0

Zaman veya başka bir şekilde 4ncü boyutu uygulamaya koymak çok zor. Christophegrangé'nin açıklamaları tatmin edici bilgi içeriyor. Genel eğilimde aynı yönde zaten. Boyutu, olabilecek en küçük ölçü üzerinden ele alınca, bakış açısı değişiyor. Maddeyi oluşturan en küçük birim, en küçük enerji ünitesi olmalı. Boyutu bu üniteye göre ele almak işi kolaylaştırıyor. Eğer ünitenin titreşim yaptığı-hareket ettiği alan olarak ele alırsak, madde; enerjinin birbirine dik 3 yönde birden titreşmesi olarak karşımıza çıkıyor. Enerji bu durumda bir hacimi işgal etmiş oluyor. Bu üniteleri veya olası hareket alanlarını vektörlerine göre toplayarak, 3 uzamsal boyutu elde edebiliyoruz. Dördüncü boyut Zaman, hareket ile bağlantılı bir durum. Aslında bu hareket göreceli.... Madde bu boyut yönünde neredeyse hareket etmiyor. Hareket eden Zaman'ın kendisi... Elbette kütleninde bir hareketi var ama bu Zaman'ın hareketi ile çakışınca, görelilik dediğimiz durum oluyor. Kavramak için, enerji ünitesinin sabit bir konumda olduğunu düşünün. Bunun 3 uzamsal boyutunu da kapsayacak şekilde, dalga dalga Zaman'ın geçtiğini. (Zaman durağan olsaydı, nesnenin hareket ettiğini de ileri sürebilirdik bu durumda...) Zaman 1Planck mesafesini, 1 Planck zamanında alacak şekilde nesneyi geçiyor. Bu aynı zamanda Einstein'ın "her şeyin zaten ışık hızında hareket ettiğini" söylemesinin de bir karşılığı... İşte enerji ünitesinin 3 uzamsal boyutu bu şekilde"kesikli" olarak bu boyutla titreşmiş oluyor. Ancak bu titreşimin uzanımı Planck ölçütlerinde olduğu için, bunu kesiksiz hareket olarak tanımlıyoruz. Sonuç: Üç uzmasal boyutu birden hareket ettir. Hareket halindeki nesne bu şekilde geometrik olarak çizebilirsen, 4 boyutlu bir tasvir olur bence.

Burtay Mutlu (shibumi-tr) 6 yıl önce 0
0

Zaman veya başka bir şekilde 4ncü boyutu uygulamaya koymak çok zor. Christophegrangé'nin açıklamaları tatmin edici bilgi içeriyor. Genel eğilimde aynı yönde zaten. Boyutu, olabilecek en küçük ölçü üzerinden ele alınca, bakış açısı değişiyor. Maddeyi oluşturan en küçük birim; en küçük "enerji ünitesi" olmalı. Boyutu bu üniteye göre ele almak, işi kolaylaştırıyor. Eğer boyutu; "ünitenin titreşim yaptığı-hareket ettiği alan" olarak ele alırsak, madde; enerjinin birbirine dik 3 yönde birden titreşmesi olarak karşımıza çıkıyor. Enerji bu durumda bir hacmi işgal etmiş oluyor. Bu üniteleri veya olası hareket alanlarını vektörlerine göre toplayarak, 3 uzamsal boyutu elde edebiliyoruz. Dördüncü boyut Zaman, hareket ile bağlantılı bir durum. Aslında bu hareket göreceli.... Madde bu boyut yönünde neredeyse hareket etmiyor. Hareket eden, Zaman'ın kendisi... Elbette kütlenin de bir hareketi var ama bu Zaman'ın hareketi ile çakışınca, özel görelilik dediğimiz durum oluyor. Kavramak için, enerji ünitesinin sabit bir konumda olduğunu düşünün. Bunun 3 uzamsal boyutunu da kapsayacak şekilde, dalga dalga Zaman'ın geçtiğini. (Zaman durağan olsaydı, nesnenin hareket ettiğini de ileri sürebilirdik bu durumda...) Zaman 1Planck mesafesini, 1 Planck zamanında alacak şekilde nesneyi geçiyor. Bu aynı zamanda Einstein'ın "her şeyin zaten ışık hızında hareket ettiğini" söylemesinin de bir karşılığı... İşte enerji ünitesinin 3 uzamsal boyutu bu şekilde "kesikli" olarak bu boyutla titreşmiş oluyor. Ancak bu titreşimin uzanımı Planck ölçütlerinde olduğu için, bunu kesiksiz hareket olarak tanımlıyoruz. Burada bir diğer sorun ise, Zaman'ın da diğer uzamsal boyutların vektörleri gibi 90 derece dik açılı olarak sisteme dahil etmemiz gerektiğini düşünmemiz. Aslında, tüm boyutlar matematiksel birbirine göre 90 derece olmak zorunda mı bilmiyorum. Bildiğim boyutların, diğer boyularla eşdeğerli açılarla kesiştiği. Bu nedenle Zaman'ı dördüncü boyut olarak oturtmakta zorluk çekiyoruz. Çünkü yön yok. Bu yüzden bu konuda bir kavram geliştirdim. 4ncü bir vektör , 3 eş açılı vektörü eşit ve herhangi biriyle çakışmadan nasıl kesişir. Geometrik olarak, bu ancak 2 boyutlu bir düzleme inen dikme ile mümkün olduğunu gördüm. 3 (uzamsal boyut) vektörümüz bu düzlemde birbirleri ile 120 derece (eşit) açı yapıyorlar. 4ncü boyut ise hepsiyle 90 derece eşit açı yapıyor. Ancak "Zaman" hareket ile bağlantılı olduğu için, bu mevcut durumu anlatmıyor. Hareket ile bu üç (uzamsal boyut) vektör kıvrılıyor ve birbirleri ile 90 derece açı yapacak şekilde yerleşiyorlar. Bu durumda "Zaman" (vektörü) üçü ile eşit olacak şekilde 45 derece açıya sahip oluyor. Bu şekilde "Zaman", üç uzamsal boyutu birden etkiliyor. Sonuç: Geometrik şeklinizin hareket etmesi, onu 4 boyutlu obje betimlemesine götürecektir, bence. Diğer Sonuç: Aslında "madde" dediğimiz şey, esasen 2 boyutlu bir enerji alanının, "Zaman" etkisiyle 3 boyutluya dönüşmüş görünümü olabilir.

