-2

Akışkan dinamiği hakkında bir sorum var...

Burtay Mutlu (shibumi-tr) 8 yıl önce 8
0

:-) :-) :-) Öncelikle MERHABA ! Kabı kapalı olarak ele aldım. Aslında merakımın kaynağı, (20\'li yaşlarda gibi yiyip, 30\'lulardaki kadar hareket etmeyişimin sonucu olan 40\'ların sonuna ait bir hazımsızlık sonucu) sabaha doğru izlediğim bir belgesel: Atmofer olayları, rüzgar ve hortumlar inceleniyordu. Üstelik sadece dünya değil, diğer gezegendeki fırtınalarda ele alınmış. Bir de sizin \"negatif enerji\"... Tüm fırtınalar ve hareketler tek bir amaca hizmet ediyor; sistemin dengesini sağlamak. Enerjice yoğun olan ortam, düşük olana doğru homojenleşme uğruna hareket ediyor. Atmofer üstü açık olsa da kapalı bir sistem. (Yerçekimi ile sınırları ve katmanları belirlenmiş). Bunun kapalı bir ortamdaki akışkanda nasıl olabileceğini merak ettim. Soruyu sordum. Süperpozisyon durumunu şu şeklide varsaydım. Çepere vurulan dalga tek bir yönden değil, tüm yönlerden (gerçekte kabın şekline göre ama kolay olması için silindir ya da küre düşündüm) içeriye dağılacak. Ve simetrik merkez hariç diğer noktaların hepsinde dalgaların belli bir koordinata ulaşma süresi farklı olacak. Çepere yakın oldukları yönden çabuk, uzak oldukları yönlerde geç. Bu şekilde bir vuruşun (b) dalgası çepere yakın bölgeden (diyelim ki) 1 saniyede ulaşırken, aynı vuruşun karşı yönden ğelen dalgası 2 saniyede ulaşacak, Bu durumda vuruşlar ritmik ise bir önceki vuruşun (a) dalgası da 2 saniye sonra varıyordur. Bu a ve b vuruşlarının farkli yönlerden gelen dalgalarının aynı nokta üzerinde, üst üste binmesini süper pozisyon olarak ele aldım. Sistem kapalı olduğu için üstüste geldikleri noktalarda dalgalarla taşınan enerjinin daha fazla olacağını düşündüm. Bu durumda da sistem içinde homojen (enerji) dağılım olmadığından, atmosferdeki gibi bölgesel farklılıklardan kaynaklanan düzeltme çabaları sonucu akımlar oluşabileceğini öngördüm. Tabii ortam yeterince büyük ise, aksi halde dengeye çabuk ulaşıp sistemi dağıtır patlatır dediğiniz gibi... Sonra akışkanlardaki parçacıkların durumunu merak ettim. Burada sorum şu: Sistem kapalı olmak şartıyla,sistem çok büyük olduğu zamanda, enınde sonunda tamamen homojenleşip sistemi dağıtır mı (kabı patlatır mı) yoksa atmosferdeki gibi farklı enerji yoğunlukları arasında akışkan hareketleri ile mi bu enerjiyi kullanır. Eğer akışkan hareketleri ile kullanıyorsa, sizin negatif enerji dediğiniz olabilir. Akışkan içindeki basınç ve hareketler dar mesafedeki parçacıkları birleştirirken, kritik mesafe üstünü ayırıyor olur. Yani uzay ve zaman dokusu bir süper akışkan özelliğe sahip ise benzer şekilde bir etki hem birleştirici hem de ayırıcı olabilir... (Bu denemem deki EGD oluyor aynı zamanda)... Gereksiz ayrıntılara girmiş olabilirim ama nasıl düşündüğmü aktarmaya da çalıştım. Cevap ve ilginiz içinde teşekkür ederim. Sayenizde eksik ve hatalı kısımlarımı azaltacağımı biliyorum...

