, kendi fikrin neyse onu söyle, onun üzerinden tartışalım.

Şunu atlamayın arkadaşlar.Kur an da bazı surelerde ancak bu günkü bilim le çözebildiğimiz bir çok bilgi var.Bu konuda yorum yapabilmek için kur anı okumak hatta birkaç defa farklı çevirilerini okumak gerekiyor.Ben geç olsada okudum ve mucizevi bilgilerin olduğunu hatta ancak bilimin çok daha ilerledikten sonra daha başka bilgilerinde olduğunu düşünüyorum.Bu bilgiler bir yaratıcı tarafından mı yoksa evrendeki çok daha gelişmiş canlılar tarafından ı yollanmış bilemem ama,kur an la bilimi karşılaştıran bilimsel açıdan inceleyen bir sürü kitap var.Kuantum fiziğinden sonra dinlerin çok daha bilimsel olarak incelenmesi gerektiğini fizikçiler söylüyor.

Bence her şey yorum meselesi. Ama şöyle bir şey var. Bilim bir konuda kesin sonuçlara varıyor. Ancak ondan sonra insanlar bu sonuçları dini kavrayışla bağdaştırmak durumunda oluyorlar. Yani kuran\'da bir takım bilgiler olduğu ancak o bilgiler bilimsel yolla keşfedildikten sonra anlaşılıyor veya bu tür bilgiler olduğu söyleniyor. Zaten sizin de eğitiminiz olmasa söylediğiniz gibi bilgiler olduğunu düşünemezdiniz. Hiç bir kutsal kitap bilim üretmek için gelmemiştir. Çünkü görevi o değildir. Kuran, yaratıcıyı bilimsel değil, düşünceyle, gönül gözüyle tanıtır. Bilimsel bir kitap olsaydı zaten denklemsel bir ispatla ortaya koyardı ve kimse de itiraz edemezdi. Bilime dini yorumla, dine de bilimsel yorumla bakmak hata olur. Her şey kendi amacı doğrultusunda düşünülmeli bence.

Kur\'an gerçekten bir bilim kitabı olarak inmemiştir haklısınız. Kur\'anın içinde yaşama dair karşımıza çıkacak şeylerden genel olaylardan hatta geçmişten ve yukarıda bazılarının değindiği şekilde bilimin günümüzde yeni kanıtladığı şeyler de mevcut peki o zaman bu Kitap kültür ile oluşturuldu ise neden o gün ki topluma baş kaldırmayı seçmiştir? Ya da sadece o zaman ki şeylerden bahsetmek yerine günümüz hakkında da bazı şeyler haber verilmiştir? Kur\'an daki bilimsel ayetler uydurma olmamasının da bir kanıtı bence bin kadar bilimsel ayetten yüzde sekseni bilim tarafından da tasdiklenmiş ayetlerden bahsediyoruz ve bilim ile din ayrı bir şey değildir aksine ikisinin aynı konuya farklı noktalardan bakmak gibi bir olayı var birbirlerini tamamlıyorlar ve benim inandığım şekliyle de sorgulama demiyor aksine sorgula bak ki içinde şüphe kalmasın taklidi iman değil hakiki bir imana sahip olasın! Yoksa araştırmayan günümüz müslümanlarının inanma kuvvetiyle araştırmış bir insanın inanma kuvveti bir değil aynı şekilde araştırıp aklına ve kalbine yatmamış inansız insanlarla araştırmadan inanmaması gibi... Tavsiyem DR. Zakir Naik ve Nouman Ali Khan\'dan birkaç sey izlemenizdir ha tabi naçizane tavsiye sadece, saygılarımla...

Kelime oyunları yapmadan daha iyi tartışabiliriz bence. \"Bu kitap kültür ile oluşturuldu ise\" diyerek onun üzerine kendi kendinize yorum yapıyorsunuz. Burada öyle bir şey diyen olmadı. \"Kuran\'da bilimsel ayetler var\" diyemezsiniz. Bilimsel olmak için net denklemler gerekir. Böyle yaparak bizzat Kuran\'a kendi iddiası olmayan bir misyon yüklüyorsunuz. Elbette Kuran her şeyden bahseder. Bunlar arasında günümüz bilimiyle örtüşen bahisler de olabilir. Bu çok da doğaldır. Ama \"bilim yapmak için Kuran referans alınmalı\" derseniz bu da yanlış olur kanımca. Elbette insanlar hem bilimden hem de kutsal kitaplarından esinlenip yeni gelişmeler sağlayabilirler. Buna bir engel yok. Zaten her iki konu da baskı kabul etmez. Gerçek bir din eleştirilmekten, araştırılmaktan korkmaz. Bilhassa bunu teşvik eder. Bir yerlerde aksaklık, eksiklik varsa bunun nedeni din adamlarının iyi fizikçiler olmamasıdır diyebilirim. Yani aslında ilahiyat fakültelerinde üst düzey fizik eğitimi verilmeli ki insanlar bazı sorular sorduklarında doyurucu ve bilimsel cevaplar verebilsinler.