3

Takyon ve ölümsüzlük

abkc 7 yıl önce 35
5

Takyonlar, kendi enerjileriyle /yokedişleriyle/ ışık hızını geçebililiyor. Yani zamanı anti-zaman olarak bükebiliyor.. Takyonlarla ilgili bir mekik yapılabilse veya cisimler takyonize edilebilse yapılan mekik ışık hızını geçebilecek kapasiteye, kendi enerjisiyle gelebilir ve bu şekilde bir karadelik ya da solucan deliği çevresinde; ya da daha risksiz olan dünya çevresinde tur atmaya başlasa insan zamanda ileri gitmez mi? Sorun şu ki; takyonlar elde edilemez, çünkü bizim zamanımıza göre takyonlar her yerdedir. Takyon yakalamak, elle duman yakalamak gibi.. Cisimler takyonize edilirse bu dediğim gerçekleşebilir.. Ama cisimler takyonize edebilir mi, bununla ilgili büyük sorunlar var kafamda.. 5.5 ay önce kara deliğin içine çekemediği bir cisim olduğu savunuldu .. Net bilgi verilip verilmediği hakkında bilgim yok, ufak çaplı bir araştırma yaptım.. Ben o cismin takyon olduğu düşüncesindeyim. Karadelikten daha güçlü bir cisim ne olabilir? Velevki değil, o zaman karadeliklerin içinde takyonlar mevcut.. (Takyonların hızına güvenerek bunu öne sürüyorum) Takyonların zaman kavramı önce bitiş, sonra oluştur.. Mesela insanoğlu takyondan oluşsaydı önce ölüp, sonra doğacaktı.. Peki ya insanoğlu bir şekilde takyonize edilse, ölümsüzlük ortaya çıkmaz mı? Bence çıkar; çünkü takyon zamanında (anti-zamanda) istenilen her şey olur çaba sarf etmeden, yorulmadan.. Bu da sürekli \'bizim zamanımıza göre\' zamanda geriye yolculuk olduğunda olur.. Peki ya insan(takyonize olmuş insan) buna dayanabilir mi? ---- Bir şekilde (nasıl olduğu/olacağı konusunda ne yazık ki hiç bir düşüncem yok) takyonlar elde edilirse ölümsüzlük bulunabilir, dünya harici başka gezegende yaşayabiliriz, hatta solunum ihtiyacı dahi hissetmeyebiliriz.. Takyonize edilmiş bir insan olduğunu farsayarsak ve kişi artık insan değil takyon olduğunu düşünürsek; bu takyonun herhangi bir frekansı olmadığı için uyum sorunu olmayacaktır.. Hasta bir insan takyonizeyle iyileşebilecektir gibi.. Sorun şu ki; takyonize edilmiş bir insan xxx tarihinde takyonize edildiğinde zaman onun için artık anti-zaman olmuş demektir.. İleriden geriye zaman akmaya başlamış demektir; insan beyni bunu nasıl ayırt edebilir? Nasıl yaşayabilir? Dini kitapların hepsinde gerçek hayatın öldükten sonra başlayacağı söylenir.. Yani cennet.. İstediğin şeyi istemeden elde etmek, yapmak istediğin şeyi, yapmadan yapabilmek.. Her şey sonsuz, her şey imkanlı ve ölümsüzlük.. Benim aklıma şu geliyor; ölü bir insan takyon olabilir mi? Oluyorsa, nasıl olabilir? Eğer ki böyleyse ve insan öldükten sonra takyon oluyorsa; insanlar takyonize edilebilirler ve ölümsüzlük bulunabilir.. ---- Cahilce düşündüğümü ve okuduktan sonra zaman kaybı olarak gördüyseniz hepinizden şimdiden özür dilerim..

