0

Bu durumda ilk yaptığınız yansıma tanımınız geçersiz oluyor olmalı.??? Linkini verdiğiniz yazıyı okuma fırsatınız olduysa, yazıda yansımanın iki yüzey arasında (interface) olduğunu belirtiyor. Sadece cam-gümüş değil, zayıf olmakla beraber, hava-cam arasında da yansıma olduğundan bahsediyor. Yazıdaki açıklama ise ana hatları ile şu: Işık bir elektromanyetik dalgadır. Taşıdığı enerji direk metale çarptığı zaman, dalga genliği bozuluyor ve enerjisinin önemli bir kısmı ısı olarak metalde dağılıyor. Ayna da ise, cam yalıtkan olduğu için, cam atomlarındaki elektronlar normal pozisyonları dışına çıkamıyorlar. Bu yüzden elektromanyetik dalganın (fotonun) hızı düşüyor. Enerji kaybı azalıyor. Bu nedenle (fotonun) gelen elektromanyetik dalgada enerji kaybı düşük oluyor. Olayın çoğu optik. Gelen dalganın gücü , farklı bir yayılma yönü ile dalga olarak yansıtılıyor. (Konu buradan , sorgumun ikinci kısmına ve verdiğiniz ikinci linke geçiyor...) Yazının kalanında bilimsel araştırmalarda kullanılan aynaların özelliklerine ve gereklerine eğilmiş. Soru ile bağlantıları düşük. Kuantum mechaniği açısından konuyu EN SON PARAGRAFTA kısaca ele almış. Fotonun kaybının bir olasılık durumu olarak elE almanın yanında eğer tüm fotonların absorbe edilmesi olursa, metalin ısınacağı ve tek bir dalga boyunda ışıma yapacağı (demirin kızıllaşması gibi), vs.vs. belirtilmiş. Ek olarak yazıda geçmiyor olsa da, gelen dalga(lar)ın içindeki kısa boylu dalgalar, enerjilerinin bir kısmını metale aktarıyorlar. Bu yüzden yansıyan dalgada taşınan enerji dolayısı ile \"ısı\" daha düşük. Huygens-Fresnel yansımadan ziyade kırılma ile ilgili ama sayfayı sizden çok farklı okudum. Yansıma öz olarak, açı (dairenin açısal ilişkileri) ile alakalı... Bu kadar bilgi bu aşamada yeterli. Ancak burada sizinde (sanırım önemini farketmediniz) yazdığınız bir nokta çok önemli, kırılma olayı; foton , atom gibi parçacıklar bazında ele alınamıyor. Yansımanın, kırılmanın olması için ışığın (elektromanyetik) dalga olarak tanımlanması gerekiyor ... Bence en değerli kısmı bu... Yazıda üst üste binen (overlapping) dalgların süperpozisyon oluşturmaları da incelenmiş. Konu ile internette çok kaynak var.

Hiç Kimseyle Tartışmaz 8 yıl önce 0
2

@parçacık İlk yaptığım yansıma tanımım doğrudur, geçersiz değildir. Işık sadece aynalardan yansımaz, tüm cisimlerden yansır, bu sayede cisimleri görürüz. Ayna da dahil bütün cisimlerde yansıma yukarıda açıkladığım şekilde olur. Aynanın özelliği fotonu aynı frekansta yansıtmasından kaynaklanmaktadır. Okuduğunuz doğrudur, camda da az miktarda yansıma olmaktadır. Cama baktığınızda kendi yansımanızı görebilirsiniz. Burada ayna sorulduğu için ayna yansımasını açıkladım. Fotonun enerjisinin büyük bir miktarı ısıya dönüşmez, küçük bir miktarı dönüşür ve bu bütün cisimlerde olur. Bu enerji siyah cisim ışımasındaki gibi kızılötesi ışınlar olarak geri yansır. Cam atomlarındaki elektronlar tabii ki normal pozisyonu dışına çıkmıyorlar. Bu yüzden cam şeffaftır ve ışığı geçirir, yansıtmaz (yukarıda belirttiğim gibi çok az miktarda yansıma olur). Fotonların enerjisi, cam atomlarındaki elektronları bir üst enerji seviyesine geçirmeye yetmediği için yansıma olmaz. Huygens-Fresnel prensibi fotonların neden belli bir açıda yansıdığını direkt olarak açıklamıyor zaten. Yansıma o prensibe göre oluyor. Atomlardan yansıyan foton dalgalarının birleşerek interference oluşturması yani. Işık zaten elektromanyetik dalgadır. Bunu bilmeyen var mı?:) Ayrıca \"ek olarak yazıda geçmiyor olsa da, gelen dalga(lar)ın içindeki kısa boylu dalgalar, enerjilerinin bir kısmını metale aktarıyorlar. Bu yüzden yansıyan dalgada taşınan enerji dolayısı ile \"ısı\" daha düşük. \" demişsiniz. Dalgaların içindeki kısa boylu dalgalar nedir?:)

