Neden Biyomühendislik?
Ben Murat Başoğlu. Fizik mezunuyum. Şu an fizik ile bağlantılı fakat genel itibariyle Medikal alanda çokça boy gösteren biyomühendislik bölümünde doktora yapıyorum. Sen fizikçisin ne işin var biyomühendislikte diyenler olabilir. Aslında bende tam bu noktada konuya girmek istiyorum. Zaman ne gösterir bilinmez, hocalarım ve arkadaşlarım bana kızmasınlar ama bir fizikçi olarak sanırım bu alanı daha çok sevdim.

Sevmek sonradan gerçekleşen bir durum değildi aslında benim için. Lisans hayatım boyunca insandaki sistemleri fizik temellerle etkileşimini, elektriksel temellerini ve biyofiziksel alanlarda görmeyi / göstermeyi seviyordum. Sonrası belli biyomühendislik ve nano teknoloji ve nano tıp bölümlerininden haberim oldu. Araştırdım, biyomühendisliğin istediğim bölüm olduğunu anladım ve şu an doktora tez aşamasına geçecek bir arkadaşınız olarak bu bölümün avantaj ve dezavantajlarından tutun iş sahasına, neler yapıldığına kadar bahsetmek istiyorum.

Öncelikle gelişen dünyada disiplinlerarası bölümlerin arttığı bir gerçek. Bilim ve teknolojideki gelişmeler ışığında insanlık tarihinin geleceği olarak görülebilecek bir bölüm olması itibariyle dünyada var olan fakat ülkemizde de popülerleşen bir bölüm haline gelmekte. Yani siz bir çalışma yaparken çalışmada Hekimden tutunda  mühendise tabii ki en önemlisi temel bilimcilere ihtiyacınız vardır. Neden bu kadar farklı branşlar bir arada diye soranlarınız olabilir. Biyomühendislik biyoloji, moleküler biyoloji, biyokimya , mikrobiyoloji ve benzeri bölümler ile hücre / hücre metabolizmasını vb. tanımlarken, mühendislik ve malzeme bilimleri ile canlı sisteme ne şekilde entegre edilebiliri düşünür. Tabii ki hekimleri unutmadık. Hekimlerde üretilen malzeme veya üretilen malzemenin yerleştirilmesinde ve/veya klinik sorunların iletiminde yardımcı rol üstlenirler. Yani biyomühendislik aslında ameliyat dışında tüm bu konularda fikri olan ve bunlarla irintili kişinin kendini uzmanlaştırabileceği bir bilim dalıdır.

 

Bu bölümde öğrencilere Mühendislik bilimleri ve teknolojisini, malzeme bilimlerini kullanarak tanı ve tedavi süreçlerinden tutun, yapay organ üretimi ve tıptaki ihtiyaca binaen organizmaların yapı ve işlev açısından yeni bir bakış açısı kazanmaları işlenecektir. Mekanik, Fizik, kimya ve Matematik prensiplerin uygulamalarının biyolojik sistemi anlamaya ve  kullanmaya teşvik edilecek; bu temel bilimlerle canlıyı mekanik düşünme yetisi kazandırılacaktır. Bir fizikçi olarak yapılanları görüp tebessüm ediyor, yapılacakları da düşünüp aynı zamanda heyecanlanıyorum ve tüm bunlar olurken gerçekten eğleniyorum. Mühendisliğin yanında tabii ki de ürün beklenilen canlının fizyolojisini / anatomisini / histolojisini kısacası çok çok ileri olmasa da ciddi derecede biyolojisini bilip; sorunları tanımak ve soruna çözüm için disiplinlerarası bir bakış kazanılacak şekilde uygulayabilen bir eğitim almanız şart.

Tıp-Biyoloji-Mühendislik deyince korkan arkadaşlarımın içini rahatlatmak için kolay demeyeceğim ne yazık ki. Üzülerek söylüyorum ki çalışmak lazım. Çok klasik oldu biliyorum ama liseden mezun oluyor ve bambaşka bir hayata adım atıyorsunuz artık. Lisans hayatınızdaki başarınız size ilerleyeceğiniz yolda büyük ışık tutacağını unutmayın. En büyük avantajımız zaten lisans düzeyinde temel denebilecek bir eğitim almanız. Sonrasında zaten uzmanlaşacağınız alanı seçip ona yönelebiliyorsunuz.

Eee artık lisansı tamamladık ve seçeneklerimizi düşünme vakti geldi. Ne iş yapacağız? Seçenekleriniz aslında diğer bölümlere göre şimdilik daha çok. “Hemen yazın, gidin!” demiş gibi bir düşünceye varmayın hemen. Önce var olan yetenek ve skorlarınızı değerlendirin ardından adımlarınızı ona göre emin bir şekilde atın. Yeni bir bölüm olduğunu, lisans düzeyinde çok üniversitede olmadığını ve avantajlı olduğunuzu rahatlıkla söyleyebilirim aslında. Buna ek olarak tanınmaması da büyük avantaj tabi. Bu yüzden öncelikle akademik ilerleyebileceğinizi söylemek isterim. Lisans ve yüksek lisans düzeyinde üniversitelerde araştırma görevlisi olabilirsiniz. Yurt dışında çok kolay olmasa da diğer bölümlere göre kolay alınabilen burslar ile bu hedefinizi farklı ülkelerde gerçekleştirebilirsiniz. Kolay olmasının nedeni ise yurt dışında bu gibi bölümlerin çok popüler olması ve istihdam edilen eleman sayısının azlığı. Bunun yanında laboratuvarlarda veya AR-GE merkezlerinde çalışabilirsiniz. Örneğin şu anda TÜBİTAK araştırmacı olarak çok fazla biyomühendis çalıştırıyor. Kişisel başarılarınız ile yola çıkmak isterseniz birkaç çalışkan arkadaşınız ile projeler yazarak -ki bu şekilde öğrenci iken şirket sahibi olan ve mezun olduktan sonra da devam ettiren çok kişi tanıyorum- şirket kurabilirsiniz. Gıda, Tarım, Enerji, İlaç ve/veya Biyomedikal, Biyokimya ve Çevre üzerine çalışan özel sektörler  biyomühendislerin genel itibariyle tercih ettiklerinden aslında. Ben özel istemem devlet işi olsun diyenler için ise Gıda-Tarım ve Hayvancılık Bakanlığı; Sağlık Bakanlığı; Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanlığı; Bilim, Sanayi ve Teknoloji Bakanlığı; Çevre, Orman ve Şehircilik Bakanlığı; Adli Tıp Kurumu; Hıfzıssıhha Enstitüsü; İl Kontrol Laboratuvarları; Referans Laboratuvarları; Eğitim ve Araştırma Hastaneleri; TSE gibi resmi kurumları da belirtmek isterim..

Kısaca, sadece teorik olarak devam etmek istemeyip uygulamalı bilimler üzerine bir eğitim almayı düşünenler ve ileride “Ben şu hastalığa çare bulacağım”, “ Şunu üreteceğim” diyen arkadaşların başarılı olacağı bir bölüm. Umarım şu sıkıntılı zamanlarınızda bir nebze de olsa sizleri rahatlatmış, faydalı olabilmişimdir. Sorularınız ve katkılarınız için [email protected] e-posta adresinden bana ulaşabilirsiniz. İyi düşünün, doğru karar verin ve mutlu olun. Hepinize başarılar diliyorum.

Murat Başoğlu
Hacettepe Üniversitesi / Biyomühendislik Doktora -

0 yorum