abkc 7 yıl önce 0
1

Işık hızıyla ilgili tartışmalarda birisi \"Evren\'de hiçbir şey ışıktan hızlı gidemez.\" dediğinde karşı tarafın (eğer birazcık bilgili ve heyecanlıysa) hızla savunmaya geçmesi halinde duyacağınız şey, \"Takyonlar var, onlar gidebiliyorlar.\" olacaktır. Ne yazık ki çoğu zaman bu savunma/argüman, kuantum fiziğiyle ilgili bilgilerden temel almaz. Daha ziyade, Evren\'deki hızın bir şeylerle sınırlı olması bazı insanlara rahatsız edici ve doğru değilmiş gibi gelir. Yani takyonlar gibi bir şeyin ışıktan hızlı gitmesi, \"olamaz\" denen başka şeylerin de mümkün olduğu telkininde bulunmuş olur. Bir nevi insanlar hayal güçlerini sınırlandırmaktan korktukları veya çekindikleri için takyonları kuantum fiziğinin temel ilkelerine karşı bir sığınak olarak görürler. Gelin şu takyonlar meselesini bir netleştirelim. İlk olarak, en temel \"darbe\" ile başlayalım: takyonlar, var olduğu bilinen şeyler değildirler. Pratik olarak var değildirler; teorik olarak da sadece birkaç teorisyen tarafından kabul edilen, hipotetik (varsayımsal) olan ve varlıkları bugüne kadar hiçbir zaman ispatlanmamış atom altı parçacıklardır. Elbette var olabilirler ve fizik bilgilerimizi değiştirebilirler; ancak şu anda böyle bir parçacığın varlığına dair hiçbir ispat bulunmadığı gibi, uluslararası fizik camiasında takyonlarla ilgili genel geçer kabul görmüş hiçbir teori de bulunmamaktadır. Aksine, günümüz fizikçilerinin büyük bir kısmı takyonların var olmasını sadece \"ışık hızını geçtiği iddiasından\" ötürü değil, teorik bir perspektifte bildiğimiz ve gözlediğimiz birçok şeyle çelişen bir iddia olduğu için takyon fikrine karşı çıkmaktadır. Takyon, \"atik\" veya \"hızlı\" anlamına gelir ve parçacık fiziği dahilindeki teorilerden birkaçına göre ışıktan her zaman daha hızlı gidebilen hayali bir parçacıktır. Takyonların var olduğu iddiası, onların \"tamamlayıcı parçacığı\" olarak bilinen ve her zaman ışık hızında giden luksonların ve her zaman ışıktan yavaş hareket eden bradyonların varlığının bilinmesidir. Buna yola çıkan George Sudarshan ve birkaç diğer fizikçi, 1962 yılında ışıktan hızlı giden bir parçacık olarak \"takyon\" denen bir parçacığın var olması gerektiğini ileri sürmüştür. Ancak böyle bir parçacığın var olması bazı soru işaretlerine derman olabiliyor olsa da, birçok açıdan sorunludur. Örneğin ilk olarak 1910 yılında Albert Einstein ve Arnold Sommerfeld tarafından, sonrasındaysa 1917 yılında Richard Chace Tolman tarafından tanımlanan (ve bugün \"Tolman\'ın Paradoksu\" olarak bilinen) \"takyonik antitelefon\" düşünce deneyine göre eğer ki takyonlar varsa, bir kişi gelecekten geçmişe mesajlar gönderebilecektir ve bu durum, modern bilimin kalbinde yer alan \"neden-sonuç zincirini\" bozacaktır. Düşünecek olursanız, ışık hızından hızlı giden bir parçacık, aslında bazı referans düzlemlerine göre zamanda geriye doğru gidiyor demektir. Böylece, ışık hızından yapılacak bir bilgi aktarımınında o bilginin sonucu, bilginin etkisinden daha önce ortaya çıkabilecektir. Yani uzaydayken Dünya\'daki bir arkadaşınıza mesaj gönderip ondan cevap aldığınızı düşünecek olursak, eğer ki bu iletişim takyonlarla yapılacak olursa, arkadaşınızın sizin mesajınıza verdiği cevap, daha siz mesajınızı göndermeden önce size ulaşabilir! Bu da, göreliliğin nedensellik ilkesiyle çelişmektedir. Takyonların varlığının savunucuları bu sorunları çözebilecek bazı çözümler önermişlerdir (takyonların \"referans düzlemi tercihinde bulunabilmeleri\" gibi). Bazı diğer bilim insanlarıysa, takyonların ışık hızından daha hızlı gitmesiyle ilgili varsayımların geçersiz ve konuyla alakasız (irrelevant) olduklarını ileri sürmektedirler. Yani daha takyonların varlığını düşünmemize gerek olup olmadığı konusu bile tartışmalıdır. Üstelik, takyonların teorik olarak var olmasının da mümkün olmadığını gösteren bazı araştırmalar ve hesaplamalar da yapılmıştır. Bu durum, takyonların kendilerinin değil ama etkilerinin çözdüğü düşünülen birkaç problemin takyonlara dayalı bu yaklaşımlarının da hatalı olduğunu düşündürmektedir. Sonuç olarak, takyonların var olduğunu düşünmemiz için 2015 itibariyle yeterli neden ve herhangi bir pratik ispat bulunmamaktadır. Bugüne kadar hiç kimse bir takyonun ne varlığını ne de herhangi bir cisim üzerindeki herhangi bir etkisini gözleyebilmiştir. Einstein\'ın Görelilik Teorisi\'ne göre bir cismin ışık hızından bir gıdım bile daha fazla hıza sahip olması için gereken enerji miktarı sonsuz olduğu için ve Evren içerisinde de sonsuz enerji bulunmadığı için, \"takyon\" isimli bu hayali parçacıkların varlığı şu etapta mümkün gözükmemektedir. Ancak var olmadıklarını söylemek için de henüz erken olduğunu belirtelim. Bir de, fark edilmesi gereken bir gerçek şudur: ola ki takyonlar ışıktan hızlı hareket ediyorlarsa bile, bu defa da onlar Evren\'in hız sınırı olabilecektir. Ancak bu, şu anda bildiğimiz ve işe yaradığını görebildiğimiz sayısız fizik teorisinin matematiksel alt yapısının yanlış olduğu anlamına da gelebilir. Gerçi bu, daha önceden Newton Fiziği\'nde yaşandı; dolayısıyla tekrar yaşanmaması için bir neden yok. Ancak sorun, her yeni teoriyle birlikte hata paylarımızın da aşırı miktarda azalıyor olması. Dolayısıyla kökten ve her şeyi silip atmamızı gerektirecek bir paradigma değişiminin yaşanması oldukça güç gözüküyor. Üstelik, Evren\'de hızın bir sınırının olması kötü ya da üzücü bir şey değil; tam tersine, maddenin yapısı hakkında bize çok kıymetli bilgiler veren, önemli bir unsur. Bu nedenle, takyonları ışığa rakip parçacıklar olarak görmek için erken olduğunu belirtelim. Takyonların var olduğuna dair hiçbir iz olmadığı gibi, fizikçilerin büyük bir kısmı takyonların var olabileceğinden bile pek emin değiller.

