En başta soru içinde bazı hatalar olduğunu düşünüyorum.
Evren sonsuz olarak tanımlanıyor ama bunun bir kaç sebebi var.
İlki, sürekli genişlemesinden dolayı sabit bir sınır olmayışı,
İkincisi, genişlemenin (bence) ışık hızı veya genelde sanıldığı gibi ışıktan da hızlı olması nedeniyle bu limite erişilemeyecek olması.
(Bir kaç tane daha vardı ama belli başlı olarak bu ikisini hatırlıyorum.)
Diğer yandan "bir evrende ancak bir versiyonunuz" olabilir. Kopyalarınız olamaz. Öyle olsa, aynı maddenin aynı anda bir çok farklı konumda olması gerekir ki, bu fiziken imkansız.
Mevcut teorilerden çoklu evrenler teorisinde, bir çok evrenin (kitap sayfaları gibi düşünün) yan yana olduğu ve sayılarının sonsuz olabileceği düşünülüyor.
Kitap sayfalarında yakın sayfaların konu içeriğinin bağlantılı olması gibi, birbirine yakın evrenlerin de birbirine benzer özellikler taşıyabileceği VARSAYILIYOR.
Hatta enerji yoğunlukları aynı olan evrenlerde, tüm süreçlerinde birbirine yakın olmasından dolayı, evrendeki süreçlerinde benzer olacağı ve bu yüzden gerçekleşen olasılıkların sonucu olarak, evrenlerin üç aşağı-beş yukarı aynı içeriğe sahip olabileceği düşünülüyor.
Böylece yakın evrenlerdeki kopyalarınızın yaşamları size yakın olurken, uzaktakilerin yaşamları farklılaşabilecek. Çünkü orada olayların gelişim zinciri farklı olacak.
Temelinde (bildiğim kadarı ile) evrenimizin arka plan ışımasında tespit edilen titreşimin (genel evrensel) frekansının, farklı evrenlerde azalan veya artan şekillerde farklılaşması gerektiğine dayanıyor.
Yani bizim evren, söz gelimi 581 Mghz ile titreşime sahipse, komşu evrenlerde 580 ve 582 mghz ile titreşiyor olmalı. Bu titreşim oranı değiştikçe, evrenlerde farklılaşıyor.
Ama işin fizik yanına bakarsanız, bunların hepsi varsayım ve arkalarında gerçek, temel bir fizik ilkesi yok.
![Uzay Çalışmalarının Önemi - Süleyman Fişek [Röportaj]](https://www.fizikist.com/uploads/img/uzay-calismalarinin-onemi.jpg "Uzay Çalışmalarının Önemi - Süleyman Fişek [Röportaj]")