0

Üstün zeka diye bir şey olduğunu pek sanmıyoruz. Zekasını verimli kullanan üstün insanlar daha tutarlı bence. Zeka, genel olarak beyindeki sinir hücreleri arasındaki bağlantı sayısı ile alakalı. Bazen bir sinir hücresi 10 bin bağlantı yaparken, bazen 3-5 taneye kadar düşer. Bu da kullanımla alakalıdır. Beyin en verimli olacak şekilde, kullanmadığı alanlara kaynak akışını keser. Bağlantıları kopartır. Zekayı etkileyen ikinci etmen ise farklı bakış açılarını kullanabilmektir. Yani bir olayı ne kadar çok farklı açıdan değerlendirebilirseniz, zekanıza da o kadar olumlu katkı yapar. Bunun da bir kaç yolu vardır. Farklı kitaplar okumak, farklı müzikleri, sanat dalları bir kısmıdır. bir diğer kısmı ise farklı insanların düşüncelerini anlamaya çalışarak, iletişim kurmaktır. bunda da kitap okurken olduğu gibi, kişiyi yargılamadan, yanlışlamadan dineyip, kendi payınızı kendinize çıkartmanızdır. Ancak çok zeki olmak, insana üstün nitelikler katmıyor. Sadece farklı ilgi alanları ile, toplum içinde yalnızlaşmasına neden oluyor. Başarı ise pek getirmiyor çünkü, başarı olarak kabul edilen bir çok şeye değer vermediğinden, toplum nazarında çok da değerli olmuyor. en çok olsa olsa \"ilginç\" oluyor. Bir de \"sorun çözücü\"... Bu nedenle üstün olmadan zeki olmak ve çalışmak, başarı için, hedef için çalışmak çok daha akıllıca. Çevrenize baktığınızda, başarılı sayılan bir çok insanın; sizden daha zeki değil, hedefi yönünde daha kararlı ve bu uğurda çok çalışan olduğunu göreceksiniz. İster anormal, ister abnormal olsun, zeka açısından ortalamanın dışında olmak insan için çok da iyi bir şey değil.

Burtay Mutlu (shibumi-tr) 8 yıl önce 0
0

Üstün zekalı diye bir durum olduğunu pek sanmıyorum. Zekasını verimli kullanan üstün insanlar daha tutarlı bence. Zeka, genel olarak beyindeki sinir hücreleri arasındaki bağlantı sayısı ile alakalı. Bazen bir sinir hücresi 10 bin bağlantı yaparken, bazen 3-5 taneye kadar düşer. Bu da kullanımla alakalı. Beyin, en verimli olacak şekilde, kullanmadığı alanlara kaynak akışını keser. Bağlantılarını kopartır. Çocuklardaki sinir bağlantısı sayısı büluğ çağına kadar, bir yetişkinin yaklaşık 2 katıdır. sonraki yıllarda ilgi alanlarına ve ihtiyacına göre, bunların bazıları kalırken, bazıları kesilir. Zekayı etkileyen ikinci etmen ise farklı bakış açılarını kullanabilmektir. Yani bir olayı ne kadar çok, farklı açıdan değerlendirebilirseniz, zekanıza da o kadar olumlu katkı yapar. Bunun da bir kaç yolu vardır. Farklı kitaplar okumak, farklı müzikleri dinlemek, çeşitli sanat dalları bunun bir kısmıdır. Diğer kısmı ise farklı insanların düşüncelerini anlamaya çalışarak, iletişim kurmaktır. Bu durumda da; kitap okurken olduğu gibi, kişiyi yargılamadan, yanlışlamadan dinleyip, sadece \"kendi payınızı kendinize\" çıkartmanızdır. Ancak çok zeki olmak, insana üstün nitelikler katmıyor. Sadece farklı ilgi alanları ile, toplum içinde yalnızlaşmasına neden oluyor. Başarı ise pek getirmiyor. Çünkü, toplum nazarında başarı olarak kabul edilen bir çok şeye değer vermediğinden... En çok, olsa olsa; \"ilginç\" oluyor. Bir de \"sorun çözücü\"... Bu nedenle üstün olmadan zeki olmak ve başarı için hedefe yönelik çalışmak çok daha akıllıca. Çevrenize baktığınızda, başarılı sayılan bir çok insanın; sizden daha zeki değil, hedefi yönünde daha kararlı ve daha çok uğraşan olduğunu göreceksiniz. İster anormal, ister abnormal olsun, zeka açısından ortalamanın dışında olmak, insan için çok da iyi bir şey değil.