Ömer ( Karanlık Profil ) 7 yıl önce 0
1

Bu alıntı yazınızı görmezlikten geliyorum çünkü bu yazıyı daha önce okumuştum ve yenilikçi olmadığınızı veya olmak istemediğinizi düşünüyorum. Einstein fiziğin babasıdır, tanrısıdır ama devir değişiyor.. zaman değişiyor ve teknolojide gelişiyor. En basit örneği; düne kadar yada size göre bugüne kadar ışık hızından hızlı hiçbir şeyin olamayacağını savunuyorsunuz ama nötrinolar bu Ocak 2016 tarihinde ışık hızını geçtiğini iddia etmişlerdi. Nötrinolar daha büyük çekirdeklerle de uyum sağladığı gözlemlendi. çekirdeğin spini ve enerjisi göz önüne alınarak etkileşime girme ihtimalleri hesaplanır. Genellikle etkileşime girme ihtimal çekirdekteki nötron ve proton sayısı artıkça artar. ve ben bu iddiayı/iddiaları haklı buluyorum. Ben size herhangi bir makaleden örnek vermiyorum. Kendi düşüncelerimi iletiyorum ki sizinde bu şekilde davranmanızı isterdim.. Oldu ki konu yalnızca takyonlarda değildi.. Olabilite hesaplamaları.. Hayal güçlerini sınırlandırmamak gerekir. Belli başlı konulara takılmak yerine, gelecek için neler yapılıyor diye düşünülmesi gerekir. Belli noktalara odaklanmamak gerekir.. Beyin fırtınasıysa burası, lütfen düşüncelerinizi kullanın, makaleler değil.. Bu konuyla ilgili bugün sayfaya kayıt olup böyle bir başlık açtım.. Aksi durumlar elbette iddia edilebilir, bundan yana sıkıntı yok. Ama makalelerle değil ya da daha ileriye götürebilecek durumlarla, insanların heveslerini kırarak değil; varsa bilginiz aydınlatarak.. Sert davrandıysam özür dilerim lakin bunların hepsi benim \"şahsî düşüncemdir.\" Teşekkür ederim gönderdiğiniz Amerikan makalesi için..

abkc 7 yıl önce 0
1

Güzel bir noktaya değindin abkc .

