Düşüncenin saçması olmaz. Düşüncenin insan mantığına ve evren yasalarına uymayan yorumları olabilir fakat hiçbirimiz bir insan beyninin ürettiği harmanlanmamış fikirler olan " düşüncelere " saçma diyecek konuma ya da hakka sahip değiliz. Dünyanın düz olup olmadığı ya da dünyanın evrenin merkezinde değilde, güneşin etrafında dönen bir gezegen olduğu 17. yüzyılda açıklığa kavuştu. Ve nasıl bir yanlış 4 yüzyıl geçse de hala yanlış olarak kalıyorsa; bir doğru, bir gerçekte 4 yüzyıl geçse de hala gerçek olarak kalıyor. Tabi ki bu süre zarfında bilimin bize gösterdiklerinde bir değişiklik ya da yenilik yok ise.
Doğrunun, yanlışın, gerçeğin ve yanılgıların zihnimiz üzerindeki savaşında hangi gerçeklik sıfatının tutarlı ya da işimize geliyor oluşunun hiçbir önemi yoktur. Önemli olan; gerçeği ve onun kişisel bilinç yorumu olan " gerçekliği " yorumlarken taktığın gözlüğün " rengidir " . Şimdi sizin gözlüğünüzün gerçeklik tanımını ve algı mekanizmasını göz etmeden size nasıl " gerçekçi " bir cevap verebilirim ?
Sonuç olarak; saçma tabi. (!)
![Uzay Çalışmalarının Önemi - Süleyman Fişek [Röportaj]](https://www.fizikist.com/uploads/img/uzay-calismalarinin-onemi.jpg "Uzay Çalışmalarının Önemi - Süleyman Fişek [Röportaj]")