Yapay Yaşam Fikrine Hiç Olmadığımız Kadar Yakınız
2014 yılındaki gelişmeleri hatırlayalım, yedi yıllık bir çalışmanın sonucu olarak, New York Üniversitesi Langone Tıp Merkezi’nin yönettiği ve uluslararası düzeyde bilim insanlarının katkılarıyla, dünyanın ilk sentetik kromozomu, daha kompleks bir yaşam formu elde edilmek üzere üretilmişti. Bu kromozomlar maya hücrelerine aitti.

Science’ta yayınlanan çalışmaya göre, 2014 yılında elde edilen gelişmelerin üzerine, beş adet daha maya hücresi kromozomu üretildi. Bu gelişme, insanoğlunun dörtte bir kromozomunu, maya hücreleri ile ortak kullandığını düşündüğümüzde çok daha heyecan verici bir hal alıyor.

Kromozomlar, tüm DNA’nın paketlenmesi ile oluşan yapılardır ve tüm canlı varlıklar kromozom taşır. Örneğin insanlar 46, mayalar 16 kromozom taşır.

Sentetik Maya Genom Projesi (Synthetic Yeast Genome Project) kapsamında, yapay kromozomlar, bilgisayar sistemi kullanılarak üretildi ve yaşayan maya hücrelerinin yapısına tekrar dahil edildi. Bu çoğaltılmış maya hücrelerinin kullanımı sonucunda, beklenmeyen bir etki görülmedi.

Çoğaltılmış maya hücrelerinin tamir edilmiş genomları üzerinde yapılan ayarlamaların, normal maya hücreleri ile kıyaslandığında daha kolay yapılabildiği bu çalışma ile görüldü. Bu, biyomühendislerin, ekmek üretiminden antibiyotik ya da yakıt üretimine kadar pek çok alanda, üretim sürecini hızlandırabileceği anlamına geliyor.

Bu çalışmanın bir sonraki adımı, 16 kromozomun tamamının yapay olarak üretebilmesi. Bu aslında, insanlığın üretebildiği ilk kompleks yaşam formunun (ökaryot) elde edilebilmesi anlamını da taşıyor.

Bilim insanları aynı zamanda, basit bir bakteriyel organizma tasarlamak için, 473 gerekli gen sentezlemeyi başardılar. Bu gelişme, yeni bir yaşam üretebilmek için yapılması gereken temel adımlardan birisidir. Sentetik Maya Genom Projesi açısından düşünüldüğünde, yeni bir yaşam elde edilmesi yönünde oldukça önemli bir kilometre taşıdır.

Elde edilen bu gelişmeler, bilim dünyasındaki tartışmaları da beraberinde getirmektedir fakat bu tartışmaların pek çoğunun doğruluğu kanıtlanmamıştır. Yiyeceklerin besin değerlerinin artırılması için yapılan genetik modifikasyonlar ya da tedavisi olmayan hastalıkların tedavi edilebilmesi adına yapılan gen terapi bu tartışmalardan yalnızca birkaçıdır. Tartışmaların nereye varacağı henüz bilinmemekle birlikte bu gelişmelerin insanların hayatlarına olan olumlu etkisi yadsınamaz durumdadır.

Kaynak
http://www.iflscience.com/health-and-medicine/closer-artificial-life-ever-before/

İleri Okuma
http://science.sciencemag.org/content/355/6329/1038

Halime Serinçay
Hacettepe Üniversitesi / Biyomühendislik Doktora -

0 yorum