Kemal ( Bay Hiçkimse ) 7 yıl önce 0
0

yenilikçilikle alakası yok takyonlarla ilgili bir bilgi birikimim olmadığında sadece yazıyı alıntı yaptım hatta genelde link atarım...bu sefer unutmuşum atmayı...bir kaynaktan alıntı yaptığım zaman mutlaka link atarım...sizin bahsettiğiniz nötrino deneyinde hesaplama hatası yaptıklarını kabul ettiler ve deney başarısız olarak kaydedildi... takyonlar konusunda benim bilgi birikimim bu konuda olmadığı için alıntı yapmak zorunda kaldım...ama okuduğumdan anladığım kadarıyla takyonlar için en düşük hız limiti ışık hızıdır hiçbir takyon ışık hızının altına düşemez ve düştüğü takdirde zaten takyon olmaktan çıkar başka birşey olur....takyonik doğada zaman gelecekten geçmişe doğru akar....bir takyon ışık hızı veya altına düşerse kendi boyutundan çıkarak bizim 4 boyutlu evrene iner...takyonlar var ise bile ilk 4 boyutta olabileceğini sanmıyorum....ölümsüzlük konusuna gelince evet zamanda yolculuk yapılabilir peki sen 30 yaşındayken 15 yaşına geri dönebilir misin? dönemezsin....zaman peki hareketle birlikte oluşuyorsa bir cisim veya bir canlı mutlak hareketsizlikte(benim tanımımdır)yani canlıyı veya cismi oluşturan her bir yapı taşının hareketsiz olması durumunda o canlı veya cisim için zaman akıyor diyebilir misin? ışık hızına ulaşsak bile hatta aşsak bile zaman da ileri gidebiliriz evet evrenin son anlarına bile gidebiliriz lakin ölümsüzlüğe ulaşamayız...

Ömer ( Karanlık Profil ) 7 yıl önce 0
0

Anladım abkc .

Kemal ( Bay Hiçkimse ) 7 yıl önce 0
0

yukarıdaki yazında karadelikten kaçan birşey olduğunu ve bunun takyon olduğunu yazmışsın bi kaç cümle sonra karadeliğin içinde takyon var yazmışsın o zaman takyon nasıl karadeliğin içinde oluyor madem karadelikten kaçtığını düşünüyorsan...senin daha karadeliğin çalışma prensibini bile bilmediğini düşünüyorum....karadelik ışığı içine çekmez ışığın izlediği yolu kendi tekilliğine doğru çeker...şöyle düşün ışık bir araba uzay-zamanda bir otoyol işte karadeliklerde bu otoyoldaki çukurlardır...ışık karadeliğin içine doğru yol aldığında hızından hiçbirşey kaybetmez...çünkü bu yol ışık için hala doğrusal bir yoldur. gelelim takyon konusuna;ben takyon yoktur diye birşey demedim eğer takyon var ise takyonu 4 boyutlu algımızla bunu farkedemeyeceğimizi söylüyorum... \'\'ruhani boyutuyla birşey söyleyemem, ama sürekli sağlıklı ve yaşlanmayan bir insan ruhani olarak ölemez\'\' demişsiniz burada bir mantık hatası var...koskoca evren bile eninde sonunda ölecektir...o kadar muazzam enerji ve sizin bahsettiğiniz o kadar takyona rağmen evren bir gün mutlaka ölecektir...aşırı hızlı gitmeniz sizi zamandan alıkoymaz bakın takyon için bile anti-zaman kavramı kullandınız yine zaman giriyor işin içine....hareket ivme ve enerji hangi yöne olursa olsun zaman kavramı mutlaka olacaktır.ister anti-zaman de ister sadece zaman de ama yine de zaman kavramı her zaman var olacaktır. bir cisim hareket ediyorsa onun için zaman sürekli işler ister doğrusal olarak işlesin ister takyonik doğadaki gibi tersine doğru işlesin. zamandan muaf tutulmak istiyorsan bu benim kendi teorimdir; mutlak hareketsizliğe inmesi lazım. nedir mutlak hareketsizlik; bir cisim ya da bir canlı en küçük yapı taşına kadar hareket etmez ise zamandan muaf tutulur...çünkü zaman bir canlı veya bir nesne için hareketle başlar.hareket eden enerji kaybeden her şey sonunda ölür...

Ömer ( Karanlık Profil ) 7 yıl önce 0