Sayın Mustafa Okat\'ın yaptığı tanım dışında net bir bakışımız yok aslında. Bu noktadan sonra varsayımlar geçerli oluyor. Çünkü \"var\" kavramının tersi bir \"yok\" kavramı ki içinde \"tüm varlık\'ı\" da barındırıyor. Bu kısmı teolojik ve tasavvufi olsa da, mantık olarak bakınca doğru bir önerme gibi...
Tekillik hakkında düşünebildiğimiz şeyler; maddenin enerji formunda olacak kadar sıkıştığı, zaman kavramının ve zamanın olmadığı, uzamsal ve kıvrılmış (eğer var iseler) boyutların olmadığı bir ortam...
Bunu kavrayabilmek için şöyle bir bakış açısı geliştirdim, belki işinize yarar.
Eğer maddeyi özü olan enerji açısından ele alırsak; enerjinin madde gibi küçük alt birimlerden oluşan bir yapısı olması gerekiyor. Maddenin alt birimlerinden farkı, bu temel parçacıklar özdeş olmak zorunda. Bunlara enerji paketçikleri (KEP) diyorum. Farklı miktarlarda KEP\'in bir araya gelmesi ile farklı yoğunlukta maddesel parçacıkların oluştuğunu düşünüyorum.
Ancak bu tek başına yeterli değil. Bir de bu KEP\'lerin titreşimleri var. Farklı miktarda KEP\'in bir araya gelmesi ile değişen enerji yoğunluklarına göre farklı titreşimlere sahip olmaları lazım ki, bunu sicim teorisi farklı şekilde (maddenin temel taşı olarak ) ele alıyor.
Ancak titreşim demek, hareket edebilinecek bir alan/boşluk demektir. Bir alanda hareket edebilmek ise, boyut kavramını doğuruyor. Yani KEP\'lerin titreşim yapabildiği alanlar, onların boyutunu da oluşturuyor. Biz 3 temel uzamsal boyutu fiziksel olarak kavrıyoruz. Bunlar enerjinin, maddeye dönüşebilmesi için gerekli olan hareket alanları. KEP\'lerin titreşim yaptığı bu mini alanları birbirine eklersek, (KEP\'ler artık madde formundadır artık) bildiğimiz en, boy, yükseklik gibi üç temel uzamsal boyutu tanımlayabiliyoruz.
[Zaman \'ın sürekli açık bir alan olarak sonsuz boyut, Hız\'ı ise enerji verilmediği sürece, Zaman ile ters yönlü sonlu-sıfır (ama kıvrık değil) bir boyut olarak kabul ediyorum. Ancak şu an bu konu dışı...]
İşte \"tekillik\" dediğimiz kavram, tam bunun tersi olmalı. Madde o kadar sıkışıyor ki, enerji formuna dönüyor. Enerji formunda da o kadar sıkışık ki, KEP\'lerin titreşebilecekleri hiç bir alan kalmıyor. Bu nedenle bildiğimiz 3 uzamsal boyutta bulunmuyor. (3 uzamsal boyutun sürekliliği \"zaman\"a bağlı olduğu için, zaman da yok. http://evreneyenibirbakis.blogspot.com.tr/2016/02/boyutlar-zaman-ve-aralarndaki-iliski.html)
Enerji paketçiklerinin bu durumda, basınca en dayanıklı doğal şekil olan küre şeklinde olduğunu düşünüyorum. (KEP, Küresel enerji Paketçikleri)...
Tekillik durumunda KEP\'ler çok yüksek bir potansiyel barındıyor olmalılar. Tek bir denge bozucu durum, zincirleme olarak bu dengeyi değiştirecektir. Belki evrenimizin başlangıcı için bile benzer bir durum söz konusu olabilir.
http://evreneyenibirbakis.blogspot.com.tr/2016/02/buyuk-patlama.html
![Uzay Çalışmalarının Önemi - Süleyman Fişek [Röportaj]](https://www.fizikist.com/uploads/img/uzay-calismalarinin-onemi.jpg "Uzay Çalışmalarının Önemi - Süleyman Fişek [Röportaj]")