Burtay Mutlu (shibumi-tr) 8 yıl önce 0
0

Evet... Bağlanabilir. Bağlantı dediğimiz şey sinapslar. Akson ve dentritlerin uzanıp buluşması. Örnekleme ile: Diyelim ki özel görelilik üzerinde bir fonksiyonu anlamaya çalışıyorsunuz. Fonksiyonu basitleştirmeye çalıştığınızı varsayalım. Başlangıçta problemi çözmek için gri maddenizdeki bir grup hücreyi kullanmaya başlarsınız. \"A\" hücresi, \"b\" ye, o \"c\" ye, \"c\" de \"d\" hücresine iletiyi iletir. (Sinir elektrik iletimi elektron akışı ile değil, polarlama ile oluyor bildiğim kadarıyla) Ancak siz problem üzerinde yoğunlaştıkça ve her seferinde iletiyi \"d\" ye iletmeniz geketikçe, A hücresi ile D hücresi kendi aralarında dire bir hat oluşturmaya yönelirler. Böylece aradaki \"b\" ve \"c\" başka kaynaklarda kullanılır. (Aslında bir hücre değil, hücre grupları söz konusu ama basitleştiriyorum) Ancak yapılan bu uzanım, daha fazla hücre zarı, sıvısı, protein ve mineral demektir. Tabii daha yüksek enerji ihtiyacı. Eğer siz bu problem üzerinde çok uzun süre yoğunlaşırsanız, mesela benzer problemleri çözerseniz, bu yönde bağ oluşumları artar. Aradaki direk bağlantı güçlenir, kalınlaşır. Artık benzer bir soruyu çözme süreniz, saatlerden dakikalara düşmüştür. Sonra bu konu üzerine bir daha hiç eğilmediğinizi düşünelim, bu bağlar bir süre daha varlığını sürdürür. Sonra otomatik olarak bağlar kopartılarak, bağ sayısı azaltılır. Minimum düzeye indirilir. Hatta bazen hiç kalmaz ama nadirdir. Gene de bir kaç bağ kalır. Soruyu gene çözersiniz ama süresi uzamıştır. Unuttuklarınız vardır. Eğer gene konu üzerine yoğunlaşırsanız, beyin tekrar bağlantılar üretir. Üstelik bu sefer daha verimli olacak şekilde daha az sayıda bağ ile aynı verimi alacak şekilde. Sonuç: \"Ezberlediğiniz\" şeyi ara ara tekrarlamıyorsanız, unutmaya mahkumsunuz. \"Anladığınız\" şeyi unutmazsınız, kalıcı bir bağ zayıfta olsa vardır her zaman. Hatırlamak ve anlamak kolaylaşır. Tabii motor sistemi hücreleri farklı. Onlardavücudun fiziksel yapısı ile ilgili öğrenilenler kaydedildiği için, zamanla zayıflasada bir kaç bağ mutlaka korunuyor. O yüzden bisiklete binmek, yüzmek tamamen unutulmuyor. Şimdi soru: En son girdiğiniz ulusal sınava (liselere, üniversiteye giriş için filan), şu an girseniz ne olur? O zaman ki bilgilerinizin ne kadarı \"kullanımınızda\"? Beyninizde ne kadar çok uzun bağ kalıcı tutarsanız, zekanız da o kadar esnek olur. Siz buna (üstün?) zekilik diyorsunuz. Çok nadir, bazıları doğuştan genetik olarak farklı sinir yolları dizaynı ile doğuyor. Ama bunlar çok nadir. Bazıları dahi, çoğu da deli oluyor.

Burtay Mutlu (shibumi-tr) 8 yıl önce 0
0

Cevaplarınız çok yardımcı oldu teşekkürler

Yasin Yılancıoğlu 8 yıl önce 0