Mehmet Ali 8 yıl önce 0
0

Geri adım atmak yok, ha? Açıkçası bilim adına büyük kayıp :-( Yüksek potansiyel, inatçılıkla karışmış kararlılık. Bu sizin doğruyu araken en büyük kösteğiniz olabilir. Oysa zeka olarak çok iyisiniz. Yüksek bir kavrayışınız var. Ancak duygularınız, dikkatinizi dağıtıyor. (Bunca yıllık öğrenci deneyimimden sonra bu yargımı hoş görün.... Kendisini sorgulamayan ama başkalarını eleştiren siyasetçilerden, akademisyenlerden, bilimcilerden, ebeveynlerden çektiğimiz nedir? ) Dalgalar içindeki dalgalar anlamı; ışığın içindeki dalgalardı. Işık çoğu zaman tek bir dalga boyundan oluşmaz. Sadece ışıldama, lazer gibi özel durumlarda tek bir dalga boyu içerebiliyor. Iısıttığınız bir elektrikli fırın içinde bile binlerce değişik dalga boyunda foton yayılır. Bunların bir kısmı, böreğimizi pişirir İlk tanımınız ise ciddi anlamda yanıltıcı. Üstelik bunu verdiğiniz örnek sayfa sayseinde siz gösterdiniz. Gelen fotonun taşıdığı enerji metalde ısı olarak dağıldıktan sonra, elektronlar bu fazla enerji ile uyarıldığı için ışıyorlar. \"Çok büyük bir kısmı\" bunu kast ediyor. Ama burada aynadan değil, (yazıda) herhangi bir metalden bahsediyor. Zaten \"Ayna da ise...\" başlayan cümle ile ikisinin arasında fark olduğu vurgulanmış idi. Işığın dalga hareketinin yüzyıllar öncesinden vurgulanmasını, onu keşfeden yüzyıllar önceki zekalara hayranlığımdandır. Bu konuda haklısınız, sizinle ilgisi yok. Cam atomlarındaki...Paragrafınız gereksiz olmuş. Tekrar sadece... Yansımanın neden bu şekilde olduğuna gelince... Size ciddi bir araştırma konusu olabilir. Bunun ana nedeni, fotonların doğrusal - tekboyutlu hareketi -hareket etme imkanı... Şimdi burada sorun, dalga hareketini tek boyutlu ve yönlü bir hareket ile nasıl bağdaştıracağınız. Bunu çözebilirseniz, bu soruyuda cevaplamış olursunuz... Not: Ben bilmiyorum. Saygılar

Hiç Kimseyle Tartışmaz 8 yıl önce 0
0

Bravo... Müthişsiniz.... Bu sitede çok fazla sorun çıktığını düşünüyorsanız, kendinizi sorgulayın... Yanlış bilgi vermek ve bu bilgide ısrar etmek, hatayı kabullenmemek bilimsel bir hatadır. Einstein bile hata yaptığını kabul edebiliyor. (Çok zor olsa da) ... Kaldı ki sizin yazdıklarınızın çoğunda hata bulmak ya da eleştirmek kolay. Ama bu yapılmıyorsa haklı olduğunuz için değil, Veya doğru bilgi verdiğiniz için değil. Bakış açınız öğreniliyor. Daha fazlasına girilimek istenmiyor. Bakış açınıza değer verilip, size ayrıntı sorulunca. Bunu saldırı olarak algılayıp, olumsuz ve kırıcı tepki veriyorsunuz. Bu da sizi bilimsellikten uzaklaştırıyor. Olayları çok çabuk şahsi düzeye indirgiyorsunuz. Yok siteye şikayet etmeler, yok dava açmalar. Burası hoşlanmasanız da gönüllülerden oluşan bir ekip aynı zamanda, ekip içinde bir avuç fizik meraklısı var. Bilgi alışverişinde bulunup, görüşlerini paylaşıyorlar. Kendi hatalarını düzeltiyorlar. Siz buranın yol göstericisi ya da bilgi doğrulayıcısı değilsiniz. ( Hatta sanırım bu konuda \"gönüllü atanmış\" birisini de ciddi olarak kırdınız.) Her soruya cevap vermeniz gerekmiyor. Ama cevap vermeden, \"Ben buradayım!\" demeden duramıyorsunuz. Tartışma platfomunda amaç, bilgilerimiz çerçevesinde olayları nasıl değerlendirdiğimiz. Yani bir bakıma bakış açınız ve yorumunuzla zenginleştirilmiş bilgi. Soru sorulur, o soruya bilginiz dahilinde yorumlayarak cevap verirsiniz. Eğer yorumnuz tutralıysa, dayanaklarınız sorgulanır. Böylece bakış açınız anlaşılmaya çalışılır. Eğer hepsi tutarlı ise, sizin görüşünüzün doğruluk payı artar. Eğer deney konusu olmuş ya da olabilecek bir konu ise bilimselliği artar. Deney sonuçları da görüşlerinizi doğrularsa, işte o zaman mükemmel... Siz mevcut bilgilerle görüşünüz arasındaki bağlantıyı bile ortaya koymuyorsunuz. Bu böyle , bundan dolayı, \"Haklıyım ! Doğruyum! \"geçerli olamaz. Amacım sizi köşeye sıkıştırmak değil. İnternet ortamında kimse kimseyi sıkıştıramaz. Buna uygun bir ortamda yok. Zaten \" psikolojik yansıtmayı\" silah olarak kullanıyorsunuz. Size önerim: Tüm yazışmaları silelim. Siz en baştan yansıma olayını, interface odaklı olarak tekrar ele alın. Sadece o kalsın.

Hiç Kimseyle Tartışmaz 8 yıl önce 0
0

Verdiğiniz linkte var.

Hiç Kimseyle Tartışmaz 8 yıl önce 0