0

kütle çekimi ile

optimus 4 yıl önce 0
0

ne şekil düşünüyorsun peki?

Rojbin Özden 4 yıl önce 0
0

Burada dikkat edilmesi gereken bir nokta da, tabii bence, kütleçekimi kütlenin bütününden kaynaklanmıyor. Tam tersi o kütleyi oluşturan en küçük birimlerin sinerjilerinden oluşuyor. Bu sinerjik alanların toplamı bize kütle çekimini veriyor. (Huygens prensibi mantığında da ele alabilirsiniz. Her bir parçacığın alanları birleşip, tek bir alan oluşturuyor) Ancak bu şekilde alt katmanlara indikçe, nesnenin üzerindeki kütle çekiminin azalması (tam merkezde sıfır) ele alınabiliyor. Ben kütle çekimini bir düşük basınç alanı olarak kabul ediyorum. (Tabii bu yaklaşım ret edilmiş eter gibi, uzay -zaman dokusunu oluşturan Higgs alanı gibi bir şeyin varlığını gerektiriyor.) Bu şekilde serbest düşme anındaki nesne, etrafında hareketinden dolayı bir düşük basınç alanına sebep oluyor. Ve uzay-zaman dokusunun doğal basıncı da, nesneleri birbirine doğru itiyor. (Bir önceki karadelik konusu tartışmalarına bakın) Buna karanlık enerji deniyor şu an. Bence ise tamamen akışkan mekaniğinin doğal sonucu. Böyle olunca , dünya üzerindeki bir nesnenin serbest düşme hızı, dünyanın merkezinin düşme hızıyla aynı olmadığı anlamı da çıkıyor. Yani küçük nesne ancak büyük kütlenin merkezine ulaştığı zaman aynı hızda düşüyorlar. Bu yüzden uzaydan düşen tüm nesneler, gökcisimlerinin merkezinden geçen bir doğru üzerinden düşüyorlar. Merkeze ulaşmaya 8üzerlerindeki kütle çekim azaldığı halde) hedefliyorlar.

Burtay Mutlu (shibumi_tr) 4 yıl önce 0
0

"uzay çökebiliyorsa demek ki çöktüğü yerden de yukarı doğru kaldırma kuvveti uygulayabilir." yaklaşımı doğru..Aynı fikirdeyim. O yüzden düşük basınç alanı olarak tanımlıyorum. Düşük basınç alanı oluştuğunda, normal basınç "yüksek" kalıyor. Bu yüzden tek yönlü bir etki söz konusu oluyor. (Sadece çekme kuvveti gibi) .. Tabii burada konu biraz daha derinlemesine giriyor. :-) Göz ardı ettiğimizi düşündüğümüz diğer nokta geliyor, "Zaman". "Zaman"ı dalgasal bir şekilde ele aldığım için, tüm nesneler üzerine bir kuvvet uyguluyor olmalı. Zaten bu kuvveti, enerjiden kütlenin oluşumuna ve bu kütlenin bütünlüğünü korumasına sebep olarak görüyorum. Aynı şekilde, özel görelilik durumları (Zaman genleşmes, boyut daralması, relavistik kütle) ile momentum ve eylemsizlikte gene aynı kuvvetin sonuçları. Gözünüzde şöyle canlandırabilirsiniz. Elimizde iki tane farklı büyüklükte demir küre kütle var. Büyük kütle altta olacak şekilde su'da ard arda batıyorlar (Burada hareket tek boyut üzerinde bunu unutmayın. Kütleçekimine uyguladığınızda bu canlandırmayı 3 boyutlu olarak ele almaya çalışın.) Tam ters yönden de (kütlelerin batış yönünden) ses dalgaları yollayalım. Büyük kütle, bu dalgaların bir kısmını absorbe edeceği için arkasındaki küçük kütle daha az ses dalgası kuvvetine maruz kalacaktır. Büyük kütlenin akışkan içindeki düşmesinden kaynaklanan, arkasındaki düşük basınç alanı küçük kütleyi yakınında tutacaktır. Küçük kütle ile arasındaki mesafe düşük olduğu için, aradaki akışkan basıncı da düşük olacaktır ve akışkanın doğal basıncı bu iki nesneyi birbirine itecektir. Ama küçük nesnenin görünürde düşme hızı, büyük nesne ile uyumlu olsa da, küçük nesne, büyüğün merkezine ulaşmaya ve ses dalgalarından da aynı derecede etkilenmeye çalışacaktır. Tam olarak olmasa da sanırım buna benzer bir durum olduğunu varsayıyorum.

Burtay Mutlu (shibumi_tr) 4 yıl önce 0