Burtay Mutlu (shibumi-tr) 6 yıl önce 0
2

Zaman veya başka bir şekilde 4ncü boyutu uygulamaya koymak çok zor. Christophegrangé'nin açıklamaları tatmin edici bilgi içeriyor. Genel eğilimde aynı yönde zaten. Boyutu, olabilecek en küçük ölçü üzerinden ele alınca, bakış açısı değişiyor. Maddeyi oluşturan en küçük birim; en küçük "enerji ünitesi" olmalı. Boyutu bu üniteye göre ele almak, işi kolaylaştırıyor. Eğer boyutu; "ünitenin titreşim yaptığı-hareket ettiği alan" olarak ele alırsak, madde; enerjinin birbirine dik 3 yönde birden titreşmesi olarak karşımıza çıkıyor. Enerji bu durumda bir hacmi işgal etmiş oluyor. Bu üniteleri veya olası hareket alanlarını vektörlerine göre toplayarak, bildiğimiz 3 uzamsal boyutu veya koordinatları elde edebiliyoruz. Dördüncü boyut Zaman, hareket ile bağlantılı bir durum. Aslında bu hareket göreceli.... Madde bu boyut yönünde neredeyse hareket etmiyor. Hareket eden, Zaman'ın kendisi... Elbette kütlenin de bir hareketi var ama bu Zaman'ın hareketi ile çakışınca, özel görelilik dediğimiz durum oluyor. Kavramak için, enerji ünitesinin sabit bir konumda olduğunu düşünün. Bunun 3 uzamsal boyutunu da kapsayacak şekilde, dalga dalga Zaman'ın geçtiğini. (Zaman durağan olsaydı, nesnenin hareket ettiğini de ileri sürebilirdik bu durumda...) Zaman 1Planck mesafesini, 1 Planck zamanında alacak şekilde nesneyi geçiyor. Bu aynı zamanda Einstein'ın "her şeyin zaten ışık hızında hareket ettiğini" söylemesinin de bir karşılığı... İşte enerji ünitesinin 3 uzamsal boyutu bu şekilde "kesikli" olarak bu boyutla titreşmiş oluyor. Ancak bu titreşimin uzanımı Planck ölçütlerinde olduğu için, bunu kesiksiz hareket olarak tanımlıyoruz. Burada bir diğer sorun ise, Zaman'ın da diğer uzamsal boyutların vektörleri gibi 90 derece dik açılı olarak sisteme dahil etmemiz gerektiğini düşünmemiz. Aslında, tüm boyutlar matematiksel birbirine göre 90 derece olmak zorunda mı bilmiyorum. Bildiğim boyutların, diğer boyularla eşdeğerli açılarla kesiştiği. Bu nedenle Zaman'ı dördüncü boyut olarak oturtmakta zorluk çekiyoruz. Çünkü yön yok. Bu yüzden bu konuda bir kavram geliştirdim. 4ncü bir vektör , 3 eş açılı vektörü eşit ve herhangi biriyle çakışmadan nasıl kesişir. Geometrik olarak, bu ancak 2 boyutlu bir düzleme inen dikme ile mümkün olduğunu gördüm. 3 (uzamsal boyut) vektörümüz bu düzlemde birbirleri ile 120 derece (eşit) açı yapıyorlar. 4ncü boyut ise hepsiyle 90 derece eşit açı yapıyor. Ancak "Zaman" hareket ile bağlantılı olduğu için, bu mevcut durumu anlatmıyor. Hareket ile bu üç (uzamsal boyut) vektör kıvrılıyor ve birbirleri ile 90 derece açı yapacak şekilde yerleşiyorlar. Bu durumda "Zaman" (vektörü) üçü ile eşit olacak şekilde 45 derece açıya sahip oluyor. Bu şekilde "Zaman", üç uzamsal boyutu birden etkiliyor. Sonuç: Geometrik şeklinizin hareket etmesi, onu 4 boyutlu obje betimlemesine götürecektir, bence. Diğer Sonuç: Aslında "madde" dediğimiz şey, esasen 2 boyutlu bir enerji alanının, "Zaman" etkisiyle 3 boyutluya dönüşmüş görünümü olabilir.

Burtay Mutlu (shibumi-tr) 6 yıl önce 0