Burtay Mutlu (shibumi-tr) 8 yıl önce 0
0

:-) :-) :-) Öncelikle MERHABA ! Kabı kapalı olarak ele aldım. Aslında merakımın kaynağı, (20\'li yaşlarda gibi yiyip, 30\'lulardaki kadar hareket etmeyişimin sonucu olan 40\'ların sonuna ait bir hazımsızlık sonucu) sabaha doğru izlediğim bir belgesel: Atmosfer olayları, rüzgar ve hortumlar inceleniyordu. Üstelik sadece dünya değil, diğer gezegendeki fırtınalarda ele alınmış. Bir de sizin \"negatif enerji\"... Tüm fırtınalar ve hareketler tek bir amaca hizmet ediyor; sistemin dengesini sağlamak. Enerjice yoğun olan ortam, düşük olana doğru homojenleşme uğruna hareket ediyor. Atmosfer üstü açık olsa da kapalı bir sistem. (Yerçekimi ile sınırları ve katmanları belirlenmiş). Bunun kapalı bir ortamdaki akışkanda nasıl olabileceğini merak ettim. Soruyu sordum. Süper pozisyon durumunu şu şeklide varsaydım. Çepere vurulan dalga tek bir yönden değil, tüm yönlerden (gerçekte kabın şekline göre ama kolay olması için silindir ya da küre düşündüm) içeriye dağılacak. Ve simetrik merkez hariç diğer noktaların hepsinde dalgaların belli bir koordinata ulaşma süresi farklı olacak. Çepere yakın oldukları yönden çabuk, uzak oldukları yönlerde geç. Bu şekilde bir vuruşun (b) dalgası çepere yakın bölgeden (diyelim ki) 1 saniyede ulaşırken, aynı vuruşun karşı yönden gelen dalgası 2 saniyede ulaşacak, Bu durumda vuruşlar ritmik ise bir önceki vuruşun (a) dalgası da 2 saniye sonra varıyordur. Bu a ve b vuruşlarının farklı yönlerden gelen dalgalarının aynı nokta üzerinde, üst üste binmesini süper pozisyon olarak ele aldım. Sistem kapalı olduğu için üst üste geldikleri noktalarda dalgalarla taşınan enerjinin daha fazla olacağını düşündüm. Bu durumda da sistem içinde homojen (enerji) dağılım olmadığından, atmosferdeki gibi bölgesel farklılıklardan kaynaklanan düzeltme çabaları sonucu akımlar oluşabileceğini öngördüm. Tabii ortam yeterince büyük ise, aksi halde dengeye çabuk ulaşıp sistemi dağıtır patlatır dediğiniz gibi... Sonra akışkanlardaki parçacıkların durumunu merak ettim. Burada sorum şu: Sistem kapalı olmak şartıyla, sistem çok büyük olduğu zamanda, eninde sonunda tamamen homojenleşip sistemi dağıtır mı (kabı patlatır mı?) yoksa atmosferdeki gibi farklı enerji yoğunlukları arasında akışkan hareketleri ile mi bu enerjiyi kullanır. Eğer akışkan hareketleri ile kullanıyorsa, “negatif enerji” dediğiniz benzeri olabilir mi? Akışkan içindeki basınç ve hareketler dar mesafedeki parçacıkları birleştirirken, kritik mesafe üstünü ayırıyor olur. Yani uzay ve zaman dokusu bir süper akışkan özelliğe sahip ise benzer şekilde bir etki hem birleştirici hem de ayırıcı olabilir... (Bu denememdeki EGD oluyor aynı zamanda)... Gereksiz ayrıntılara girmiş olabilirim ama nasıl düşündüğümü aktarmaya da çalıştım. Cevap ve ilginiz içinde teşekkür ederim. Sayenizde eksik ve hatalı kısımlarımı azaltacağımı biliyorum...

Burtay Mutlu (shibumi-tr) 8 yıl önce 0
0

Bence Jüpiter tam da sizin tarif ettiğiniz ortamda bulunuyor. Kütle çekimi üzerindeki gazları dışarıya göndermeyecek kadar güçlü. Yani kapalı bir sistem sayılır. Gözlemler, jüpiterdeki atmosferin katmanlar halinde bir devinim içinde olduğunu gösteriyor. Ama ne yazık ki biraz daha iç katmanlarını göremiyoruz. Yani dışta görünen devinim sadece gazların hareketleri. Daha iç katmanlarda gazlar mutlaka sıvılaşmış durumda olmalı sanki. Ama çok uzun yıllar boyunca gözlendiği halde mevcut durumunda göze batan bir değişiklik görünmüyor. Orada sizin kuramınız gibi bir enerji artışı olmalı diye düşünüyor insan. Yani aslında çok da mantıksız değil. Fakat bir şekilde ısı başka bir şekilde absorbe oluyordur. Sonuçta çok büyük ve soğuk bir gezegen. Bir de kırmızı ve büyük bir lekesi var. Orada farklı bir devinim görülüyor. Daha sıcak bir bölge gibi ve oradaki hareket dairesel. Sürtünmeden ısınan gazlar olabilir veya daha yoğun çekirdekler orada birleşiyor olabilir, sonuçta daha sıcak ve dairesel bir fırtına var orada. Ama o da belirli periyotlarla azalıyor, tekrar eski haline dönüyor. Yani dışarıdan bir katkı olmazsa mevcut durumunu pek fazla değiştirecek gibi görünmüyor jüpiter. Şu ortaya çıkıyor. Jüpiter\'de ısıyı arttıracak her türlü devinim var ama bu devamlı bir enerji artışı anlamına gelmiyor demek ki. Yani belirli büyüklükte kütle olmadan ne şekilde devinim ve hareket olursa olsun ısı sınırsız artamıyor. Burada problem kütleden kaynaklanıyor. Kütle yeteri kadar büyük olsa çekim gücü gazları sıkıştırıp ısıtır.Isı belirli bir düzeye çıkınca da nükleer tepkimeler başlar. Negatif enerji için çok çok daha yoğun çekimsel alan gerekir bence. Ancak bir karadelik kenarında ortaya çıkabilir diye düşünüyorum. O da en düşük enerji düzeyinde... Süper akışkan bir uzay zamanda etkileşimler çok daha soğuk ve yavaş olur bence. Süper akışkan olması için süper soğuk durumda olması gerekir. Bu da her şeyi çok yavaşlatır. Bir de son olarak (anti parantez) daha iyi düşünmeniz gereken bir konu var. Kuramınızda tekil noktalar kullandığınızı görmüştüm. Tekil noktalar fizikçilerin hiç sevmediği yerlerdir. Hiç bir bilgi ve hesaplamaya imkan tanımayan yerlerdir. Bence onlardan kaçınmak gerek.

Necmi Tüfek 8 yıl önce 0